Erdoğan'dan çok tartışılan konulara cevaplar

Başbakan Erdoğan, AHaber'de gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu ile görüşmeden, Uludere'ye ve kürtaja kadar her konuya değindi.

Başbakan Erdoğan, A Haberde Mustafa Karaalioğlu, Taha Akyol, Ekrem Dumanlı ve Erdal Şafak'ın sorularına cevap veriyor.

Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun getirdiği önerinin şu an için işlerliğinin olmadığını buna karşı bir teklif sunduklarını belirtirken "Bugün Meclis'teki bir parti kendi iradesi ile hareket etmiyor. Örgütün çizdiği bir yolda siyaset yapıyor" dedi.

HABUR MHP VE BDP'YE KURBAN EDİLDİ

Başbakan Erdoğan, Habur'daki niyetimiz MHP ve BDP tarafından kurban edildi. Orada niyetimiz çok samimi idi. Bugün MHP Meclis'te bu alanda attığımız bütün adımları tamamen reddetmektedir. Bu bölge terör bölgesi, orada kaçakçılar gelip giderken biz Hantepe facasını yansıdık. Orada Tümgeneral katır zannetkileri için ateş açmadıklarını söyledi.

ULUDERE OLAYI SADECE KAÇAKÇILIK DEĞİL

Uludere ile ilgili anlık istihbarat olmadığını anlatan Erdoğan , sağ kalanlardan birinin ifadesine göre atışlara rağmen yola devam ettiklerini söylediklerini anlattı. Erdoğan, orada bir hata olduğunu, bölgeye bakanları parti yetkililerinin ve eşinin dahi gittiğini söyledi. Erdoğan bu konuyla ilgili soruşturma devam ediyor. Bunun hemen bitmesini beklemenin doğru olmayacağını söyledi.

Uludere ile ilgili tazminat konusunda 4 misli tazminatı verdiklerini ancak belli bir merkezden anında tepki geldiğini söyledi. Erdoğan, Uludere'de sadece kaçakçılık olmadığını aynı zamanda terör örgütüne gelir sağlayıcı bir faaliyet gösterildiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan, Irak'ın çok zor bir dönemden geçtiğini belirtirken Kuzey Irak'ın çok önemli bir konumu olduğunu Türkiye'nin Ozal'dan beri bölgeye özel önem gösterildiğini, o bölge insanlarına her türlü desteğin verildiğini dile getirdi. Türkiye olarak bundan sonraki süreçte Kuzey Irak'taki insanları yalnız bırakmayacaklarını söyledi. Erdoğan, Kuzey Irak'tan terörün tamamen kazınması için Kuzey Irak yönetimi ile aynı noktaya geldiklerini belirtirken " Barzani de sabrının sonuna geldi. Bölgede tamamen terörü sona erdirmek için Barzani ile aynı düşüncedeyiz." dedi.

Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu ile Türkiye'nin her yerine gidebileceklerini bundan gocunmadıklarını söyledi.

MİT OLAYI ÇİZMEYİ AŞMADIR

"AK Parti iktidarı olarak Yasama-Yürütme-Yargı kuvvetler ayrılığı anlayışına önem verdiklerini ve bundan vazgeçmeyeceklerini" söyleyen Başbakan Erdoğan, Özel Yetkili Savcılığının kurulmasının eski Milli Güvenlik Mahkemeleri'nin devamı şeklinde olduğunu belirtirken "Ancak MİT müsteşarı hakkında ifade kararı alınması olayın şeklini değşitirdi. Tamamen bana bağlı bir kurumun bizim emrimizle yaptığı faaliyetlerden dolayı yargılanacak olmasını kabul etmem mümkün değil. O insanlar hayatlarını ortaya koyuyor. Bu olay sadece Fidan döneminde değil, Emre bey döneminde de görüşmeler yapıldı. Dünyanın her yerinde bu böyle oluyor. MİT olayı çizmeyi aşan bir durumdur. O zaman beni gelip alması gerekir. Yargı bize yardımcı olması gerekirken bu kadar önemli olan bir kurumları sorgulamaya kalkarsa o zaman çalıştıracak insan bulamayız. Birilerinin kendisini devlet üstünde bir güç olarak görmesi ve istediğimi ifadeye çağırım anlayışı kabul edilemez." dedi.

