Sedat Yılmaz: Onuncu Yıl Nutku'ndan ne anlıyoruz?

Sedat Yılmaz: Onuncu Yıl Nutku'ndan ne anlıyoruz?
Kim ne derse desin, ekonomide çizilen yeni yol bugün "Türkiye Ekonomi Modeli".

Bahsettiğim ekonomideki bu istikamet “gerçek özlenen model”e geçilinceye kadar devam edecek. 2023 yılı sonrası “Türkiye Ekonomi Modeli”, öyle bir hal alacak ki iktisat tarihinde yeni bir çığır açacak.

Cumhur İttifakı’nın 2023 seçimlerinde tekrar iktidar olmasıyla ekonomi hamleleri kısa vadede değil, orta vadeden başlayıp yıllar ötesine uzanan yapıcı ve kapsayıcı bir program haline dönüşecek. Aynı zamanda dünyada birçok ülke sınırının değişeceği tahmin edilen bu süreçte Türkiye, “potansiyel gücüyle” geleceğe emin adımlarla yürüyecek.

Tarihimiz başarı ve zaferlerle doludur… Bugünden yeniden tarih yazmak için; 2053 ve 2071 yılı hedefleri ilmek ilmek işleniyor. Dolayısıyla 2023; ülkemize enerji, tarım, teknoloji, savunma, turizm ve sağlık gibi birçok alanda tam bağımsızlığın yolunu açacak ve Türkiye’yi zincirlerinden kurtaracak “hedef model”e köprü atacak bir değişim ve dönüşüm yılı olacak.

***

Konjonktürel sorunlar, küresel krizler ve pandemi sıkıntılarını kısa vadede çözmek için kurgulanan “Türkiye Ekonomi Modeli”, geçmişten gelen kazanımlarımız unutulmadan “toplumsal dinamiklerimiz” ve “millî kültürümüz” üzerinde yürürken “gerçek cihetimiz” de şekilleniyor.

Türkiye gerçekleri doğrultusunda ifâ edilecekler apaçık ortada…

Mustafa Kemal Atatürk, Onuncu Yıl Nutku’nda yolu, yönü, istikamet ve hedefi gösteriyor:

“… Yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine ulaştıracağız. Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız...”

***

Ulu Önder’in nutuktaki “Millî kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız…” ifadelerine dikkat çekmek isterim.

Başkomutanımız Onuncu Yıl Nutku’ndaki, “… Milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, fıtri zekâsını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek millî ülkümüzdür. Türk milletine çok yaraşan bu ülkü, onu, bütün beşeriyete hakiki huzurun temini yolunda, kendine düşen medeni vazifeyi yapmakta, muvaffak kılacaktır…” sözleri ekonomi, iç ve dış politikada nasıl yürüyeceğimizi gösteriyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de malum konuya geçen Cumartesi günü İstanbul’da Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde ekonomist ve akademisyenlerle gerçekleştirdiği toplantıda dikkat çekti.

***

Kur kaynaklı kaygıları giderip Türk Lirası’nı güçlendirmeye devam edeceklerini belirten Bakan Nureddin Nebati’nin, “Türkiye Ekonomi Modeli, Türkiye gerçekleri ile iç içe, bu model kapsamında cari açık sorununu kalıcı olarak çözmeyi, orta gelir tuzağını aşmayı ve uluslararası konjonktürü iyi değerlendirerek küresel değer zincirlerinde üst sıralara çıkmayı hedefliyoruz” sözleri Türkiye’nin yol haritasını ortaya koyuyor.

Halen yürütülen Türkiye Ekonomi Modeli’nin özeti, “Dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme… Selektif kredi politikası, yatırım ortamının iyileştirilmesi… Enflasyonun tek haneli rakamlara indirilmesi… Büyüme kompozisyonunun dış talep ağırlıklı olarak iyileştirilmesi”nden başka bir şey değil.

Tabii, ülkenin şu anda ekonomide en önemli sorunu enflasyon. 2022’nin bir enflasyon yılı olma gerçeğini hep birlikte yaşayacağız. Enflasyon bir müddet yüzde 40’larda gezinecek. Ancak pandemiden güç bulan fiyat artışları büyük ihtimalle 2022’nin sonlarında inişe geçecek.

***

Biraz sabır, önümüz selâmet… Türkiye’de her fert enflasyonun düşmesine omuz vermeli. Kur korumalı mevduatta 200 milyar liraya dayanan bir ilgi oluştu. Bu teveccüh artık genele yayılmalı ve ekonominin dengesini bozan kur bağımlılığımıza 2023 yılı gelmeden son vermeliyiz.

Söz konusu istikamette vergilerin yüksekliğinden şikâyet eden şirketlerimiz için önemli bir yol açıldı. Vergi istisnasından faydalanmak isteyen şirketler, firmalar kur korumalı mevduata geçerek dövizle, ardından faizle emeğimizi sömürenlere geçit vermeyebilir. Diğer taraftan kur korumalı mevduat kapsamında ihdas edilecek gelire endeksi senet ihracından da istifa edilebilir.

Dolayısıyla elinde 1 doları, 1 gram altını olan gitsin, TL’ye geçsin ki, kur ve faiz kurşunlarıyla defalarca vurulmayalım.

Atatürk’ün yine Onuncu Yıl Nutku’nda ifade ettiği, “Bugün, aynı iman ve katiyetle söylüyorum ki, milli ülküye tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin, büyük millet olduğunu bütün medeni âlem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır” sözlerini yeniden hatırlatmak istiyorum.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.