Selami Kaytancı

Selami Kaytancı

Herkes İşini İyi Yapacak!..

Herkes İşini İyi Yapacak!..

“Kaç Türlü Vatan Hainliği Vardır?” başlıklı yazımda, vatan hainliği türünün saymakla bitmeyeceğini söylemiştim. Sevdiklerimizi putlaştırırsak, yolumuzu şaşırır, şeytanla birlikte biz de şeytanlaşırız. Bu nedenle, insaf ve vicdan sınırlarını aşmadan, gerçeklerden sapmadan, sevdiklerimizi, hatta aşırı sevdiklerimizi de eleştirebilmeliyiz.

Diğer yandan, nasıl ki aşırı sevgi gözümüzü kör eder, sevdiklerimizi putlaştırmamıza, onu ve bizi şeytanın oyuncağına çevirmeye neden olursa, kişilere duyduğumuz haksız kin ve öfkeler de, haksız hainler üretmemize ve bizi yine şeytanın oyuncağı olmaya iter. Bu tür kişi ve davranışlara, “kinini dini haline dönüştürme” de diyebiliriz.

Şüphesiz ki AK Parti iktidarları ulaştırma alanında devrim yapmış, Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan duble yolların on mislini on beş senede yapmıştır. Bunu görmemek, alkışlamamak, vatan hainliği değilse de “kinini dini haline dönüştürme”nin bir türüdür.  Hâkezâ, bu iktidar, sağlık alanında da devrim niteliğinde işlere imza atmıştır. Sağlık sistemimiz, dünya devi ABD’yi kıskançlıktan çatlatacak düzeydedir. Sezar’ın hakkı Sezar’a ise, buna da saygı duymak ve hakkını teslim etmek gerekir.

Bu kadar övgüden sonra, şimdi de gördüğümüz yamuklukları eleştirmeye geldi sıra… Adana – Kozan yolu, yıllar önce uzun süren çalışmalar sonunda duble yol haline getirildi. Geç bile kalınmış bu icraat, herkes tarafından alkışlandı, trafik rahatladı. Ne var ki bu yol, şimdilerde baştan sona yeniden sökülüp yapılıyor. Elbette yeni yapılan yol, eskisine göre süper kalitede pek güzel bir yol!.. Ama acaba bu yol, neden ilk yapıldığında bu şekilde, bu kalitede yapılmadı da üzerinden çok fazla geçmeden yeniden sökülüp yapılıyor?!..

Benim sorguladığım kişiler, “Efendim, o zaman bu yol kırk tonluk araçlara göre inşa edilmişti, şimdi ise seksen tonluk araçlara göre yapılıyor!..” demektedirler. Şimdi bu iş ne kadar mantıklıdır?!.. Siz bu yolu, ilk seferde diyelim ki on milyon harcamayla yapıyorsunuz, sonra aradan on yıl bile geçmeden, bu sefer yirmi milyon masrafla söküp yeniden yapıyorsunuz. Bu bir vatan hainliği türü değilse nedir?!.. Neden başlangıçta bu yolu on beş milyon masrafla, şimdiki yaptığınız gibi yapmıyorsunuz?!..

Gelelim belediyelerimize… Türkiye’de halka hizmeti esas alan modern belediyeciliği Refah Partisi başlattı, AK Parti de devam ettirdi. Eskinin süklüm püklüm, her yanından dökülen şehirciliğinin, belediyeciliğinin yerine, modern şehircilik, belediyecilik anlayışı yerleşti. Şimdi, hainler hariç, her parti, kazandığı belediyelerde halkı memnun edici icraatlara imza atmaya çalışıyor. Bunun bir örneği olarak CHP’li Çukurova Belediyesi’ni gösterebiliriz.

Ne var ki, siyasetin pisliklerinin en çok tezahür ettiği yerler, belediyelerdir ne yazık ki!.. Daha geçen yıl yenilenmiş kaldırım taşlarının bu yıl tekrar sökülüp yenileriyle değiştirildiğini, iki hafta önce kaymak gibi asfalt dökülmüş yolların kazılıp kanalizasyon borusu, doğalgaz borusu, su borusu… döşendiğini görüp dişlerinizi gıcırdattığınız çok olmuştur herhalde. Şimdi bu, bir vatan hainliği türü değil de nedir?!.. Uyduruk festivaller düzenleyip üçüncü sınıf falanca bir sanatçıya, söyleyeceği üç beş kıytırık şarkı için, sanatçıyla anlaşıp beş yüz bin vermiş gibi göstererek iki yüz binini sanatçıya verip üç yüz binini cebellezi etmeleri falan da saymıyorum daha… Bunları neden “vatan hainliği” kapsamında telakki ettiğimi de sonra açıklayacağım.

Pisliklerin yanında, ülkemizde güzel şeyler de olmaktadır. ASELSAN, milli imkanlarla geliştirdiği, ses hızının 6 kat fazlasına ulaşabilen, elektromanyetik dalganın itme gücüyle fırlatma yapabilen TUFAN adlı silahı üretim aşamasına getirdi. ABD ile resmi – gayri resmi bir savaşın içinde olduğumuz, milletçe bir bekâ sorunu ile karşı karşıya kaldığımız şu günlerde, göğüs kabartan, göz yaşartan, güven veren bir çalışma!..

