Bir halkı zombi yapmanın cezası ne?

Bu toprakların çocukları, artık öz yurdunda garip ve öz vatanında parya değil. Mülkün tapulu sahipleri geldiler ve şerrin önüne dikildiler. Gaflet ve ihanet uykusundan uyandılar artık..

Zombiler, dünya kamuoyunun gündemine ilk defa 1960 yılında Haiti?de meydana gelen bir olay üzerine girdi. 80'li yıllarda Kanadalı Wade Davis?in yazdığı iki kitapla da zombiler popüler bir konu haline geldi..

Haiti?de kilise, çiftlik (şeker kamışı ve pancar tarlası) sahipleriyle birlikte kirli bir tezgâh hazırlamış. Seçilen kişilere, bir bitkinin özünden elde edilen ilaç içirilmiş. İlaç içildikten sonra, kalp ve nabız son derece azalıyormuş. Öldü diye mezara konulan bu kişiler, gece çıkarılıp, başka bir ilaç ile ayıltılıyormuş. Mazisini unutan bu kişilere, ?Zombi? demiş Haitililer. Burada son derece dikkat çeken bir husus var: Zombilere tuz verilmezmiş, köle olarak çalıştırıldıkları için.

Bir çiftlik sahibinin eşi, bir karnaval günü, bu zombilerden birkaçını yanına muhafız alarak şehre inmiş. Onlara tuzlu fıstık almış. Bir müddet sonra tuzun etkisiyle şuurları açılan zombiler, çığlık atmaya ve mezarlarının bulunduğu köye doğru koşmaya başlamışlar Hortlak sanılan bu kişiler, bu hale geliş sebeplerini anlatınca, her şey ortaya çıkmış. Bu olaydan sonra, Haiti ceza kanununa, ?Bir kişi, birini zombi yaparsa, cezası idamdır.? hükmü konulmuş.

80'li yıllarda Kanadalı etnobotanist Wade Davis 1982 yılında Haiti?ye gitti ve orada yaptığı araştırmalar sonucunda, yaşayan bir insanın iki özel tozu almasıyla bir zombiye dönüştürülebileceğini ispat etti. Wade Davis, zombilerin farmakolojik durumu ile ilgili Yılan ve Gökkuşağı (The Serpent and the Rainbow, 1985) ve Karanlığın pasajı: Haitili zombilerin etnobiyolojisi, (Passage of Darkness: The Ethnobiology of the Haitian Zombie 1988) isimli iki kitap yayınladı. Davis aynı zamanda bu deneyimleri yaşamış Clairvius Narcisse?ın hikâyesini de popülerleştirdi.^(*)

DARBELER EMANETE İHANET VE MİLLETİ AŞAĞILAMADIR..

18. yüzyıldan beri savaşlar, Osmanlı coğrafyasında cereyan etti. Savaş hiç durmadı, sadece cepheler değişti. Orta Doğu kazanında kaynayan, sadece Müslüman kanı oldu. Osmanlının son yıllardaki tasfiyesini Balkanlarda Sırplar, Orta Doğu?da İsrail ve onun muhafızları, Kafkasya?da Ermeniler yüklendi..

Ülkemizde iki büyük duyguda kutuplaşıyor insanlar: Birincisi toprak kaybetmemek, Allah?a ibadet ve itaat alanı olan vatanı elde tutmak ve bunun için her şeyi göze almak duygusu, bu yerlilik belirtisidir. İkinci duygu da laiklik duygusudur, İslam aleyhine, Hıristiyanlık (Yunan, Bulgar, Sırp, Ermeni) ve Yuhadilik lehine dini düzenlemelerden hoşnutluktur..Laiklik, İslam düşmanlığı olduğu kadar, gayr_i Müslim hayranlığı içerir; Osmanlı?dan kopup bağımsızlaşanların psikolojisidir..

Türkiye?de bir yere gelmek için ikinci duyguyla dolu olmak gerekiyor.

Dünya güçlerinin sömürge ülkelerde uyguladığı kültür politikası, oryantalist, modernist, pstmodernist söylemler, Müslümanları kendi tarihinden, dinlerinden, dillerinden, milli ve manevi değerlerinden koparmıştır. Türkiye?de ve İslam dünyasında halklar için modernleşmek, zombileşmek olmuştur. Zombileşmeden yazar, sanatçı ya da aydın olarak ortaya çıkmana izin verilmiyor..