MİT olayının olağanüstü şartların bir ürünü olduğunu anlatan Erdoğan, Ergenekon, çeteler konusuna sonuna kadar gittiklerini, bundan geri adım atmayacaklarını, ancak bu işin işleyişi üzerine düşünmeleri gerektiğini olayı sadece MİT olayı değil, başka kurumlarda da doğabilecek sıkıntılar için adım atmak gereği duyduklarını anlattı.

TUTUKLANMADAN YARGILANMASI GEREKENLER VAR

Başbakan Erdoğan, aralarında gazeteci ve asker gibi tutuksuz yargılanabileceği mümkün olmasına rağmen tutuklu yargılanan insanlar bulunduğunu belirterek, bu durumun yargıyı da zora soktuğunu, bu durumun yargıya olan güveni de azalttığını söyledi. Türkiye'nin 10 yıla göre çok çok iyi noktada olduğunu ancak yeterli noktada olmadıklarını anlatan Erdoğan, terörle mücadele ve anamuhalefetle el birliği yapma noktalarının istenilen seviyede olmadığını belirterek "Ben sorunları olanların peşine takılmamak gerekir. Bizim 9.5 yıl öncesine göre geldiğimiz noktada biz demokrasi demiyoruz ileri demokrasi diyoruz. Birçok konuda yargı çok daha cesur karar verebiliyor. Bu noktayı de kendileri sağlamış değil. Yasama organı bu imkanı sağladı, onlar da gerekli adımları atabiliyor.Ben artık ülkemle batı ülkeleri arasında kıyasa girdiğim zaman ülkemle gurur duyuyorum. Bugün polisten dayak yedi diyorlar. Ben diğer ülkelerin durumlarını karşılaştırdığımda polisimizin çok daha hoşgörülü olduğuna inanıyorum." dedi.

Başkanlık ve Yarı Başkanlık sorusuna da değinen Başbakan Erdoğan, Hükümet olarak 9.5 yıllık sürede çok şeyler yaşadıklarını rejim tartışması yapmadıklarını belirterek " Biz daha iyisi nasıl olur arayışındayız. Yeni bir anayasa tartışması yapıldığı bir dönemde bunun da ele alınmasının iyi olacağı düşüncesindeyiz. Başkanlık sisteminin ABD, Rusya'da nasıl çalıştığını, Fransa'da nasıl bir sistem olduğunu bilmenin sıkıntısı olacağını düşünmediğini söyledi. Erdoğan, ABD'de iktidara gelenler yine o parti ile anıldığını ancak sadece o partinin temsilcisi olamayacağını söyledi. Erdoğan, "ABD'de başkan bizdeki kadar rahat hareket edemez, ancak aldığı yetkiyi çok süratli kullanma imkanı var. Koskoca ABD 14 bakanla çalışıyor. Ama her bakanın 3-4 yardımcısı var. Biz bakan yardımcısı ihdas ettiğimiz zaman bazı arkadaşlarımız rahatsız oldu ama şimdi daha mutlular." dedi.

Fransa'da sistemin daha farklı olduğunu ve yarı başkanlık sisteminin uygulandığını anlatan Erdoğan, " Biz Sayın Özal'ın düştüğü durumun ülkemizde yaşanmamasını arzuluyoruz." Anayasa'da icranın başı Cumhurbaşkanı'dır ama dışardan bakan icranın başı Başbakan zanneder. Atamayı yapan yetki veren de Cumhurbaşkanı'dır, Cumhurbaşkanı kimi onaylarsa onunla çalışma yapmak durumundayız. Bunu olması gereken noktaya getirmek ülkemiz için daha hayırlı buluyorum. Artık halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı olacak. Halkın seçitiği cumhurbaşkanıın da ona göre yetki ve sorumlulukları olmalıdır." dedi.

