Türkiye, cemaatler ve tarikatlar anlamında zengin çok bir ülke. Cemaatlerin ve tarikatların sayısı siyasi partilerden fazla, geçmişi ise 17 yy. kadar dayanıyor.

Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye?de her 100 kişiden 6?sı cemaat üyesi. Yine aynı araştırmaya göre, en çok mensubu olan yüzde 61.8?le Gülen Cemaati. Süleymancılar ve Menzilciler yüzde 16.3?le ikinci ve üçüncü sırada bulunuyor. Ankete göre; Nakşibendiler yüzde 15.2, İsmail ağa cemaati ise yüzde 7.3?le en çok üyesi olan cemaatler arasında yer alıyor.

Seçmen olarak ise Gülen cemaati diğer adı ile hizmet hareketinin ise % 3 oranında oy?a sahip olduğu söyleniyor. Hal böyle olunca siyasi partiler ve liderler için cemaat oyunu almak önem arz ediyor.

Geçmişte  ?Cemaat?, siyasi arenada hiçbir partiye açıktan destek vermez hatta İslami söylemdeki partiler ile arasında mesafe koyardı. Bölünmüş siyasi yapının meydana getirdiği ortamdan yararlanarak her kesimle yakın ilişki kurmanın yollarını arardı. Herhangi bir partiye angaje olmazdı. Onların tek bir hedefi vardı, Cemaat faaliyetlerinin serbestçe yürütülebilmesini sağlamak.

Cemaat, Erbakan?ın kurduğu hiçbir partiye destek vermezken, Adalet Partisi, Anavatan, Doğruyol hatta Demokratik Sol partiye açıkça olmasa da el altından destek vermiştir. 

Cemaat ? DSP, Ecevit ilişkisi;

Zaman Gazetesi yazarı Selim Hancıoğlu?nun .10 Ekim 2006?da ?Bülent Ecevit ve Türk Okulları? başlıklı yazısında Fethullah Gülen ile merhum Ecevit?in ilk kez yüz yüze görüşmeleri, ?1995 yılının 20 Mart İzmir?de başladığını daha sonra görüşmelerin periyodik olarak  devam ettiği söylüyor.

Ecevit-Gülen ilişkisi sadece basit bir siyasi ilişki olmadığı, Gülen ve Ecevit?in sık sık bir araya gelerek tasavvufi sohbetler yaptığı yakın çevresinden söyleniyor. Öyle ki CHP Genel sekreteri Adnan Keskin, Ecevit?in Gülenin müridi gibi davrandığını iddia etmiştir.(13.04.1998 Hürriyet gazetesi)

28 Şubat sonrasında Gülen?in yaptığı açıklamalar ve MGK?nın Gülen ve hareketine karşı tavırları karşısında; Ecevit, bazı sivil ve askeri bürokrasinin düşüncelerinin aksine, Gülen cemaatinin okullarının çağdaş bir eğitim yuvası olduğunu ve Gülen hareketinin Türkiye için öne sürülen tehlikeyi oluşturmadığını söylüyordu..

Öyle ki, Fethullah Gülen?in tedavi maksadı ile Amerika?ya gitmeye teşvik eden de bizzat Ecevit?ti.

Gülen cemaati 1999 seçimlerinde blok olarak değilse de önemli ölçüde Ecevit?in DSP?sini destekleyerek oylarını verdi DSP içerisinde 13 milletvekilinin Gülene yakın isimler olduğu sürekli zikredilmiştir. 

Cemaat ? AKP, Erdoğan İlişkisi;

AKP ve Erdoğan?ın aslında Gülen cemaati ile arasında organik bir bağ yok. Başbakan Halid-i cemaatinden. Yakın arkadaşları ise genelde Kadiri tarikatı, Süleymancı, Nakşi ve Menzilci.

Bu güne kadar hiçbir partiye açıktan destek vermeyen cemaat, önceleri İktidara yakın her hangi bir partiyi desteklercesine AK Partiye destek verdi. Ancak git gide AKP?nin kalıcı olduğunu gördükçe desteklerini arttırdıkları gibi bu desteği alenen ortaya koydular hatta ?ittifak? yapmaya da başladılar. İttifak özellikle cemaat açısından çok verimli oldu. Daha önce destek verdiği hiçbir partiden alamadığını AKP iktidarı dönemi ile fazlası ile aldı.

