“Kurban keserek hayvanlara eziyet edeceğine(!) kurbana vereceğin para ile fakir, fukara ve ihtiyaç sahiplerine yardım et.”

Her kurban bayramı yaklaştığında bir yandan sözde hayvan severler hayvanları korumak adına, diğer taraftan hayırseverlik kisvesine bürünenler fakir, fukara ve ihtiyaç sahiplerini gözetme adı altında kurban kesilmesine tepki gösterirler.

Özellikle sosyal medyada bu türden söylemleri içeren paylaşımlar yapılır. Maalesef bilinçsiz Müslüman vatandaşlarımızda bu paylaşımları kendi sayfalarında paylaşmak suretiyle yayılmasına vesile olurlar.

İnsanlık tarihi kadar eski, bütün batıl ve ehli kitap din inancında yer alan ve Kur-anı Kerimde Müslümanlara farz kılınan kurban “Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik. O hâlde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes.” (Kevser suresi:1-2) Allah’a yaklaşmayı sağlayan bir ibadettir.

“Biz, büyük baş hayvanları da sizin için Allah'ın (dininin) işaretlerinden (kurban) kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır.”(Hac:36)

Son yıllarda ısrarla bazı kimseler tarafından bilinçli/ bilinçsiz olarak kurban ibadetinden Müslümanları uzaklaştırmak ve amacının dışına kaydırmak için büyük bir çaba harcanıyor.

Bunun için öne sürülen ve Müslümanların bilinçaltına işlenmeye çalışılan en önemli iki hususun başında; Hayvanların kurban edilmesini vahşet olarak nitelendirilmesi ve Kurban için harcanan paranın fakir, fukara ve ihtiyaç sahiplerine verilmesi geliyor.

Aslında amaç ne hayvanları korumak ve kesilmesini önlemek nede fakir, fukara ve ihtiyaç sahiplerini gözetmektir. Bu öne sürülen gerekçeler aslında Allah’ın emrine muhalefet etmek ve Müslümanları kurban ibadetinden başlamak suretiyle İslam dininden uzaklaştırmak üzere tezgâhlanan birer oyundur. Tıpkı “Ramazan Bayramı”nın adını “Şeker Bayramı” olarak bilinçaltına yerleştirilmeye çalışılması gibi.

Zaten bu düşünceyi ortaya koyanlar kendileri kurbanlarını kesmedikleri gibi, söyledikleri gibi fakir, fukara ve ihtiyaç sahiplerini de büyük çoğunluğu gözetmemektedir. İslam dininin zekât, fıtır sadakası, öşür ve fitre gibi fakir, fukara ve ihtiyaç sahiplerinin gözetilmesini ve onlara verilmesi farz kılan emirlerini ya bilmezler, yâda işlerine gelmez.

İnsanlara beşeri ilişkilerini sürdürmeleri adına, İslam dini her hususu en ince ayrıntılarına kadar düşünerek insanoğluna büyük görevler yüklemiştir. Fakir, fukara ve ihtiyaç sahiplerini gözetmek üzere hali vakti yerinde olan her mümine zekât, fıtır sadakası, öşür ve fitre gibi maddi ibadeti emretmiştir.

İslam dinine göre zengin sayılan ve kendisine farz kılınan Hac, Kurban, gibi ibadetlerinden feragat edemeyeceği gibi zekât, fıtır sadakası, mallarının öşürünü ve fitre’yi de fakir, fukara ve ihtiyaç sahiplerine vermekle mükelleftir.

Devlete ödeyeceğiniz vergileri ödemeyerek fakir, fukaraya ve ihtiyaç sahiplerine yardım etme gibi bir fiilin içerisine girebilir misiniz? Verginizi ödemezlik yapabilir misiniz? Vergi devletin hakkıdır, bu haktan asla vazgeçmeyeceği gibi, ödenmediği takdirde faizi ile yasal yaptırımlar uygulamak suretiyle tahsil eder.

Allah emri olan (farz-vacip) ve Allah adına yapılan ibadetlerden (görevlerden) kul asla vazgeçemez. Öyle ise, devlete olan yükümlülüğü farklı bir şekilde tasarrufta bulunamaz iken Allah’a olan yükümlülüğü nasıl farklı bir şekilde tasarrufta bulunmak düşünülebilir. Allah’ın bir ayetine muhalefet etmek kitabın tamamına muhalefet etmektir, bu düpedüz şirktir.

Yazılı ve görsel basın yolu ile ve sosyal medya üzerinden yapılan bu tür yayın ve paylaşımlara karşı Müslümanların uyanık ve bilinçli olması bu gibi tuzaklara düşmemesi gerekir. Müslümanların Allah’a karşı kulluk vazifeleri ve ibadetleri ilahi mesaj ile iletilmiştir. Bunların dışındakiler aldatmacadır,  sapkınlıktır. Kurbanlarınız kabul, bayramınız mübarek olsun.

İbrahim Halil SİPAHİ

24.09.2015/adanapost.com