Sedat Yılmaz
Ata Yadigârı Kıbrıs’a Sahip Çıkalım!
Ata Yadigârı Kıbrıs’a Sahip Çıkalım!
İslâm’ın batıdaki uç kalesi Fas’ı, Orta Doğu’daki ilim merkezi Beyrut’u ve nice İslâm diyarını içki, fuhuş, kumar, uyuşturucu ve çeşitli şer beldelerine dönüştüren zihniyetin şu andaki hedefi de Kıbrıs! Daha fazla başımız ağrımadan Ata yadigârı Kıbrıs’a lütfen sahip çıkalım!
Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı… Kaza nan -Türkiye ne kadar izin verecek, bilinmez- Rum lar ile tek devletli federasyonu isteyenler oldu… Hem de yüzde 63’e yakın ezici bir çoğunlukla! Yunanistan, İsrail, ABD ve AB’nin 500 yıllık Türk hâkimiyeti altında geçen Ada’yı askeri lojistik üssü, yani dev bir savaş gemisi hâline getirmeye çalışırken sadece Türk askerinin bölgedeki varlığı yüreklerimize su serpiyor. Ada’nın istikbaline yakın zamanda kimler yön verecek, merak etmiyor değiliz! Ada’ya siyasi, sosyal ve ekonomik açıdan bakıldığında görüntü pek parlak değil. Türkiye’nin her türlü lojistik desteği ile ayakta durmasına karşılık KKTC’de orta dereceli okullarda başörtüsü yasağının uygulanması, ekonomide kumarhane gelirlerinin ağırlıkta olması, Türk-İslâm geleneğinden giderek uzaklaşılması pek iç açıcı olmasa gerek!
Hey gidi Kıbrıs… nereden nereye!
Kıbrıs ile ilgili ibret alınacak tarihten 2 önemli vak’ayı aktar mak istiyorum… Öncelikle Kıbrıs’ın manevi sahibi ‘Hala Sultan’dan bahse başlayayım… Türbesi Larnaka Tuz Gölü yakınlarında bu lunuyor. Hala Sultan Harâm binti Milhan el-Ensâriyye, Hz. Osman’ın (ra) hilafeti zamanında (644-656) kocası Ubâde b. Sâmit ile birlikte İslâm ordularıyla birlikte Kıbrıs seferine katıl mış, Kıbrıs’a vardıklarında Larnaka bölgesinde attan düşerek şehit olmuş ve oraya defnedilmiş. Yaklaşık 1000 seneden fazla zaman sonra Osmanlılar Kıbrıs’ı fethedince Hala Sultan’ın kabrini küçük bir külliye kurarak ihya etmiş. Zaman gelmiş, bölge Rumların eline geçmiş. 1963 Kıbrıs olaylarında Rumlar külliyeyi askeri karargâh olarak kullanmış. Peygamber Efendimizin (sas) annesi Hazreti Amine’nin süt kardeşi ve akrabası olan, bölgedeki Müslümanlarca “Hala Sultan” diye bilinen Ümmü Harâm Binti Milhan’ın kabri Rum Kesimi’nde Larnaka’da olmasına karşılık, KKTC’nin başkenti Lefkoşa’da Edirne Selimiye’den esinlenerek 2013 yılında adına büyük bir cami yaptırıldı. En azından Hala Sultan’ın adını bugünlere taşımanın mutluluğunu yaşıyoruz.
Kıbrıs Ümmü Harâm Binti Milhan Hala Sultan’ın Ülkesi
Resûlullah’ın (sas) dedesi Abdülmuttalib’in annesi Sel mâ, Neccâroğulları’ndan olduğu için Ümmü Harâm ve Ümmü Süleym ile Resûl-i Ekrem (sas) arasında süt veya soy bakımından teyze-yeğen ilişkisi vardı. Ümmü Harâm, Hz. Peygamber’in (sas) süt teyzelerinden biriydi, bazılarına göre ise aralarında babası veya dedesi yönünden süt teyzeliği bulunmaktaydı (Nevevî, XIII, 57; XVI, 10). Bu sebeple Resû lullah (sas) kendini onlara daha yakın hissediyordu. Kubâ Mescidi’ni ziyarete gittiğinde her iki kardeşin orada bulunan evlerine misafir olurdu. Hala Sultan'ın nesebi, Hazrec kabilesinin kolu Neccâroğul ları’na dayanıyor. Annesi de yine Benî Neccâr’dan Mâlik b. Adî’nin kızı Müleyke. Enes b. Mâlik’in annesi Ümmü Süleym onun kız kardeşi… Her ikisi de Bi’rimaûne hadisesinde şehid düşen Harâm ve Süleym de Hala Sultan’ın erkek kardeşleri.
