İran & İsrail Savaşı Üzerine Bir Değerlendirme...

İran & İsrail savaşı bir danışıklı dövüş & tiyatro muydu, yoksa gerçek bir düşmanlığa mı delalet ediyordu? Bu konu, medyada ve sosyal platformlarda çok tartışıldı, yazılıp çizildi...

Peki, gerçek neydi, bizi gerçeğe götürecek şaşmaz ölçüler ne olabilir?

Her zaman söylediğim bir söz, bir ölçü var: Resmin tümünü görmeden, parçalarına bakarak doğru değerlendirme yapılamaz, doğruya ulaşılamaz. Ormana bakmayan, ormanı bütün olarak görmeyip & göremeyip çalı çırpı ile uğraşanlar doğru sonuç elde edemezler.

En şaşmaz ölçüler, Allah'ın Kitabı'ndadır. Bu konuda da bizim için şaşmaz ölçüler, doneler vardır.

TEVBE SÛRESİ 40.ayet, bu konudaki ilk ölçümüz olsun. Allah, bu ayet-i kerîmede: "Siz O'na (Peygamber'e) yardım etmezseniz, Allah O'na yardım etmiştir. Hani kafirler, iki kişiden biri olarak O'nu (Mekke'den) çıkarmışlardı. İkisi mağarada oldukları sırada, arkadaşına (Hz. Ebubekir'e) şöyle diyordu: 'Hüzünlenme, muhakkak ki Allah bizimle beraberdir.' Böylece Allah O'na huzur ve güvenlik duygusunu indirmişti, O'nu sizin gör(e)mediğiniz ordularla desteklemiş, küfre sapanların da kelimesini (küfür çağrılarını) alçaltmıştı. Oysa Allah'ın kelimesi, yüce olandır. Allah üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. " diyerek davasını, Resulünü ve O'nun arkadaşı Hz. Ebubekir'i övmekte, desteklemektedir.

Allah'ın, Kitabı'nda övgü ile söz ettiği Hz Ebubekir'e İran'daki mollalar, Ayetullah sıfatlı kara suratlı adam müsveddeleri, sabah yataktan kalkar kalkmaz sövmeye, hakarete başlayıp akşam yatana kadar küfürler yağdırmaktadırlar.

Peki, bunun sebebi nedir? TEK SEBEBİ, Hz. Ebubekir'in İran'ı fethedip Mecusiliğin çanına ot tıkamasıdır. Persler, Mecusiler Hz. Ebubekir'den intikam almak peşindeler.

Buna karşılık Yahudiler'in kendilerince kutsal kitaplarında, ( Yeşaya) Perslere, Mecusiler'e, kendilerini Babil esaretinden kurtarıp özgürlüklerine kavuşturdukları için büyük bir sevgi saygı mevcuttur. Yahudiler'i özgürlüklerine kavuşturan Pers kralı KOREŞ, Tevrat'ta kendisinden övgü ile söz edilen,Yahudi ırkı dışındaki tek kişidir. YANİ ASLINDA BUNLAR BİRBİRLERİYLE KANKADIRLAR!..

Allah Kur'an ı Hakim'inde, "cehennemlikler"i sayarken, ilk önce "MÜNAFIKLAR"ı sonra da "KAFİRLER"i zikreder; münafıklık, kafirlikten beterdir.

Şiiler, İslam'ın MÜNAFIKLARIDIR. Şiiler ve İranlılar, İslam'ı tahrif ederek Mecusiliğin intikamını almak peşindedirler. Bu işte de yalnız değildirler; başta KANKALARI Siyonist İsrail ve diğer İslam düşmanları olmak üzere, elbirliğiyle gayret göstermektedirler.

İşleri güçleri, sürekli İslâm'a ve Müslümanlar'a tuzak kurmaktır. İran & Pers milletinin tarih boyunca İslam'ın düşmanları ile, Haçlılar ile bir kez olsun savaştığı görülmemiştir. ŞİMDİ Mİ ÇIKIP İSLAM'I & MÜSLÜMANLARI SİYONİSTLERE, EHL-İ SALİBE KARŞI SAVUNACAKLAR?

Onların işleri güçleri İslâm'a, Müslümanlar'a tuzak kurmaktır. Ama unuttukları bir şey var: Onlar tuzak kurarken Allah da onlara tuzak kurmaktadır. Şüphesiz ki, galip gelecek olan, Allah'ın tuzağıdır.

