?Uzun Adam?ın uzun ince yolundan, dostluğa giden ?orta yolda? buluşalım!...

?Allah?ım!.. Kötü günden, kötü geceden, kötü anlardan, kötü arkadaşlardan, kötü komşudan Sana sığınırım??*

?Allah?ım!.. Senden (başkalarına muhtaç olmayacak derecede) zenginlik ve dostlarımı da zengin etmeni dilerim.?*

Evet. Hakiki dostumuz, Allah (c.c.) ve Peygamberimiz (s.a.v) sevgisi için bizleri sevenlerdir. Dünya menfaati dünya serveti için bizi sevenler hakiki dostumuz değildir...

Maddecilerin dostluğu, menfaatlerin belirdiği yerde başlar ve tükendiği yerde biter çünkü, cevheri madde olan hiçbir bağ insanı uzun müddet birbirine bağlayamaz. Ruhların kaynaşması, birbirlerine perçinleşmesi için insandan insana uzanan, kolay kolay kopmayan ruh köprüleri lazımdır.

Bu günkü dünyamızın insan münasebetlerinde ruh unsurlarının yavaş yavaş silinerek yerlerini menfaatlere terk ettiğini görmek ne hazindir.

Bütün kabahat, ruhu maddeye feda eden, temiz ve ulvî hisleri öldüren, insan münasebetlerini, maddî ölçülere göre ayarlayan; dost ve insan kadrini unutan bu günkü insan ve cemiyet anlayışımızındır.

Madde hayatın gayesi değil, ancak vasıtasıdır. Onun esiri değil hâkimi olmak zorundayız. Maddenin hâkimiyet elde ettiği yerlerde ruhun ezilmesi, kıymetini kaybetmesi mukadderdir?

Hakiki dostluklar kurmalıyız?Yani, menfaatlerin bittiği yerden başlayıp, insan ruhunun bütün âlemini içten duymak ve yaşamakla olacaktır?

Evet. Birbirlerine yakın ruhların ayrı vücutlarda, fakat aynı zaman da buluşması, hemen tek ruh haline gelivermesi, hayatı aynı genişlik ve derinlik içinde duyması şeklinde ve birbirlerini anlayan, birbirlerini duyan, neş?e ve ıztırablarını paylaşan ve hiçbir menfaat beklemeksizin birbiri için koşan insanlar arasında ruh kaynaşması şeklinde tecelli eden gerçek dostluğun ve sevginin sırrını ve saikini ruhların ezeldeki tanış kınlığında ve dünya hayatındaki mücahede, istifa ve incilallarında aramak en doğru yoludur?

Hak Teâlâya ve ahirete iman eden kimse, Cenab-ı Hakkın düşmanlarını dost tutamaz?

Yani, safları sıklaştıralım, dostlukları pekiştirelim!...

Gün bu gün cancağızım. Adana?mızı bu sosyal, siyasal, ekonomik belâlardan kurtarma zamanı gelmiştir, ?cahil toplum? olmamak için uykumuzdan uyanıp, tekrar aslımıza; ?erdemli toplum? vasfına 'Yiğit Adana?lı geri dönmelidir!..

Evet,

?Bu memlekette yumruğunu balyoz gibi görenden geçilmiyor?

Tayyip Erdoğan meydan meydan dolaştı, milleti ile kalbi bağlarını tazeledi, yeniledi ve sandığın namlusuna sürdü.

İş bilenin kılıç kuşananın.

Tayyip Erdoğan gibi dua alın, ninelerle dedelerle kucaklaşın, bebelere dokunun, annelerin sevgilerine muhatap olun, sizin de olsun.?**

Çünkü: "İnsanlara teşekkür etmesini bilmeyen Allah'a şükredemez."*

Yani, her külfetin karşılığı fazlasıyla ecir ve lütûf olacaktır?

Atâullah İskenderiyye (r.a)?nin bir beytinde ifade ettiği gibi:

?Ey Allah?ım, Seni bulan neyi kaybeder ki,

Seni bulan neyi bulur ki??

Akıllı, insaflı ve anlayışlı  'Yiğit Adana?lı hemşerilerimin vicdanlarından gelen mukaddes sese uyarak, İslam düşmanlarına aldanmayacaklarını kuvvetle umuyorum?

Hak Teâlâ, hepimizi, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri doğru imandan ve bu büyüklerin aydınlık yolundan ayırmasın!..

İç ve dış düşmanlarımızın ve dini dünya kazançlarına alet eden cahillerin yalanlarına, iftiralarına aldanmaktan korusun!..

Hakk?ın rızası ise halkın rızasındandır?

Selim Elçi, adanapost

[email protected]

30.03.13, Adana

* Hadisi Şerif

** Ahmet Taşgetiren