Erdoğan, cemaatin devlet içerisinde istediği gibi kadrolaşmasına müsaade etti. Tâki dershanelerin kapatılması gündeme gelene kadar. Ardından 17 Aralık operasyonu AKP- Cemaat muhabbetinin sonunu getirdi. 

Cemaat ? CHP, Kılıçtaroğlu ilişkisi;

Geçtiğimiz Aralık 2013 ayı başlarında ABD?yi ziyaret eden CHP genel başkanı Kemal Kılıçtaroğlu? nun  tarihi Washington ziyaretinin son gününde Gülen Hareketinin temsilcileriyle buluşması parti içi ve dışında büyük yankılar uyandırmıştı.

Seçimlerde Gülen cemaatinin CHP?yi desteklemesi hususunda, Kılıçtaroğlu, ?Gülen ekibine destek verenler sayısal olarak kaçtır, CHP'ye destek verirler mi onu bilemiyoruz. Ezilenden yanayız, haklıdan yanayız. Bu çerçevede bize oy verirlerse memnun oluruz." demesi bir Cemaat-CHP seçim ittifakı olabilir mi? Sorusunu akıllara getirmişti.

Özellikle bu yönde CHP?nin ulusalcı tabanından gelen eleştiriler sonrası, Kılıçdaroğlu?na gezisinde eşlik eden Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu Washington?daki gazetecilere gezinin geneli hakkında bilgi verirken, Gülen Hareketi ile kahvaltının, herkese karşı kucaklayıcı olmaya yönelik ilkesel bir duruşu temsil ettiğini ifade etmiş. Ayrıca Loğoğlu, seçimlerde CHP?nin Gülen Hareketi?ne yakın kişilerin oyuna talip olması konusunda ise ?Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil mi bunlar. Oy hakları var mı?. Serbest iradeleri var mı?. Eğer bizim görüşlerimiz onları ikna ediyor ise zaten siyasette uzlaşı odur? diye açıklama yapmıştı.

30 Mart yerel seçimlerinde Gülen cemaatinin bazı bölgelerde CHP?ye destek vereceği gündeme gelmiş ve etkisi de seçimlerde görülmüştü.

BBP Cemaate göz mü kırpıyor?

Cemaatin oy potansiyeli siyasilerin adeta iştahını kabartıyor. 17 Aralık operasyonu ardından cemaatin gücünün herkes tarafından görülmesi, 30 Mart yerel seçimlerinde yönlendirici rolü her zaman cazibesi olan cemaat oylarının değerini bir kat daha arttırmış görülüyor.

Bu günlerde gündem Akşam gazetesinin Balyoz davası hükümlüsü emekli Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok?u dayanak göstererek ?Alperenler?i cemaatler ele geçirdi? başlıklı haberi.

Bu haber ?Hizmet Hareketi ve Alperen Ocakları hedef alınıyor. Bu alçakça, namussuzca kurgulanmış bir kumpas ve iftira? diyen BBP genel başkanı Mustafa Destici her fırsatta Gülen hareketini savunduğu gibi bu seferde ortaya atılan iddialardan ziyade 40 yıldır Türkiye?de eğitim faaliyeti yürüten Hizmet Hareketi?ne sahip çıkarak, ?40 yıldır milyonlarca öğrenci bu evlerde ve yurtlarda kaldı. Kız veya erkek öğrencilerle ilgili tek bir tane bile olumsuz hadise yaşanmadı? ?İmanı, ahlakı ve vicdanı olan insanlar bir gün bunların hesabının sorulacağını bilir? diye beyanda bulunması dikkat çekici.

Yerel seçimler sonrası cemaatin parti kuracağı söylentileri arasında mevcut bir partide kadrolaşma da gündeme gelmiş BBP?nin adı zikredilmişti. 30 Mart yerel seçimlerinde de cemaatin BBP?yi destekleyeceği gündeme gelmesi de düşünülünce akıllara BBP cemaate kapılarını açıyor mu? sorusunu akıllara getiriyor.

Görünen o ki meclise girme ve iktidar olma yolunda cemaat oyları önem arz ediyor ve iştah kabartıyor.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

19.04.2014/adanapost.com