AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, partisini grup toplantısında konuştu. Konuşmasının başında Libya?da çıkan olaylara değinen Erdoğan, gelişmeleri tüm boyutlarıyla takip ettiklerini ve Türk vatandaşların bölgeden tahliyesi için gece-gündüz uğraştıklarını belirtti. Başbakan Erdoğan, ?Vatandaşlarımızın oradaki güvenliğini en üst seviyede gözetirken, birilerinin çıkıp hükümeti sıkıştırma gayretine girmesi, sorumsuzca olduğu kadar tehlikelidir de? dedi.

Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:

?Bugün Libya?da asgari 25 bin civarında vatandaşımız, 200?ü aşkın yatırımcımız var. Türkiye hiç kimsenin keyfi için acele ve duygusallıkla, özellikle de ısmarlama beyanat veren dış politikasını gündelik gelişmelere göre belirleyen bir ülke değildir. Birilerinin peşine takılıp giden, akıntıya göre yol alan en önemlisi de gündemi belirlenen bir ülke değildir. Ne zaman nasıl nerede açıklama yapacağımızı çok iyi biliyoruz. Vakti geldiğinde bu açıklamaları yaparız. Bu arada atılan bir çok da adım var. Bu konuda hiçbir bilgiye sahip olmadan, akıl verenlerin yönlendirmesine de ihtiyacımız yok. Samimi kanaatlerimizi ortaya koyarak, tarihi mesuliyetimizin bilincinde olarak, gereken mesajı tüm dünyaya veririz. Aynı zamanda Türk milletinin menfaatlerini de en üst düzeyde gözetiriz. Türkiye?nin alacağı tavır, olayların seyrini etkiliyorsa, bunun sorumluluğu ile hareket etmeliyiz. Bu konular, desteksiz atarak, fantezi yapılarak değerlendirilemez. Büyük devletlere yakışan kenardan durup seyretmek de değil, kenarda laf üretmek de. Gelişmeleri tüm boyutlarıyla, 24 saat izliyoruz, gereken temasları da sağlıyoruz. Diplomasi sadece medya karşısına çıkıp söylem üretmekle yapılmaz. Biz ne ilkesel duruşumuzdan taviz veririz, ne kardeş halkların haykırışlarına kulak tıkarız, ne de Türkiye?nin çıkarlarına zarar veririz. Bu hassas konunun iç politika malzemesi haline dönüştürülmesi son derece yanlıştır. Ülkemizin milli çıkarlarına zarar verir.

ÖDÜL ORTADOĞU HALKLARININ SEVGİSİDİR

Libya?da bana verilen ödül, Filistin halkı için yaptıklarımızdan dolayı verilmiştir. Bu ödül, Ortadoğu halklarının sevgisinin bir tezahürüdür.

Kasım ayında bu ödülü alırken bir konuşma yaptım. Bu konuşmanın değerlendirmesini yapmayıp, ?Bu ödülü geri ver? diyenler, hangi maksada hizmet ettiklerini düşünüyorlar mı? Böyle bir dertleri yok. Libya?daki vatandaşlarımızın tahliyesi için gece-gündüz uğraşırken, vatandaşlarımızın oradaki güvenliğini en üst seviyede gözetirken birilerinin çıkıp, hükümeti sıkıştırma gayretine girmesi, ödül gibi küçük meselelere takılması, sorumsuzca olduğu kadar tehlikelidir de. Libya?da durum bu kadar hassasken, siyasi rant elde etme çabalarına girmek, fırsatçılıktır, sorumsuzluktur, seviyesizliktir. Bu küçük hesapları milletimin hakemliğine havale ediyorum?

'KADDAFİ İLE İKİ KEZ GÖRÜŞTÜM'

Libya?da Mısır?ın Tunus?un tersine göstericilere ateş açıldığı haberleri geliyor. Libya?da 25 bin Türk vatandaşımız var. Binin üzerinde vatadanşımız tahliye edildi. Bizim bir Türk vatandaşın burnunun kanaması bu çığırtkanları çok farklı hale getirir. Mısır?da da aynı hassasiyeti gösterdik ama sayı orada daha azdı. Kaddafi?yle iki kez görüştüm. Uçakları gönderdik, kulede kimse olmadığı için izin verilmedi. Yedek havaalanına da indiremedik. Uçaklarımızı geri çekme durumunda kaldık. Denizden çok daha fazla tahliye yapalım istiyoruz.
Gıda ve su konusunda çalışmalarımız sürüyor. Sıkıntılar yok değil, var tabii. Aç, susuz diye bir şey yok. Ben bizzat Bingazi Havaalanı?nda olan bir vatandaşımızla görüştüm, oradaki vatandaşlarımızın durumunu görüştüm.

Partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Libya?daki Türk vatandaşlarının tahliyesi için en üst seviyede uğraştıklarını belirten Başbakan Erdoğan, Libya?daki yönetime ve muhaliflere de seslendi. Erdoğan, ?Devletler, milletlerine düşman gözüyle bakmasın. Muhalifler de, ülkelerindeki yabancıların can güvenliği konusunda azami ölçüde hassas olmalılar? dedi.

?ÖĞLEDEN SONRA, TSK VE İBB?NİN GEMİLERİ LİBYA?YA ULAŞACAK?

Tunus ve Mısır?da yaşananların aksine Libya?da ölü sayısının yüzlerce kişiye ulaştığı yönündeki bilgiler karşısında, oradaki vatandaşları Türkiye?ye geri getirme çabasına girdiklerini ifade eden Erdoğan, ?Binin üzerinde vatandaşımızı tahliye ettik. Bugün öğleden sonra da, TSK?nın İskenderun gemisi ve İBB?nin İDO?dan 2 adet deniz otobüsü de, bölgeye ulaşacaklar. Onların yanında hücum botları ve fırkateynler gibi tüm tedbirleri de aldık. Orada bizim bir vatandaşımızın burnunun kanaması bu çığırtkanları çok daha farklı bir hale getirir? diye konuştu.

İlk andan itibaren oradaki vatandaşların tahliyesini düşündüğünü ifade eden Başbakan Erdoğan, Kaddafi ile iki kere görüştüğünü belirterek, ?Gönderdiğimiz uçaklara, kulede kimse olmadığından iniş izni verilmedi. Mecburen uçaklarımız geri döndü. Gıda,  su, ilaç konusunda ilişkilerimiz devam ediyor. Sıkıntılar tabi ki var, ama aç-susuzlar gibi bir durum yok. Bizzat kendim, Bingazi Havalimanı?nda, vatandaşlarımızdan bir tanesi ile görüştüm. Oradaki vatandaşların durumunu bizzat öğrendim ? dedi.

?DEMOKRATİK TALEPLERİNİ DİLE GETİRENLERE İNSAF DIŞI MÜDAHALE ŞİDDETİ BÜYÜTÜR?

Libya?daki muhaliflere de seslenen Erdoğan, ?Ülkelerindeki yabancıların can güvenliğinin sağlanması konusunda azami ölçüde hassas olmalılar. Demokratik taleplerini dile getirenlere karşı, insaf dışı müdahalelerin yapılması şiddet sarmalını büyütür. Şiddetin artarak Libya?nın geneline yayılması, bizim endişemizdir. Libya bizim için kardeş bir ülkedir. Bir tek kişinin dahi artık burnu kanamasın. Devletler milletlerine düşman nazarıyla bakmasın. Halkının inanç ve beklentilerine duyarsız kalan, kendi halkını düşman gören hiçbir yönetim uzun süre ayakta kalamaz. Biz bölgede, barış ve istikrarla beraber, demokratik taleplerin karşılanmasını istiyoruz? diye konuştu.

?BURADA BİLE TEK SES OLAMIYORUZ?

Böyle hassas bir konuda ortak bir ulusal duruş sergilenmesi gerektiğini savunan Başbakan Erdoğan, ?Burada bile tek ses olamıyoruz. Bu nasıl bir yaklaşım? Bütün muhalefetin mantığı fırsata dönüştürmek. Muhalefeti böyle iken, yandaş ve candaş medyası da aynı. Sorumlu davranmak diye bir şey söz konusu değil? dedi. Erdoğan, muhalefetin, medyanın ve aydınların büyük bir ülkede olduklarını hatırlatıp, ona göre davranmalarını istedi.

 Milliyet