Mustafa Yürekli: Doğruluk ve İyilik

Mustafa Yürekli: Doğruluk ve İyilik
Müslüman ahirette sıkıntıya sokacak olan herşeyden dünyada uzak kalmak ve böylece hem dünyada mutlu hem de âhirette mutlu olmaya bakacaktır; bu en akıllıca iştir.

Doğruluk ve iyilik ilişkisini son zamanlarda çok düşünür oldum.

Sohbetlerde doğruluk ve iyilik konusuna değinmek için çaba sarf ediyor; doğrusu her türlü vesileye sarılıyorum hemen. "Şüphesiz ki sözde ve işte doğruluk, hayra ve üstün iyiliğe yöneltir; iyilik de Cennet'e iletir" hadisini aktarır, onu nasıl anlamalıyız diye sorup doğrudan konuya giriyorum.

Abdullah İbni Mes'ûd radıyallâhu anh'den rivâyet edilen bir Hais-i Şerif var. Hz.Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Şüphesiz ki sözde ve işte doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de Cennet'e iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğrucu) diye kaydedilir. Yalancılık yoldan çıkmaya (fucûr) sürükler. Fucûr da Cehennem'e götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında çok yalancı (kezzâb) diye yazılır." (Buhâri, Edeb 69; Müslim, Birr 103-105. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 80; Tirmizi, Birr 46; İbni Mâce, Mukaddime 7; Dua 5)

Hadisi Nasıl Anlamalıyız?

Bu soruya verdiğim cevabı, bu yazıda siz okuyucularımla paylaşacağım..

Hadiste, yalan konuşa konuşa insanın yalancılığı âdetâ tabiat haline getireceği, meslek edinmiş gibi kişilik özelliği haline geleceği, yalana iyice alışacağı, yalana alışan insanın da fücûr denilen her türlü kötülüğe hazır hale geleceği bildirilmektedir. Fücûrun ise insanı Cehennem'e götüreceği ifade edilmektedir.

Hadiste yapılan bu tespit, yalan konusunda son derece hassas olunması gerektiğini bildirmektedir. Bu çok ciddi ve açık bir uyarıdır.

Yalanın küçüğü büyüğü olmaz denilmektir.

Yalancılığı âdet edinen kişinin Allah katında "kezzâb" diye tescil edilmesi, yalanın insanı ne kadar ağır ve kötü bir duruma düşürdüğünü göstermektedir.

Ayrıca yalancılığın ve sahteciliğin İslâm'da yeri olmadığını ortaya koymaktadır.

Müslümanları aldatan onlara ihanet etmiş olur, dünyada ümmetten çıkar.

Âhirete ait sonuç ise Cehennem olmaktadır.

Yalan, İslam milletinden dünya da ahirette de ayırır insanı..

Yalan Bir Dil Âfetidir

Bilindiği gibi yalan, dile ait bir âfettir.

Dil ise, kalbin sözcüsü olarak insanın tüm organlarını ve davranışlarını etkilemektedir.

Diline -en azından- bilinçli olarak yalan söylememek konusunda hâkim olabilen kişi, büyük ölçüde kendisini hadiste haber verilen kötü âkıbetten korumuş demektir.

Müslüman için gerçek ve sonsuz olan hayat, âhiret hayatıdır.

Müslüman ahirette sıkıntıya sokacak olan herşeyden dünyada uzak kalmak ve böylece hem dünyada mutlu hem de âhirette mutlu olmaya bakacaktır; bu en akıllıca iştir.

Müslüman, âhiretini ihmal etmeden dünyayı yaşayan insandır ve bu, onun diğer insanlardan en temel farkını oluşturmaktadır.

Sorumluluk bilinci de ancak âhiret inancı ve hesap kaygısı olan kişilerde görülebilir.

O halde hem dünyada mahcûbiyetlere yol açması hem de âhirette Cehennem'e götürmesi düşünülerek yalana ve yalancılığa asla hoşgörü göstermemek ve yönelmemek gerekmektedir. Yalandan mümkün olduğunca uzak kalmak ve doğru konuşup dürüst olmaya bakmak lâzım gelmektedir.

İman İle Yalan Karşıttır

Hadisten öğrendiklerimizi sıralacak olursak;

1. Yalan konuşmak, haramdır. Müslüman, doğruluktan ayrılmaz, sözünde ve işinde her zaman doğru sözlüdür.

2. Yalanı küçük gören ve işlemeye devam eden ona alışır ve sonunda yalancılar defterine yazılır. Yalanın küçüğü, büyüğü, şakası, alayı olmaz..

3. Yalan, insanı fücura, her türlü kötülüğe sevk eder. Yalancının yapamayacağı kötülük yoktur. Yalan, kötülüğün anasıdır.

4. Fücûr denilen kötülükler de insanı Cehennem'e götürür. Yalan, cehennem yoludur; yalancılıkla cennete gidilmez. Çünkü Allah sadece doğruları sever, yalancıları sevmez.

5. İman ile yalan birbirine tamamen zıddır. Mümin, Allaha güvenen ve güvenilir olandır. Müslüman, mümkün mertebe yalandan uzak kalmalı, doğru sözlülüğü ve dürüst davranışı seçmelidir. Müslüman, Allaha teslim olan, söz ve davranışlarında rızasını gözeten demektir.

yazının devamı..

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.