Peygamber Efendimiz’den (Sas) 5 Hadis Rivâ Yet Etti
Ümmü Harâm, Resûl-i Ekrem’den (sas) beş hadis rivayet etmiş olup bunlardan biri Buhârî ve Müslim’in el-Câmiu’s sahihlelerinde, diğerleri Tirmizî’nin el-Câmiu’s sahih dışında Kütüb-i Sitte’de bulunuyor. Bunların en meşhuru Kıbrıs’ın ve İstanbul’un fethini müjdeleyen hadis. (Ahmed İbn Hanbel, Müsned, II, 176; el-Azizî, II, 80.) Ümmü Harâm’ın rivayet ettiğine göre, bir defasında Resûl-i Ekrem (sas) onun evinde öğle uykusundan gülerek uyanmış, Ümmü Harâm niçin güldüğünü sorunca uykusunda kendisine ümmetinden fetih maksadıyla Akdeniz’e açılan bazı kimselerin gösterildiğini ve onların cennetlik olduğunu söylemiş. Bunun üzerine Ümmü Harâm, Hz. Peygamber’den (sas) kendisinin de onların arasında bulunması için dua etmesini istemiş, O (sas) da dua etmiş. Ardından tekrar uykuya dalmış, yine gülerek uyanmış, Ümmü Harâm’ın bu defaki sorusu üzerine de ümmetinden bazılarının İstanbul’u fethetmek amacıyla sefere çıkacağını, onların da günahları nın bağışlanacağını haber vermiş. Ümmü Harâm kendisinin de onların arasında bulunması için dua etmesini isteyince Resûl-i Ekrem (sas) ona birinci grupta olduğunu söylemiş. (Buhârî, “Cihâd”, 3, 8, 63, 75, 93, “İsti'zân”, 41, “Ta'bîr”, 12; Müslim, “İmâre”, 160)
Kıbrıs’ın Fethi Ve İnebahtı Deniz Muharebesi
Osmanlı tarihinde de Kıbrıs ile ilgili 1571’de iki ay ara ile gerçekleşen iki meşhur olay var… Biri Kıbrıs’ın fethi, diğeri İnebahtı deniz muharebesi. Kıbrıs 6 Ağustos 1571 yılında haçlı destekli Venedikliler’den alınıyor. İki ay sonra ise İnebahtı deniz muharebesinde haçlılar, Osmanlı donanmasını yakıyor. Sokollu Mehmed Paşa, kaptanı derya Uluç Ali Paşa’ya 6 ay içinde yeni bir donanma hazırlamasını istiyor. Bu kadar kısa zamanda işin zor olacağını söyleyen Uluç Ali Paşa’ya Sokollu, “Bütün donanmanın demirlerini gümüşten, halatları nı ibrişimden, yelkenlerini atlastan yapabiliriz. Hangi geminin malzemesi yetişmezse gel benden al" diyor. Nitekim Tersane Baş Mimarı Mustafa Ağa idaresinde altı ay içerisinde 150 Kadırga inşa edilerek Osmanlı donanması eskisinden daha kuvvetli hâle geliyor. O arada Venediklilerden Sokollu Mehmed Paşa’ya bir elçi gönderiliyor. Elçinin isteklerine karşı Sokollu, “Biz Kıbrıs’ı almakla sizin kolunuzu kestik. Siz İnebahtı’da bizim donan mamızı yakmakla, sakalımızı tıraş ettiniz. Kesilen kolun yerine yenisi gelmez. Fakat kesilen sakalın yerine daha gür sakal çıkar” cevabını vererek haçlıların isteklerini geri çeviriyor ve Osmanlı Devleti’nin o dönemdeki gücünü tüm âleme gösteriyor.
KKTC’de Niçin Kumarhaneler Serbest?
