"Sömüren değil paylaşan bir toplum mümkündür."

"Gerçek kalkınma, sadece büyümek değil; büyürken insan kalabilmektir."

Girişimci artık yalnızca fırsat kovalayan değil; karakter inşa eden bir etik özne olarak tanımlandı. Çünkü insanlık için kalkınma, başarıyla değil; erdemle mümkündür.

*Önsöz

Hikmetle Yazılmış Bir Medeniyet Daveti; Kapitalizmin sınırında, erdemin ışığında yüzyıllar boyunca büyüyen toplumlar gördük… ama büyürken insan kalan çok azdı.” İşte bu kitap, büyürken insan kalabilenlerin izini süren bir medeniyet çağrısıdır.

Dünya tarihinin bilgi ve üretim merkezli her kırılma noktasında, ahlâkî bir dengeyi yaşatma gayreti hep insanlığın kadim rüyası olmuştur. Bu eser, o rüyayı Anadolu'nun bağrından gelen Ahîlik kültürü ile yeniden dokuyor. Hikmetle Yazılmış Bir Medeniyet Daveti; Kapitalizmin sınırında, erdemin ışığında… Kapitalizmin ötesinde; sadece kazanan değil, paylaşan; yalnızca hızlanan değil, hikmetle yol alan; yalnızca üretken değil, vicdan sahibi bir girişimcilik modeline ulaşma hedefiyle kaleme alındı.

Burada ele alınan Ahîlik modeli, Anadolu’nun kadim çınarlarından biri olarak görünse de; Farabî’nin erdemli şehir tasavvurundan Aristoteles’in “eudaimonia” anlayışına, Mevlânâ’nın aşk ile yoğrulmuş emek dilinden İbn Haldun’un toplumsal asabiyet teorisine; Galileo’nun epistemolojik devriminden Harari’nin veri temelli çağ eleştirilerine, Taha Abdurrahman’ın ahlâkî akıl yaklaşımına kadar uzanan bir düşünce köprüsü kurmaktadır. Bu kitap, modern ve klasik düşünce arasında evrensel bir ahlâk sistemi çerçevesinde köprüler inşa etmektedir.

Ahîlik’in fütüvvet temelli üretim ve paylaşım sistemi; dijital çağda açık kaynak katkısı, algoritmik adalet ve veri emanet etiğiyle yeniden yorumlanmakta, kodlara vicdan, pazara ahenk, girişime hikmet yüklenmektedir. Bu model, bilgiyi sadece aktaran değil; hikmete dönüştüren bir pedagojiyi; üretimi yalnızca verimlilikle değil, gönüllülükle ölçen bir iktisat anlayışını temsil eder. Kitabın her sayfası, ahlâkı üretimin kalbine; erdemli liderliği girişimciliğin pusulasına; hikmeti verinin üstüne yerleştirmektedir. “Komşusu siftah etmeden satış yapmayan” Ahî ustasının gönül terazisi, bugün karbon ayak izini azaltan sosyal teknoloji girişimlerinin etik modeli hâline gelmektedir. Bacıyan-ı Rûm, toplumsal cinsiyet eşitliğinin Anadolu’daki kadim izini taşırken; orta sandığı, kapsayıcı ekonominin adalet temelli finansını temsil eder. Bu çalışma; yalnızca akademik bir eser değil, vicdanlı kalkınma yolunda bir seferberliktir. Bilgi çağına bırakılan bir hikmet manifestosu ve büyürken insan kalmanın mümkün olduğunu hatırlatan tarihsel bir tanıklıktır. Gerçek kalkınma, yalnızca büyümek değil; büyürken insan kalabilmektir. Kitapta ele alınan Ahî Evran teşkilatı; sosyal girişimcilikten erdem ekonomisine, epistemik ahlâk teorilerinden bilim etiğine kadar birçok çağdaş soruna çözüm sunan bir değer modeli olarak yeniden yorumlandı. Girişimci artık yalnızca fırsat kovalayan değil; karakter inşa eden bir etik özne olarak tanımlandı. Çünkü insanlık için kalkınma, başarıyla değil; erdemle mümkündür.

Buradaki her satır bir çağrıdır:
Tüketen değil üreten;
Yarışan değil dayanışan;
Sömüren değil paylaşan bir toplum mümkündür.
Bu mümkünlüğün adı: AHÎLİK.

Prof. Dr. Hakkı Çiftçi

* Prof. Dr. Hakkı Çiftçi : “Bir Medeniyet Alternatifi Paylaşanlar Çağı Kapitalizmin Ötesi, Erdemle Kalkınmak”, Akademisyen Yayınevi