Katsayı sanayiyi vuracak
Türkiye aylardır katsayı meselesini konuşuyor. Bir yandan YÖK hangi okulda olduğuna bakmaksızın katsayıları eşitliyor ki bu bir fırsat eşitliğidir; diğer yandan Danıştay, YÖK?ün aldığı bu kararı iki defadır bozuyor. Öğrencilerimizin psikolojileri Danıştay?la YÖK arasındaki pinpon topuna döndü.
Fotoğrafın tamamına baktığımızda görülen şey şu: İnsanımız okumaya önem veriyor ve çocuğunu okutmak istiyor. Ancak yüksekokulda okuyup iş bulamama endişesiyle ya da akademik başarısının yetersizliği nedeniyle çocuğunu hem okutup hem meslek sahibi yapmak istiyor.
Bunu da meslek liselerinde sağlayabiliyor. Gelişmiş ülkelerin normal liselerinde okuyan öğrenci oranı %35, meslek liselerinde okuyan öğrenci oranı ise %65. Türkiye?de ise üniversiteye geçişte Meslek Liselerine uygulanan katsayı probleminden dolayı bu durum tam tersi: Normal liseler %65, Meslek Liseleri %35. Şimdi size DİE ve DPT?den aldığımız bir grafik sunayım:
Yüksekokul ve fakülte : % 9,6
Lise-Meslek Lisesi : % 18,6
Lise altı Eğitimler : % 64,8
Okuryazar olmayan : % 7
Bu grafikten anlaşılan ülkemiz sanayisinde çalışan insanımızın %71,8?i ya okuma yazma bilmiyor ya da lise altında bir eğitime sahip. Yüksekokul ve fakülte mezunu olanların oranı ise sadece %9,6. Bu eğitim seviyesiyle dünya sanayi ile rekabet beklenebilir mi? Asıl yapılmak istenen bu tablonun değişmemesi ve ülkenin kalkınmaması mı?
Biz ancak öğrencilerimizi becerilerine göre mesleklerde eğitip kendi sanayimizde istihdam ederek kalkınabiliriz. Şu an sanayicilerimiz kalifiye ara eleman sıkıntısı çekmektedir. Bu sıkıntıyı ?Meslek Lisesi Memleket Meselesi? sloganıyla kamuoyuna da duyurmuştur. İlköğretimin 8 yıla çıkarılması ile çıraklık mekanizması durmuştur. Katsayı ile de meslek liselerinin önü kapatılmıştır.
YÖK?ün katsayıyı eşitlemesiyle Meslek Liseleri?nin 9. sınıflarında kayıt patlaması yaşandı. Velilerimiz, çocuklarının bir taraftan temel eğitim almasını diğer taraftan bir meslek edinmesini istiyor. Bundan daha doğal ne var? Ama ?eşitsizlik? adına ?adaletsizlik? yapılıyor. Danıştay?ın bir an önce bu tavrından vazgeçmesini bekliyoruz.
Adem Yürekli - 14.02.10- Tekirdağ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.