?Kadınlar hakkında senden fetva istiyorlar, de ki: Onlar hakkındaki fetvayı Allah veriyor ve kendilerine verilmesi icap eden mîrası vermediğiniz ve beğenip almadığınız yetim kızlarla âciz çocuklar hakkında ve yetimlere adâletle muâmele hususunda işte size kitapta okunan hüküm. Hayra ait neler yaparsanız şüphe yok ki Allah hepsini bilir.? Nisa Suresi, Ayet:127.

Kalın öksüzlük kitabının sokak lambalı yeni sayfasına,

Resmi kayıt yapıldı.

Yerini alsın diye doğan kız çocuğu,

Adı söylendi kulağına, ezanla, ölen annesinin.



Anneliği çıkarınca, toz pembe bir çocukluktan.

Göğsüne baş koymayı çıkarınca..

Kokusunu içe çekmeyi, sarılmayı çıkarınca, ah doya doya sarılmayı..

Öksüzlük çıkar ortaya; eksik çocukluk.

Sandalyesine başkaları oturunca, yemek masasında;

Üveylik, kurulmuştur baş köşeye.

Küçük omza, bir boşluk biner, o anda.

Ezilir, çocuk; el atanlar olmasa, uçurumların en ağırı!



Dikenli sapını aşar da kalbi, ulaşamaz gece denilen siyah güle!

Güneş ısıtmaz, yağmur ıslatmaz!

Utan bağban utan, çeşme kuru, bahçe zindan, ağaçlar meyvesiz!

Başına vur, ekmeğini, çeyizini ve canını al.



Babalar, yerlerini bırakıp anne boşluğundan nasıl taşsın, her dakika.

Küçük yaramazlıklardan sonra, gül bitiren dayaklarda..

Keşke anne olsa, çocuk bu, düşünebilir.

O kıyamaz, vurmaz, vurdurmaz da!

Yokluğunda bilinir kıymeti, evet.

Küçük işaret parmağı, alnındaki çizgilerde salınsa bir.

Ayasındaki çizgilerini elinin, ezberlese adım adım.

Ne zaman bitecek, ah topal hasret ateşinin yakıcı yürüyüşü, damarlarında.



Gözünde canlandıramaya annesini,

Yardım edemiyor artık, sararmış fotoğrafı.

O da varmak istiyor!

Oraya.

Mustafa Yürekli - Haber 7