Son yüzyılda, aşağı-yukarı her on yılda bir, ülkemizde bir darbe yaşanmıştır. Bu darbelerin bilinen ve bilinmeyen tarafları vardır.. Her darbe, sosyal, ekonomik ve siyasal krizlere yol açtı.

Darbeler, çalınmış gelecekleridir, yarınlarıdır milletimizin; kendini farklı, üstün ve imtiyazlı gören silahlı, sermayeli ve kalemli bir grup, millet hayatından yıllar, dönemler, ömürler çaldılar.

Her darbe eylemi, sadece meşru iktidara isyan değil, emanete ihanet ve milleti aşağılamadır.

ZOMBİLİK 1000 YIL SÜRMESİN..

Dünya güçleri istedi diye, yabancı devletler hesabına yapılan darbelerde, ortalıkta küflü politikacıları, sivil/asker bürokratları, yüksek yargı mensuplarını, her biri bir yabancı şirketin temsilcisi iş adamlarını, medya mensuplarını ve üniversitelileri zombileşmiş halde dolaşırken görürsünüz.

Tamamının esbabı mucibesi yalan üzerine bina olmalarıdır: Gerekçeler düzmecedir. Hemen tamamı hesap vermekten kurtulmuştur.

Önceki asırlarda ?şeriat elden gidiyor, urun söyletmen!? diye kazan kaldırıp sokağa dökülen yeniçeriyle onlara dahil olan medrese mollası ve kendilerine fetva veren kaba softalar zihniyeti, sarığı çıkartıp önce fes, sonra fötr giymekle değişmediler. O gün şeriat elden gidiyor diye kaldırım eskitip boşluğu yumruklayan, piştovlarla adam öldürenler, geçen asrın başından bu asrın başına dek bu defa da ?şeriat geliyor!? diye yollara dökülüp tanklar yürüttüler. Bu aynı illetli zihniyetin belalı halidir, zombiliktir. O hastaları, hiçbir diploma kurtaramamıştır. Hiçbir unvan, makam ve rütbe, tedavilerine yetmemiştir. Genç Osman?ı, III. Selimi, Abdulaziz?i katl, Abdulhamid?i hal eden, Adnan Menderes?i asan, Turgut Özal?ı hazmedemeyen, Tayyip Erdoğan?a diş gıcırdatan sözkonusu zombilik zihniyetidir.

Modernizmi savunanlara, laiklere, Kemalistlere, liberallere, sağcılara ve solculara, cümle milliyetçilere zombilikten kurtulabilmeleri için ?tuzlu fıstık? vermek gerekiyor: Zombilikten kurtulabilmeleri için maneviyatlarını İslami değerlerle iyice güçlendirmeleri gerekiyor.

Hesap vaktidir... Milletin hayatından on beş yıl ve nice kimseden de ömürler ve istikballer çalan bu zombiler, bin yıl da geçse, yargılanmalı ve ibret için cezalanmalıdır.

Darbe yapma suçu cezasız kalırsa, gerçekten zombilik 1000 yıl sürer..

(*) ^{Bir insan, iki özel tozu alarak bir zombiye dönüşebilir. Birincisi, Coup de Poudre (Fransızca: 'toz çarpması') içersinde bulunan}^Tetrodotoxin ^{(TTX) maddesi nedeniyle ölü benzeri duruma neden olur. Tetrodotoxin Japonların yemek zevkini oluşturan,}^fugu^{ya da}^{kirpi balığı}^{içinde bulunan zehirli toksin ile aynı özelliklere sahiptir. Öldürücü etkisi olan bu maddenin 1 mg?lık dozu insanı günlerce bilinci açık olmasına rağmen, yarı ölü bir durumda bırakabilir. İkinci toz ise (şaşkınlık veren}^{halüsinasyon}^{etkisi vardır) insanı bilinçsiz ve kendi istemi dışında hareket eden zombi benzeri bir duruma sokar. David?in yaptığı çalışmaların gerçekliği ve doğruluğu üzerinde halen şüpheci görüşler de bulunmaktadır.}

Mustafa Yürekli / Haber 7
mustafa.yurekli@gmail.com