'Islık çalamadıktan sonra neye yarar'

Sağlık Bakanı Akdağ ile birlikte 9 yıldır aynı bakanlıkta görevini sürdüren Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Bakan olarak hizmet etmenin manevi hazzına vurgu yapsa da bir konuda şikâyetçi...

Radikal gazetesi yazarı Ömer Şahin'in yazısında aktardıkları....

Binali Yıldırım, kabinenin 'soft power'ı. Kavgayla değil, icraatıyla ön planda. Her 'yol', ona çıkıyor. O ise sade vatandaşa özeniyor: "Şöyle sokakta ıslık çalamazsın, elinde tespihi dolaştıramazsın."

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, tipik bir Anadolu çocuğu. Erzincan Refahiye Kayı Köyü?nde doğdu. 30 nüfuslu kalabalık bir ailenin içinde büyüdü. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan babası, oğlunun kendisi gibi olmasını istiyordu. Bu yüzden okulu ayakbağı görüyordu. Çocukluk hüznü babasının okula gelip, ?Muallim Bey, bizim oğlana müsaade et, tarlaya gideceğiz? demesiydi. Arkadaşları derste iken tarlanın yolunu tutması içini burkardı. Kardeşlerin en büyüğü olarak sorumluluğu fazlaydı. Ailedeki görevi hayvanları otlatmaktı. Hayvan otlatırken en büyük keyfi uçakları izlemekti. Uçaklar geçerken sırtüstü yere yatar, hayranlıkla bakar, o uçağın içinde olma hayaline dalardı. Yıllar sonra hayalleri gerçek oldu. Sadece o uçağın değil, kara, deniz, demiryollarının da patronuydu.

Hayatı ?yol?larla geçecek olan Binali Bey, yol arkadaşıyla öğrenciyken tanıştı. O yurtdışında eğitime devam etti, Seniha Hanım öğretmen olarak iş hayatına atıldı. Öğretmen emeklisi olarak da mesleği noktaladı.

Üç çocuk, üç de torunları oldu. Aldığı eğitim olan denizcilik sektörüyle iş yaşamına başlayan Binali Yıldırım, ?karaya oturmadı.? Başbakan Tayyip Erdoğan?ın İstanbul Büyükşehir Beledesi Başkanlığı?nda da gözdelerindendi. Orada altı yıl kesintisiz genel müdürlük yaptı. AK Parti iktidarının ilk gününden itibaren de bakanlık koltuğunda oturuyor. Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile birlikte dokuz yıldır aynı bakanlığı sürdüren iki isimden birisi.

Duble yollar, hızlı tren, havayolları, internet denince artık akla Binali Yıldırım geliyor. Başbakan?la uzun yıllara dayalı dostluğu da bilinince, ister istemez gelecek senaryolarında adı geçiyor. Kendisine iki makam yakıştırılıyor. Tayyip Bey Köşk?e çıkarsa başbakan adaylığı konuşuluyor. Hemşehrisi Yıldırım Akbulut?la yapıları farklı olsa da, aynı kaderi paylaşabilecekleri söyleniyor. ?Başbakan adaylığı? ihtimalini, ?Ya geçelim bunları? sözleriyle gülerek geçiştiriyor. İkinci yakıştırma İzmir?in belediye başkanlığı. Buna cevabı da, ?İşimize bakalım. Bunları düşünüp verimimizi düşürmeyelim? oluyor.

?Bakanlık yavan bir yaşam?

Bakan olarak hizmet etmenin manevi hazzına vurgu yapsa da bir konuda şikâyetçi. Bakanlığın özgürlüğü sınırlamasından hayıflanıyor. Kimi zaman sade vatandaşa özendiğini şöyle anlatıyor: ?Bakanlık yavan bir yaşam. Siyaset tabiatı gereği rutin, albenisi yok. Seyahat yaparsın, bir Allah?ın kuluna rastlamazsın. Sokakta alışveriş yapamazsın. Özgürlüğünüz kısıtlıdır. Mesela ıslık çalarak dolaşamazsın, elinde tespih dolaştırıp yürüyemezsin. Laubalilik yapamazsın. Her zaman gözetlenme düşüncesiyle ne kadar rahat yaşayabilirsin ki??

Gergin siyasi ortamlarda bile sükûnetini koruyan bir isim. Kavga etmiyor, muhalif kesimlerle de sıcak ilişki kuruyor. İzmirliler gibi CHP?ye meyilli Alevilerle de ilişkileri çok iyi. ?Binali? ismi ona çocukluğunun iç içe geçtiği Alevilerin bir armağanı. ?Açıkçası kavga, gürültüyle hiçbir şey elde edilemez. Benim mizacım böyle. Bundan dolayı da bugüne kadar zarar görmedim? diyen Yıldırım?ın şaşırtıcı bir espri kabiliyeti, fıkra arşivi var.

Bizim köyde eydiyesel çekmii!

Uzun duble yol: ?Benim klasik türküm ?Uzun ince bir yoldayım.? Rahmetli Âşık Veysel hayatta olsaydı, yaptığımız yolları görünce sözleri ?Uzun duble yoldayım? şeklinde değiştirirdi.?

1-2 saat yüzerim: ?Yüzmeyi çok severim. Gidince 1-2 saat yüzerim.?

İPAD yanımda: ?İnterneti fazla kullanamıyorum. Hep yanımda bir IPAD var. Twitter, Facebook kullanmıyorum, çünkü, bizzat cevap vermeye vaktim yok.?

Çantada hep kitap: ?Birkaç kitabı bir arada okuyorum. Çantamda mutlaka kitap olur. Bestseller kaygım yok. Bana kitabını gönderen isimsiz yazarları da okurum.?

İnternete başımı koydum: ?İnternete yasak koymak isteyen karşısında beni bulur. Bu yola baş koymuş bir insanım. Güvenli internet yasaklama değil, bir seçenek. 3 yaşındaki torunum bile vızır vızır internete giriyor. Aileler çocuklarına koruma istedi, BTK da bu imkânı sundu. Güvenli internete abone olmadım. Bizim evde çoluk, çocuk yok. Zaten uzun boylu vaktimiz de olmuyor internet için.?

Eydiyesel çekmii: ?Seçim öncesi bir köye gittik. Çeşmenin başında yaşlı bir teyzeye ihtiyacını sorunca, ?Evladım her şeyimiz var. Yol, su, uydu kanalı. Emmeee bizim köyde eydiyesel çekmii? dedi.?,

RADİKAL