TSK Suriye Afrin’de PKK/PYD terör örgütüne karşı çetin bir mücadele verirken siyasiler 2019’un Kasım ayında, diğer bir hesapla 20 ay bir zaman sonra yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için var gücünü ortaya koyuyor.

Cumhurbaşkanlığı sistemine dair değişikliğin rafa kaldırıldığı bir dönemde gündeme getirerek yasallaşmasında büyük pay sahibi olan AKP’nin stepnesi MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bu seferde 2019’da Cumhurbaşkanlığına aday göstermeyecekleri ve R.Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceklerini ilan etmesi ile seçim kanunun da yeri olmayan partilerin seçim ittifakı konusunu gündeme getirdi.

Bu şekilde AKP ve MHP arasında ittifak çalışmaları da başladı. AKP-MHP’nin “Milli İttifak” olarak sınıflandırdığı ve adına “Cumhur ittifakı” dedikleri seçim ittifakı üzerinde anlaşmaya varılma noktasına gelindiğinde ise iktidar tarafından seçimlerde partilerin ittifak yapmasının önünü açan 26 maddelik değişikliği öngören yasa tasarısı geçtiğimiz ayın başlarında meclise sevk edildi.

Bir bakıma AKP ile MHP ittifakta anlaşması iktidarı seçimlerde ittifak yapılmasının önünü açan kanun teklifini meclise getirmesine neden oldu. Belki de bu anlaşma olmasa böyle bir yasa değişikliği gündeme gelmeyecekti.

Partilerin Cumhurbaşkanı adayı ve ittifak çalışmaları;

Henüz tasarı meclisten geçerek yasalaşmamasına rağmen partiler arasında ittifak trafiği başladı.

İlk ittifak anlaşması yüzde 51’i bulma endişesi taşıyan AKP ile seçim barajını aşma endişesi içinde olan son bir buçuk yıldır kayıtsız şartsız AKP’ye destek olan MHP arasında yapıldı. İttifakın adına “Cumhur ittifakı” koyuldu ve bu ittifak kamuoyuna “Milli ittifak” diye lanse ediliyor.

AKP-MHP’nin “Cumhur İttifakı”nın kesinleşmesi ile bu iki partinin dışında kalan partilerinde sanki ittifak yapması gerektiği gibi hem bir algı oluşturulmaya, hem de henüz ortada olmayan diğer ittifak alternatifleri için bir ötekileştirme gayreti var.

Öncelikle ifade etmek isterim ki, Seçim ittifakları iki veya daha fazla partinin güç birliği yapma, seçime birlikte girmeye yönelik işbirliğidir. İttifaklar milli, gayri milli veya şer ittifakı gibi adlandırılarak ayrımcılık, ayrıştırma ve kendi dışında kalanları öteleştirmekten başka bir anlam ifade etmemektedir. Çünkü mana bakımından, eylem bakımından ittifakların amacı geçici bir süre için birleşmek, birlikte olmaktır.

Saadet Partisi (SP) Genel başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bir görüşme yaptı. Kulislerde Saadet Partisin in’de “Cumhur ittifakı”’na dâhil olacağı yönünde dedikodular yapıldı. Ancak SP lideri Karamollaoğlu, 2019’da Cumhurbaşkanlığı seçimine 350-400 bin imza ile SP olarak aday göstereceklerini açıkladı.

MHP’den ihraç edilen ve ayrılanların kurduğu İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener’in CHP lideri Kemal Kılıçtaroğlu, SP lideri Karamollaoğlu ile görüşmesi AKP-MHP’nin “Cumhur İttifakı”na karşı bir ittifak arayışı olarak değerlendirilse de, Akşener’de İYİ Partinin kendi adayını çıkaracağını ifade etti. “Cumhur İttifakı”na karşı Bir başka ittifak alternatifi olarak da, CHP’nin HDP ile ittifak yapması olarak gösteriliyor henüz iki parti arasında böyle bir görüşme kamuoyuna yansımakla birlikte. Onların yerine Hükümet sözcüsü Bekir Bozadağ ve AKP’li ler, CHP’ye HDP ile ittifak yapsınlar diye teşvik ve telkinde bulunuyorlar.

“Milli ittifak”ın dışında kalanlarda durum;

Ana muhalefet CHP yönetimi, HDP ile bir seçim ittifakına girmeyeceğini açıkça ifade ediyor. Ayrıca CHP’nin önceliği seçimin güvenliğinin sağlanması, bunun için seçime girecek partiler ile görüşmeler yapıyorlar. CHP’nin ittifak ve adaydan önce proje oluşturmayı hedefliyor. Bundan sonra HDP dışında kalan sol parti ve çevrelerin bir kısmı ile seçim ittifakı gündeme gelebilir. Bu da ittifaktan ziyade  bazı yapıları ve kişileri  Meclis’e taşımaya yönelik bir çalışma olabilir.

Meclis dışında kalan partilerden BBP genel başkanı Mustafa Destici resmen “Cumhur ittifakı”nın içine girmeyi başaramadıysa da, o da  “Milli ittifak”’tan yana olduğunu ve “Cumhur İttifakı”nı destekleyeceğini açıkladı.

Vatan Partisi şimdiden teşkilatı bulunduğu il ve ilçelerde, teşkilat binalarının önüne astığı “Vatan savaşı yönetecek Cumhurbaşkanı Doğu Perinçek” sloganlı afişlerle Perinçek’in Cumhurbaşkanlığına adaylığını bir bakıma ilan etmiş oluyor. Böylece “Milli İttifak” tan sonra bir de “Vatan savaşı” üretildi, sırda daha neleri göreceğiz bakalım.

Geride kalan Aykut Edibali’nin Millet Partisi, Osman Pamukoğlu’nun Hak ve Eşitlik Partisi, Haydar Baş’ın Bağımsız Türkiye Partisinden, ne ittifak nede partilerinin Cumhurbaşkanlığı adayı konusunda henüz girişimde bulunmadılar.

Henüz Cumhurbaşkanlığı seçimine 20 ay gibi uzun bir süre var. Bu süre zarfında daha değirmenden çok su akar döner.

İbrahim Halil SİPAHİ

06.03.2018/adanapost.com

twitter.com/ihalilsipahi