İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Savaş’ta üstünlüğü Stratejiler belirler,

Savaş’ta üstünlüğü Stratejiler belirler,

Bir savaşı kazanmanın yolu; sayısal güç, “matematiksel üstünlük” (Asker, silah ve teknik donanım bakımından), “istihbarat” ve düşmanın durum ve konumuna göre izlenecek “harp stratejisi”dir.

Genel olarak kamuoyunda karşı karşıya gelen iki ülke veyahut topluluk arasında muhasara söz konusu olduğunda,  “matematiksel üstünlük”  öne çıkarılmaya çalışılır. Oysa asıl üstünlük “istihbarat” ve “harp stratejidir”.

Karşı tarafın matematiksel üstünlüğü bir güç göstergesi olmakla birlikte, muhasarayı başarılı kılmak için doğru bir harp strateji izlemek sureti ile üstünlüğü ele geçirmek, muhasarayı kazanmak mümkündür.

Türk ve İslam tarihinde bunun birçok örneğine rastlanmaktadır.

Hz. Muhammed (SAS) katıldığı Uhud Savaşı’nda 3 bin düşman askerine karşılık Müslüman asker sayısı ise 700’dü.Bedir Savaşı’nda düşman gücü 950, Müslümanların 3 at, 70 deve ile katıldığı savaşta asker sayısı ise 313 idi.

Bundan 1400 yıl öncesi ile bugünün modern savaş silah ve teknikleri ile mukayese edilmesi mümkün olmamakla birlikte. İslam ordusunun başarısının altında yatan, Hz. Muhammed’in istihbarata verdiği önem ve harp stratejisi olduğu ise bir gerçektir.

Zeytin Dalı Harekâtı;

Türkiye “Zeytin Dalı Harekâtı” öncesinde soğuk savaş stratejisi metodu kullandı. Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan “Bir gece ansızın girebiliriz”  diyerek Afrin’de bulunan PKK/PYD terör örgütüne ve başta ABD olmak üzere terör örgütünün arkasındaki güçlere, Afrin’e karşı bir harekât yapılacağı konusunda imada bulundu.

Bu tür açık uyarılar karşı tarafça, öncelikle uyarıyı yapan tarafın kararlılığı test ettikten sonra kendi niyetini ve gücünü değerlendirmek, tedbir alma şeklinde değerlendirilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birkaç kez bu sözü söyledikten sonra, karşı taraftan herhangi bir yaklaşım olmaması karşısında; TSK 20 Ocak’ta Afrin’deki PKK/PYD terör örgütüne yönelik, “Zeytin Dalı Harekâtı”’nı başlattı. 58 gün süren harekât neticesinde Afrin kent merkezi terör örgütünden kurtarıldı.

Harekat süreci şunu gösterdi ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bir gece ansızın girebiliriz” sözüne terör örgütü ve arkasındakiler tarafından herhangi bir cevap verilmemesine karşılık, TSK’nin olası harekatı için yoğun bir hazırlık yapılmış.

Hilal kuşatması” yapan TSK, terör örgütünün böyle bir hazırlık içerisine gireceğini, mutlak tahmin ve tespit etmiştir. Bununla birlikte uygulanan harp stratejisi üzerine birde, “matematiksel üstünlük” eklenince, terör örgütüne kaçmaktan başka bir çare bırakılmadı.

Menbiç ve Sincar;

Zeytin Dalı Harekâtı”’nın başlamasıyla birlikte,  Afrin’den sonra sıra’da Menbiç hedef gösterilmişti. Burada ABD üsleri ve askerleri var. ABD, Türkiye’nin Menbiç’i işaret ederek ABD’den askerlerini çekmesini istemesine, önce çekilmeyeceğiz, sonra çekileceğiz, gibi çelişkili açıklamalar yaptı. Daha sonra Menbiç’te Üs ve asker sayısını arttırdı. Bir türlü net tavır sergilemeyen ABD yönetimin tavrı nedeni ile  “Bir gece ansızın girebiliriz” denilen Menbiç’e yönelik harekât başlatılamadı.

Türkiye’nin hedefinde Afrin’den Münbiç’e kaçan teröristleri oradan da uzaklaştırmaya çalışmak varken,  bu sefer.  K.Irak Sincar bölgesinden Türkiye’ye yönelik PKK terör örgütü saldırı ve tehdidi yoğunlaşmaya başladı. Bunun üzerine Irak merkezi yönetimine Sincar’daki terör unsurlarının bertaraf edilmesi için uyarılarda bulunan Türkiye yönetimi Afrin ve Menbiç’te olduğu gibi bu defa Sincar içinde ile  “Bir gece ansızın girebiliriz” diyerek Sincar’daki PKK unsurlarına yönelik harekât

sinyali verdi.

Anlayana “Zeytin Dalı Harekâtı” bir derstir;

Bir gece ansızın girebiliriz” ile başlayan “Zeytin Dalı Harekâtı” Menbiç bulunan PKK/PYD terör örgütü ve ABD için,  Sincar’da bulunan PKK ve Irak merkezi yönetimi için öncesi ve sonrası ile önemli ders çıkarılacak bir harekâttır.

Terör örgütü “Zeytin Dalı Harekâtı”ndan gereken dersi almış olmalıdır. Şimdi Türkiye’nin yaptığı ve yapacaklarından artık daha emindir. Menbiç ve Sincar’dan çekilmeyerek Afrin’de olduğu gibi kendince bir direnç göstermeyi tercih ederse; Gerek Menbiç’te, gerekse Sincar’da, Afrin’de aldığı tedbirden daha fazlasını alacaktır.

“Bir gece ansızın girebiliriz”’i ağza pelesenk etmenin anlamı yok!

Afrin’den sonra hedefteki Menbiç’e ABD askeri unsurlarından dolayı harekâtın devam etmesi mümkün olmamakla birlikte, Türkiye hem kararlılığını göstermek hem de ABD’yi zor durumda bırakmak üzere Menbiç sınırına doğru ilerleyerek savunma stratejisi uygulamalıydı.

Sincar konusuna gelince de; ilk sözün ardından sınıra yığınak yapılarak terör örgütü ve Irak merkezi yönetimini hazırlıksız yakalayarak harekâtı başlatmalıydı. Onlar bir gecenin hangi gece olacağını düşünürken o gece bu gece olmalıdır.

 

İbrahim Halil SİPAHİ

01.04.2018/adanapost.com

twitter.com/ihalilsipahi

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi