Devlet olarak hizmetlerde bir türlü dengeyi tutturamıyoruz. Hani sosyal devlette eşitliğe hep vurgu yapılır ya, nedense icraat safhasında bunu göremeyiz, çünkü hiç gözetilmez.

Dershanelerin kapatılması kararının ardından dileyen dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi halinde bu kurumlara destek vereceği hükümet tarafından gündeme getirilmişti.

MEB 2014-2015 eğitim-öğretim yılında özel okula gidecek 250 bin öğrenciye maddi destek vereceğini açıkladı. Konu ile ilgili 14.02.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5580 sayılı ?Özel öğrenim kurumları kanununa 01.03.2014 tarih ve 6528/12 ek. 1 maddesi hükümlerine göre düzenlen tebliğ 07 Ağustos 2014 tarih ve 29081 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Çocuklarını özel okullara göndermeyi düşünen vatandaşlara 2.500 ila 3.500 tl arasında sağlanacak destek ile amaçlanan, özel okula dönüşecek dershanelere bir nebzede olsa öğrenci girişini sağlamak düşüncesini taşıyor gibi.

Ülkemizde eğitim sistemi öylesine çarpık ve yamalı bohça halinde ki, bırakın yurdun ücra bir köşesini büyük şehirlerde dahi okullar bir takım eğitim araç ve gereçlerinden mahrum şekilde eğitim ve öğretim hizmeti vermeye çalışıyor.

Yurt gezilerimiz esnasında, bize gelen e-postalardan ve Televizyonlardaki sosyal içerikli programlara gelen yardım taleplerinden bunu açıkça görebilmekteyiz.

?EĞİTİMDE EŞİTLİK FIRSATI? diye bir söz duyarız yıllardan beri. Ancak ne ben, nede çocuklarım okurken böyle bir fırsat eşitliği ile karşılaşmadım. Karşılaşan varsa ricam paylaşsınlar ne olduğu nasıl olduğunu ben ve benim gibi tanımayanlar bu vesile ile öğrensinler.

1949?dan bu yana Amerikan Fulbrıgth eğitim sistemi ile vesayet altına alınan eğitim sistemimiz.  Artık iktidarların değişmesi ile değil; bakan, müsteşar değişimine endeksli olarak her eğitim döneminde,  başında,  ortasında M.Ali Erbil?in ?DEĞİŞTİR? programı gibi değişikliğe uğruyor. Bütün bu dramatik gelişmeler ışığında; Gelelim devletin özel okula gidecek öğrencilere sağlayacağı devlet desteği, katkı payına.

Devletin asli görevleri olan eğitim, sağlık ve güvenlik üçlüsünün en önemli mihenk taşlarından birisi olan hiç kuşkusuz eğitimdir. Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın eğitimine devletin destek vermesi ise, en doğal ve yerinde icraattır. Bunu yadırgayacak ve eleştirecek değiliz elbette.

AKP iktidarının eksiklik ve içerikleri nedeniyle çeşitli eleştirilere maruz kalsa da, ilk ve orta öğrenimde ders kitaplarının devlet tarafından ücretsiz olarak dağıtılması eğitim adına önemli bir gelişmedir.

Özel okullara gidecek öğrencilere sağlanacak destek konusunda, bence meselenin tartışılacak noktası sosyal devlet olgusunda, devlet hizmetleri ve imkânlarının vatandaşları arasında eşitlik çerçevesinde pay edilmesi ve uygulanmasıdır. Yani pastanın eşit dilimler ile paylaşımı. Zaten ülkemizde ve dünyada çıkan sosyal, siyasal, kültürel, etnik ve mistik vb. çatışmalar, pastanın demokratik ortamda ve eşit olarak dağıtılmamasından kaynaklanmaktadır.

Şehir, asaba, köy ve mezralardaki devlet okullarında okumaya çalışan öğrenciler birçok eğitim araç ve gereçlerinden mahrum iken. Ülkenin batısından, doğusuna, güneyinden kuzeyine özellikle gelir seviyesi düşük kırsal yerleşim ve dağ köylerindeki fakir halkın çocuklarının ayağında ayakkabı, üzerine giyeceği kıyafet, defter kalem alacak imkânı yok iken özel okullara gideceklere devletin destek vermesi sosyal devlet anlayışının ve eğitimde fırsat eşitliği anlayışının hangi tarafında kaldığını anlamakta zorluk çekiyorum. İtirazım işe tam bu noktadadır.

İmkânı kısıtlı başarılı ve gelecek vaat eden çocuklarımıza devlet desteğini mutlaka vermeli, onların daha iyi eğim almalarını sağlamalıdır. Bu nokta da herhangi bir itirazımız yok, itiraz edecekte yoktur sanırım.

Ancak nerdeyse okumaya, okula gitmeye, gittiği okulda yeterli eğitim araç ve gereçleri olmayan çocuklarımıza da aynı ölçüde gerekli desteğin verilmesi gerektiğini düşünmekte ve savunmaktayım.

Vatandaş kazandığı en küçük gelirden vergisini veriyorsa, bu ülkenin gençleri köylüsünden kentlisine, zengininden fakirine vatani görevleri için kışlalarda bir araya geliyorsa, seçim döneminde vatandaşlık görevini yerine getiriyorsa. Vatandaş devletten hak ettiği desteği ve hizmeti istemekte sonuna kadar haklıdır. Devlette vatandaşına karşı hizmetlerini eksiksiz ve eşit olarak sunmak zorunlu- lu-ğun-da-dır.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

15.08.2014/adanapost.com