İngiliz Financial Times’da geçen aylarda ilgi çekici bir haber gözüme çarpmıştı… 17 Ağustos 2025 tarihli nüshada Josehp Wilkins tarafından hazırlanan haberde; Kuzey Kıbrıs'ta kumarhanelerin 64’e çıkarılarak iki kat artırılacağı ve söz konusu gelişmenin bölgeyi kara para, kayıt dışılık, kumar ve ah lâksızlıkla anılan bir yer haline getireceği yolunda endişelerin arttığı belirtiliyor. Yine aynı haberde KKTC’li birçok ekonomist kumarhane sayılarındaki artışı ‘Kontrol edemeyeceğimiz bir canavar icat ediyoruz’ sözleriyle değerlendiriyor. Dünya Bankası'na göre, ihracatının çoğu uluslararası toplum tarafından engellenen Kuzey Kıbrıs, GSYH'sinin yüzde 75'inden fazlasını turizm ve yükseköğretim gibi hizmetlerdensağlıyor. Ülkede yıllık enflasyon da yüzde 30’ların üzerinde. Habere göre, kumarhane lisansı sayısındaki kısıtlamaların kaldırılmasıyla, kumarhanelerin yasak olduğu Türkiye'den daha fazla turist çekmek amaçlanıyor. Bölge ekonomistleri de Kuzey Kıbrıs’ın uzun zamandır kumarhaneler bölgesi olduğunu, yeni kumarhanelerle birlikte ekonominin kumara daha fazla bağımlı hâle geleceğini ifade ediyor. Maalesef İslâm’ın batıdaki uç kalesi Fas’ı, Orta Doğu’da ki ilim merkezi Beyrut’u ve nice İslâm diyarını içki, fuhuş, kumar, uyuşturucu ve çeşitli şer beldelerine dönüştüren zihniyetin şu andaki hedefi de Kıbrıs! Daha fazla başımız ağrımadan Ata yadigârı Kıbrıs’a lütfen sahip çıkalım!
Orta Doğu’dan ve özellikle Gazze’den Türkiye’nin ayağını kesmeye çalışanların oyunu ve başkaldırısı KKTC’de sahnelendi ama nâfile! Hiç sevinmesinler! Zirâ bu hareket bir adım daha öteye taşınırsa olacak olanı söyleyeyim mi? KKTC’nin Türkiye’ye 82’inci vilâyet olarak bağlanması!
Batı Zihniyetinin Oyunu KKTC’de Sahnelendi Ama Nâfile
KKTC'de seçimi Tufan Erhürman'ın kazanması Yunan ve Rum basını sevince boğdu. Boğacak tabii! İlginç de bul madık! Erhürman’ın seçilmesine kimler seviniyor? Elbette Ada’da her devirde işgalci ve katliamcı olmuş Yunan ve Rumlar ile Kıbrıs’ta Türk devleti istemeyenler! Hatırlatalım! KKTC'de yapılmış seçimin sonuçları çok az bir katılımla gerçekleşti. Kıbrıs Türklüğünün istikbali bu katılımla temsil edilemeyeceği ortada. Fakat yine de Türkiye, tarihi, hukuki ve insani sorumlulukları çerçevesinde ve Ada’nın gerçeklerine uygun biçimde Kıbrıs Türk halkının huzur, refah ve kalkınmasına yönelik gayretlerine katkıda bulunacak. Seçimler mutlaka bir hayra vesile olacak! Annan planını hiçbir zaman tanımayan KKTC’nin mâkus talihi Türkiye ile yapacağı sıkı diplomatik çalışmalarla düzlüğe dönüştürülecek ve Ada aslına dönerek dünyada tanınır bir ülke hâline gelecek. Orta Doğu’dan ve özellikle Gazze’den Türkiye’nin ayağını kesmeye çalışanların oyunu ve başkaldırısı KKTC’de sahne lendi ama nâfile! Hiç sevinmesinler!
Zirâ bu hareket bir adım daha öteye taşınırsa olacak olanı söyleyeyim mi?
KKTC’nin Türkiye’ye 82’inci vilâyet olarak bağlanması!

Büyüme Ülkede Refah Toplumu Oluşturabiliyor mu?
05 Ekim 2025 Pazar 17:14Para Bulunur Ama Üretim Gücü Her Zaman Bulunmaz!
06 Eylül 2025 Cumartesi 14:33Kentsel Dönüşümü Yaparsa Katılım Sermayesi Yapar!
02 Ağustos 2025 Cumartesi 13:31Sakın Kader Deme!
17 Temmuz 2025 Perşembe 21:23İslâmi Finans Bir Seçenek Değil, Gereklilik!
04 Haziran 2025 Çarşamba 18:23Putin Yeni Dünya Düzeni İçin Yeni Müttefikler Arıyor
06 Nisan 2025 Pazar 12:18Trump Deregülasyoncu Küresel Derebeyi!
20 Mart 2025 Perşembe 05:25‘Enflasyon’ Faiz İndirimi, Riskler Kur Ve Carry Trade Kıskacında
06 Mart 2025 Perşembe 00:48Küresel Kriz Saati Alarm Veriyor!
08 Şubat 2025 Cumartesi 02:41Kim Demiş Türkiye Küçülüyor Diye!
05 Şubat 2025 Çarşamba 21:10
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.