İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Darbe paranoyası ve korku hükümranlığı,

Darbe paranoyası ve korku hükümranlığı,

28 Şubat vakası ile panikatak olan ve darbe sendromu yaşamaya başlayan milli görüşün yenilikçi kanadından doğan Akp?de bu hastalık zaman içerisinde tedavisi mümkün olmayan bir paranoya ya dönüştü.

 

Darbe sendromu;

Darbe paranoyası ile önce darbeci olarak niteledikleri Ergenekon terör örgütü adı altında Cumhuriyetçi, Ulusalcı ve Vatansever emekli ve muvazzaf paşa, ast ve üst rütbeli asker, siyasetçi, bilim adamı, akademisyen ve gazeteciyi bugün paralel yapı olarak adlandırılan grup ile gerçek dışı düzmece belge ve senaryolar ile cezaevlerine aldılar. Ardından Balyoz darbe planı adı altında başlatılan operasyon ile yine emekli ve muvazzaf paşa, ast ve üst rütbeli askeri.

Takvimler 17 Aralık 2013 tarihini gösterdiğinde aralarında dört bakan oğlu, iş adamı ve bürokrat bulunan kişilere karşı gerçekleştirilen yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından bu operasyonun kirli bir oyun ve iktidarı devirmeye karşı bir darbe girişimi olduğunu dile getirmek sureti ile yeni bir darbe grubu ortaya konulmaya başlandı. Bu yeni darbecinin  adı ?paralel yapı? yönetim merkezi Pensilvanya.

İşin garip tarafı zamanında dalga dalga bu operasyonları yapan, soruşturmayı yöneten savcı ve mahkemenin hâkimlerinin destekçisi olduklarını, hatta bizzat bu davaların savcısı ve hâkimi olduklarını hiç çekinmeden ifade eden, tutuklulara hükümlerin verilmesini adeta bayram sevincinde karşılayanlar, 17 Aralık sonrasında bu defa çuvaldız kendilerine batmaya başlayınca can havli ile ya uyandılar yada itiraf etmek zorunda kaldılar ki, Ergenekon ve Balyoz davaları ile orduya kumpas kurulduğunu, düzenlenen belge ve delillerin düzmece olduğunu şimdi daha iyi anladıklarını söylemeye başladılar.

Cumhuriyet yürüyüşleri, Gezi olayları, Türkiye de son yıllarda ve günlerde ardı arkası kesilmeyen toplumsal ve siyasi olaylar, eylemler darbe girişimi olarak adlandırılıyor ve Akp?de darbe korkusunu daima taze tutuyor.

Ankara Strateji Enstitüsünden  Doç.Dr.Haluk Özdemir  ?Siyaset biliminde darbe paranoyası ve korku pompalanarak insanları kenetlemeye çalışılmasına ?Bayrak etrafında toplanma sendromu? denilir? diyor ve yani içeride yapılan tüm yolsuzluk, haksızlık ve yanlış uygulamalara rağmen dışarıya karşı milli duygular temelinde tüm bunların hoş görülmesi.(25.05.2014-Zaman)

14 Mayıs?ta Soma?da ülkemizi yasa boğan ve 301 vatandaşımızın hayatını kaybettiği maden faciası sonrasında Soma da acılı madenci ve yakınlarının tepkileri, protestolarının akasında darbecilerin olduğunu söylemekten dahi çekinmediler.

 

Korku hükümranlığı;

Çeteler, Yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele sloganı ile iktidara gelen Akp, önce içindeki darbe korkusunu bastırmak adına bugün ayrı düştüğü paralel yapı ile işbirliği neticesinde Ergenekon ve balyoz operasyonlarını gerçekleştirdi. ?Bakın işte sözümüzü tuttuk, ülkeyi darbecilerden ve çetelerden temizledik ?diyerek vatandaşın güvenini elde ettiler.

Bunun modası geçmeye taraftarı olan bazı vatandaşın olayları yavaş yavaş çözmeye başlaması ile Akp?nin güvenilirliğini ve devamlılığını sürdürebilmesi için yeni bir malzemeye ihtiyacı vardı.

İşte tam burada terörün zayıfladı, terör örgütünün yılma noktasına geldiği bir dönemde İmralı canisi ile görüştük-görüşmedik, şerefli-şerefsiz tartışmaları arasında görüşmelere ?barış ve çözüm süreci? adı altında müzakerelere başlandı. Bu minvalde zaten savaşmaktan usanan PKK eylemsizlik kararı aldı ve terör eylemleri ve zayiatları durma noktasına gelince bu sefer kürsülere çıkıldı ve ? terörü durdurduk, artık analar ağlamayacak, barış ve huzur ortamı sağlanıyor? gibi söylemlerle iktidarı ayakta tutmak yine başarılmış oluyordu.

İşler tam yolunda giderken dershanelerin kapatılmasının gündeme gelmesi ile 11 yıllık cemaat- Akp ittifakı çatışmaya dönüştü. 17 Aralık 2013 de yapılan operasyon Akp tarafından Akp iktidarını devirmeye karşı paralel yapılanmanın bir sivil darbe girişimi olarak lanse edilerek Türkiye için yeni bir tehdit vatandaş için yeni bir korku  meydana geldi.

Darbe giriminde bulunan bu paralel yapı ile ilgili bir çok bilgi ve belgenin ellerinde bulunduğu söylenmesine rağmen içeriği ne muhalefet nede kamuoyu ile paylaşılmamış, Akp bu tehdide karşı mücadeleye soyunmuştur. Çünkü yakın zamanda yerel seçimler yapılacaktır.

17 Aralık sonrası bir sarsıntı atlatan Akp için 30 Martta yapılacak yerel seçimler önem arz ediyordu.  Yerel seçimlerden güçlü çıkması, 10 Ağustos?ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine de referans olacaktı.

Başbakan Erdoğan, 17 Aralık operasyonu arkasından emniyet ve yargıda yaptığı operasyonlarla ve hitabet yeteneği ile lehine çevirmeye çalışmasının yanı sıra bir yandan da muhalefetin cemaat yakınlaşmasını malzeme yaparak ?biz gidersek darbeciler gelir, istikrar bozulur? gibi sözlerle vatandaş üzerinde  korkuyu hakim kılmaya çalışıyorlardı. Öyle ki, Bülent Arınç ? Biz gidersek üç ay sonra maaş alamazsınız? derken bazı Akp?liler engelli vatandaş ve ailelerine ?Size özürlü maaşını Erdoğan veriyor, Akp ye oy vermezseniz maaşınız kesilir? diyecek kadar alçalmışlardır.

Yerel seçimlerde Akp nin adaylarını seçmezseniz hizmet alamazsınız, gibi tehditler ve korkular bizzat Akp?li kurmaylar tarafından alenen vatandaşa dayatılmıştır.

İşte bütün bu korkuyu vatandaşa iyi empoze eden  Akp 30 martta  bunun neticesini alarak oylarını yükseltmiştir.

Şimdi sırada Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Muhalefetin çatı aday formülüne karşı Akp kurmayları Akp?nin göstereceği aday hatta başbakan Erdoğan dan başka birinin olmaz ya olur da seçilmesi halinde devlette uyumun ortadan kalkacağı ve işlerin aksayacağı, istikrarın ortadan kalkacağı daha da ileri giderek darbecilerin önünün açılacağı korkusunu salmaya çalışıyorlar.

12 Yıllık Akp iktidarının iktidarda kalma politikası, darbe sendromu?nu bastırma ve korku hükümranlığı kurmaktan ibaret.

 

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

10.06.20147Adanapost.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi