Resul Davutoğlu: 'Seçimlerin Olmazsa Olmazlarından Vaatler..'

Resul Davutoğlu: 'Seçimlerin Olmazsa Olmazlarından Vaatler..'
Vaatlerin bini bir para bugünlerde… Seçim sath-ı mailine girmişiz ya. Vaad eden edene… Kimisi komik geliyor.

'Seçimlerin Olmazsa Olmazlarından Vaatler..'

Şu “çiftçiye mazot ucuz olacak” muhabbetini cidden anlamıyorum.

İlki niye sadece çiftçiye. O ürettiği için mi? İyi de fabrikatör de üretmiyor mu? O zaman ona niçin elektrik ucuz verilmesin? Memur da, hatta hizmet üretmiyor mu? Ona da mesela “ulaşım” ucuz veya bedava olsun.

İkincisi; kimin çiftçi olduğu nasıl anlaşılacak? Belge falan mı verilecek? Arazi veya satılan ürün miktarına mı bakılacak? Bunlar iyi de peki yurdumun en umulmaz iş ve durumlarda dahi bir hile yolu, bir kısa yol veya bir faydalanma yolu bulabilen acar ve dahi uyanık vatandaşlarının kendilerini çiftçi ordusuna yazdırmasına nasıl engel olunabilinecek?

Vaatler o derece fazla ki

Vaatlerin bini bir para bugünlerde… Seçim sath-ı mailine girmişiz ya. Vaad eden edene…

Kimisi komik geliyor.

Bazısı ise düşündürüyor. “Acaba o dediğini nasıl yapabilecek” muammasına zihin çare ve yol arıyor.

Onların çoğunun öylesine söylenmiş sözler olduğu, yüzde, belki, doksandokuzunun gerçekleşmeyeceği bilinmesine veya düşünülmesine rağmen yine de insan düşünüyor, “acaba yapabilecek mi veya nasıl yapabilir?”

Gerçi seçim vaatleriyle olan gerçeklikler de var. Mesela “Yeşil Kart.” Millet o karta Demirel‘in seçim vaadi sebebiyle kavuştu.

Bir de çok meşhur olmuş seçim vaatleri var. “İki anahtar” vaadi mesela. Bir parti başkanı bunu vaad etmişti eski seçimlerin birinde. “Seçilirsem herkes evinin ve arabasının anahtarına, yani ev ve araba  sahibi olacak” demişti seçim arefesinde. Tabi bu gerçekleşmedi.

Bizim Diyarbakır’ın eski adaylarından biri de vardı vaatleriyle meşhur.(Adını yazmayayım şimdi) Olmadık şeyler vaad ederdi. Söylerdi de söylerdi. Eğitimi sanırım ilk okuldu. Eğitim ve bilinç durumundan olacak, insan psikolojik durumu bilme seviyesinden bir de, ne kadar çok şey vaad ederse, herhalde, seçimde o derece şanslı olacağını düşünüyordu.

Tabi seçilmedi, son seçimlerde adı sanı da pek duyulmuyor.

O gitti ama vaatleri kaldı yadigar.

 

Vaadlerin gerekliliği

Ama zannederim “vaadsiz olmuyor.” Vaad seçim işinin önemli unsurlarından.

Vaatsiz dikkat de çekilmiyor. Mesela dün tv’de küçük bir partinin başkanını dinledim. Hiç bir şey vadetmiyordu. Oy oranını da öyle ütopik bir şekilde yükseltmiyordu. Bunlar iyi şeyler ama “zihnim onun bir projesinin nasıl gerçekleşeceğine” takılmadı.

Ama mesela “biz kredi kartları borçlarını bir kez sileceğiz” vaadına takılıyor. “Olabilir mi, nasıl olabilir?” diye değerlendirmeden kendimi alamıyorum. Gerçi sonunda olamayacağında karar kılıyorum ama düşünmüş olmam, zaman ayırmış olmam o parti başkanının başarısından sayılabilir. Çünkü vatandaşın zihnini çelmek de az buz bir şey değildir.

Ama herhalde en iyi vaadin, tabi iktidar görmüş partiler için, iyi icraat olduğu konusunda herkes hemfikirdir.

Ayrıca halkımız yalan ile gerçeği ayırabiliyor. Belki bir parti başkanını dinlerken ona direk “sen yapamayacağını söylüyorsun” demiyor ama durumdan bigane de değil.

Kur’an‘da “Ey iman edenler, yapmayacağınız şeyi neden söylüyorsunuz?” (Saf-2) denir bir ayette.

İnsan yap(a)mayacağını, hele de bile bile, asla söylememeli. Erdem, mürüvvet ve insanlık bunu gerektiriyor çünkü.

Resul Davutoğlu

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.