Cumhurbaşkanı'nın halkın seçimi konusunda o dönem Meclis'te var olan bir partinin önerisi, Meclis'in görev süresine ilişkin tekliflerini değerlendirdiklerini ve ona değişiklikler yapıldığını o partinin bugün Meclis'te bulunmadığını anlatan Erdoğan, bugün için bir hükümetin 4 yıllık sürenin az olduğunu bunun değişmesinden yana olduğunu anlattı.

HALK TARAFINDAN SEÇİLEN BİR CUMHURBAŞKANI DÖNEMİ BAŞLAYACAK

Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı farklı başbakan da farklı görüşte olduğunda ülke yönetiminde çok büyük sıkıntılar yaşandığını belirterek " Sayın Sezer, çok iyi bir insan olmasına karşın bizim yaptığımız birçok atamayı kabul etmedi ve bize çok zaman kaybettirdi. Bugün ise Cumhurbaşkanı ile çok yoğun bir mesai içinde çalışarak birçok engeli aşıyoruz. Ama bundan Türkiye kazanıyor. Başkanlık ve yarı başlanlık olduğun da orda koalisyonlar da ortadan kalkıyor. Tek parti dönemlerinde ülke ileriye giderken koalisyonlarda hep ülke krizler yaşamıştır. Bugün bir partinin gelen başkanı başkanlık sisteminde parlamento olmadğını söylüyor oysa Fransa'da da ABD'de parlamento var.. Türkiye böyle bir model değişimine giderse geçmişte yaşadığı acı durumları yaşamaz, sürekli tehdit altında görev yapan Özal'ın durumu bir daha yaşanmaz" dedi.

BAKANLIKLARIN İCRACI HALE GETİRİLMESİ

Türkiye'nin dış ticarette çok büyük bir gelişme kaydettiğini anlatan Erdoğan, Türkiye'nin hızlı büyümesinde istikrar ve güveni kaybetmediği sürece büyümesini sürdüreceğini, Araplarda sorunlar durduğunda Türkiye'nin büyümesi daha da fazla olacağını anlattı. Erdoğan, bakanlıkların tümünü icracı bakanlık yaptıklarını bunun hiç konuşulmadığını, bu bakanlıkların tam anlamıyla yerine oturduğunda Türkiye'nin çok daha farklı noktaya gideceğini söyledi.

Özel hastanelerde doğumların yüzde 90'nın sezeryan olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, devlet hastanelerinin rakamları ile birlikte bu oranın yüzde 50'lere düştüğünü anlattı. Özel hastanelerin aileleri pskolojik etki altına aldığını ve kimsenin söz söylemeden bunu kabul eder hale geldiğini söyledi. Erdoğan, sezeryanın aynı zamanda bir nüfus planlaması olduğunu anlattı. Türkiye'nin yaş ortalamasının 29 olduğunu söyleyen Erdoğan, Türkiye'nin 2037'de yaşlı bir nüfusa sahip olacağını, batının bu noktada olmasının nedeninin de yaşlı nüfus olduğunu söyledi. Sezeryanla ilgili caydırıcı önlemler almak için çalışma başlattıklarını söyleyen Erdoğan, kürtaj ve sezeryenle ilgili karşı çıkışların başka hedefler peşinde koştuğunu söyledi. Erdoğan, "Vücut benimdir istediğimi yaparım diyenlere karşı boğaz köprülerinde kendini atmak isteyene polis vatandaş müdahele etmek ve vaz geçirmek için çaba harcıyor. Burda asıl amaç canlıyı yaşatmaktır. Vücut senindir ancak cenin candır " dedi. Erdoğan "Caminin bahçesine bırakılanı bakmak bizim görevimiz ise dünyaya geleni bakmak da bizim görevimizdir." dedi. Başbakan Erdoğan, sakat doğumlarla ilgili olarak da canlıyı yok etmek tam bir otanazidir" dedi.

Kaynak: Haber7