Bir diğer güzel haber daha:  Erzurum  Atatürk Üniversitesi’nde  Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşe Bayrakçeken Yurtcan, geliştirdiği nano malzemeler aracılığıyla, elektrikle çalışan araçlarda, 5 dakikalık dolumla şarj olup yaklaşık 480 kilometre yol gitmeyi sağlayan ve lityum bataryalı araçlara da rakip olacak yakıt pili üretmeyi başardı. Çevre dostu olan yakıt pili, bu özelliği dolayısıyla, elektrikli araçlarda kullanılan ve 30 dakika ile 12 saat arasında dolup 240 kilometre gidebilen lityum bataryalara rakip olacak. Bu haber de, kendi milli elektrikli otomobilimizi üretmeye hazırlandığımız şu günlerde, göğüs kabartan, güven veren bir çalışmadır…

"Türkiye'yi hava savunma ve taarruz teknolojisinde bir numara yapacağız. İnsansız savaş uçaklarımız, askerimizin yerine savaşacak. Bu alanda tartışılamaz olacağız!.." Kim söylüyor bu iri iri lafları?!.. Selçuk Bayraktar… Kim bu Selçuk Bayraktar?!.. Erdoğan’ın dâmâdı… Şu güvene bakınız!.. Reklamsız, sessiz sedasız, gecesi gündüzü olmayan mühendis askerimiz!.. Teknik ordumuzu geleceğe hazırlayan gencecik projeler mimarı!.. Tek başına hava savunmamızı yeniden dizayn eden bir nefer!..

ABD ile resmi – gayri resmi bir savaşın içinde olduğumuz şu günlerde, ordumuzun gücüne güç katan milli İHA ve SİHA’ların mimarı… İşte Selçuk Bayraktar’ın yaptıkları: Milli havacılık rekorlarına imza atan “Bayraktar TB2 İHA Sistemi”nin güdüm ve kontrol sistemi tasarımı… Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine giren ilk Milli İHA olma ünvanına sahip “Bayraktar Mini İHA”nın tasarımı… “Bayraktar TB2 İHA Sistemi” ile Milli Füze atışını başarıyla tamamlama (Türk Patent Enstitüsü Tescil No: 2015 03023) Türkiye’nin ilk “Döner Kanat İHA Sistemi”, “Malazgirt İHA”nın tasarımı… Aldığı patent ve ödüllerin sayısı ise, belirsiz!.. (Kaynak: NTV haber gazetesi)

Şimdi, “Erdoğan'ın damadı  gitsin Afrin'e!..” diyen biri, acaba kendisi bu ülkeye ne vermiştir, hangi hayırlı hizmeti yapmıştır?!.. Bunu söylemek, kinini dini haline getirmek değilse nedir?!.. Bunu söyleyenler, PKK’lıları gece karanlığında bile tespit edip keklik gibi avladığı için çatır çatır çatlayan vatan hainleri değilse nedir?!..

Şimdi bu son üç habere konu olan çalışmalara imza atan a’dan z’ye herkes, bu vatan için üzerine düşen görevi yerine getirmiş, vatansever insanlardır. Peki, şimdi bizim şu Kozan – Adana yolunda, haydi birilerinin cebine atılmış demeyelim de, çöpe atılmış şu kadar milyon lira, veya kaldırım taşlarına, uyduruk sanatçılara vs. vs. akıtılan paralar, ASELSAN’ın, ROKETSAN’ın, TÜBİTAK’ın yapacağı AR - GE hizmetlerine aktarılsa, ya da o şehirlerin çözüm bekleyen sorunlarına kaynak olarak kullanılsa nasıl olurdu?!..

65 yaşında bir adam, durup dinlenmeden, gece gündüz demeden bu ülkenin, bu ümmetin geleceği için çalışıp dururken, oradan oraya koşuştururken, sıcak döşeğinde rahat rahat uyumak vatan hainliği değilse de, üstüne düşen görevi hakkıyla yapmamak, görevini istismar etmek, görevini hakkıyla yapanlara engel olmak, çamur atmak da vatan hainliğinin bir türü değil midir?!..

Toplumlar, layık oldukları şekilde idare olunurlar. Eğer iyi bir idare altında yaşamak istiyorsak, öncelikle biz kendi üzerimize düşen görevlerimizi iyi yapmalıyız. Herkes kendi işini iyi yapmalı ki, karşılığında iyi bir yönetim bekleme hakkı olsun. Mühendis, kendi üstüne düşen görevi en iyi biçimde yaparsa, işçi, kendine düşen görevi; asker, doktor, öğretmen, hemşire, tekniker… kendine düşen görevi en iyi biçimde yaparsa, bu ülke cennet olur.

Bir konuda şikayetçi olmadan önce, elimizi vicdanımıza koyup düşünmeliyiz, acaba ben üstüme düşen görevi ne ölçüde yaptım, yapıyorum diye?!.. Eleştirmek, şikayet etmek çok kolay, ama işini hakkıyla yapan olmak zor şeydir. Allah’tan, hesap gününden  kork; Allah’tan korkmuyorsan, insandan utan!.. Hoş, Allah’tan korkmayan, kuldan da utanmaz!..

SEVDİĞİNİ SEV, AMA İLAHLAŞTIRMA; HAKSIZ KİN VE ÖFKELERİNLE DE KAFANDA HAKSIZ YERE HAİN ÜRETME!..

ELEŞTİR, AMA İNSAF VE İNSAN OLMA SINIRLARINI ZORLAMADAN ELEŞTİR!..

MAKSADIN ÜZÜM YEMEK OLSUN; BAĞCIYI DÖVMEK OLMASIN!..

SEN İŞİNİ İYİ YAPARSAN, BEN İŞİMİ İYİ YAPARSAM, ORTADA HAİN DE KALMAZ, KAVGA DA OLMAZ!..

 

Selami Kaytancı

19.02.2018, Adana

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Selami Kaytancı Arşivi