RÛM suresi 6. âyette Allah, "Bu, Allah'ın vadidir; Allah vadinden asla dönmez. Ancak insanların çoğu bunu bilmez. " buyuruyor.

Allah, bu KANKALARIN oyununu mutlaka bozacak, oynanan bu tiyatro mutlaka akâmete uğrayacaktır.

Kur'an'da Allah Hz. Âdem'in iki oğlu, Habil ve Kâbil'in kurban kıssasından bahseder. Kurbanı kabul olmayan Kabil, kurbanı kabul olan Habil'i öldürür. Habil, Kabil'e, "Allah muttakilerden kabül buyurur. " der. Kabil'in soyundan gelenler, Siyonist ve Mecusi kankalar, o gün bu gündür intikam peşindedirler.

Yahudi inancında, Yahudiler "SEÇİLMİŞ, ÜSTÜN" ırktırlar. Onların inancına göre, Allah diğer ırkları "TOPRAKTAN", Yahudi ırkını ise, " ATEŞTEN " yaratmıştır. Yahudi ırkı, ateşten yaratılan "ŞEYTAN" ın soyundan gelmektedirler. İnançlarına göre Kâbil, ateşten yaratılan Şeytan'ın Havva ile birlikteliğinden doğmuş; buna karşılık Habil de topraktan yaratılan Âdem'in Havva ile birlikteliğinden doğmuştur. Kendileri de ateşten yaratılan Kâbil soyundan gelmektedirler. Yahudiler dışında, kendilerine yakın buldukları tek insan güruhu, Ateş'e tapan Mecusilerdir.

Ve yine Yahudi inancına göre Allah, diğer insanları Yahudilere hizmetçi & köle olarak yaratıp hizmetlerine vermiş, Nil'den Fırat'a kadar olan bölgeyi de onlara muhteşem krallıklarını kuracakları yurt olarak vaad etmiştir. Yahudiler, üç bin yıldır bu vaadin gerçekleşmesi için her yolu denemektedirler. Bu hedefe ulaşmada da, inançlarına göre her yol, her şey mübahtır. İsrail bayrağı, bu emeli anlatır. Özellikle son üç yüz yılda meydana gelen olaylar, bu perspektiften değerlendirilmezse, sonuç bizi yanıltır... I. ve II. Dünya Savaşları, TC'nin ve ABD'nin kuruluşları... hep bu ideali gerçekleştirmek için kurgulanmıştır. Müslüman Arapların minik minik kabile devletçikleri olarak bölünmeleri, gâfilleri avlamak için oluşturulan Arap &Türk düşmanlığı, önlerindeki en büyük takoz olan Türkiye'nin PKK'yla bölünmeye çalışılması, ülkemizdeki ve çevremizdeki, isimleri alfabede harf bırakmayan terör örgütleri, hep bu amaca ulaşmak için kurulmuş tuzaklardır.

KANKALAR, oynadıkları tiyatronun sonucundan emîn görünseler de

hiç şüpheniz olmasın, Allah ancak muttakilerden kabul buyurur ve onları zafere ulaştırır. Kâfir ve münafıkların sonu harap olmaktan başka bir şey değildir.

İran & İsrail arasında, durduk yerde patlak veren bu tiyatronun fitilini, DEVLET BAHÇELİ'NİN, "PKK kendi kendini lağvetsin, Türkiye terörden kurtulsun! " sözü ateşlemiştir. Türkiye terörden, dolayısıyla da bölünmekten kurtulursa, Siyonist Yahudi vaad edilmiş krallığı kuramaz. Bunun önlenmesi için, acilen bir tiyatro oynanmalıydı. İşte İran & İsrail savaşının gerçek yüzü...

Olayları değerlendirirken resmin bütününe bakmazsanız, ormanı bir bütün olarak görüp değerlendirmezseniz, çer çöp ile uğraşırsanız, navigasyonunuz yanlış olursa, doğru neticeye ulaşamaz, dere tepe dolaşır durursunuz.

DAİMA EN İYİSİNİ ALLAH BİLİR... ONUN YOLU DA VAADİ DE HİÇBİR ZAMAN ŞAŞMAZ...

Selami Kaytancı