Selami Kaytancı: Feraset Ve Fesat…

Feraset Ve Fesat…

Sevgili dostlar, bana “Müslüman’ın en önemli, en büyük özelliği nedir?..” diye sorsanız, vereceğim cevap, “FERASET” olurdu. Evet, Müslüman’ın en önemli özelliği, “feraset”tir. Feraset sahibi olmayan Müslüman, “fesat” karşısında mağlup olmaya mahkumdur!..

Peki, “FERASET NEDİR?!..” derseniz, bence feraset, olaylar ve olup bitenler karşısında “ÇALI ÇIRPI İLE UĞRAŞMAYIP ORMANI GÖREBİLMEKTİR!..” derim. Bir insan, olaylar ve olup bitenler karşısında çalı çırpı ile uğraşıyor, asıl ormanı, ormanda olup biteni bir bütün olarak göremiyorsa, o insanda ferasetten eser yok demektir. Bu tür insanlardan da bir cacık olmaz!.. O, asla bir millete, bir davaya, bir ideale önderlik, liderlik edemez; davayı da davanın peşindekileri de âbâd edemez, berbad eder!..

Bu milletin ve İslam düşmanlarının en büyük vasfı da “FESAT” sahibi olmaktır. Fesat, bozgunculuktur, yıkıcılıktır, anarşizmdir, zulümdür… Tarih, ferasetle fesadın savaşıdır; feraset sahipleri ile fesat sahiplerinin kavgasıdır. Hak’la batılın kavgası, ferasetle fesadın savaşıdır.

Halkımızın dilinde çok güzel bir deyim vardır: Adamın dini yok ki, imanına zarar versin!.. Evet, dini imanı olmayan insanlardan ya da dini imanı masa – kasa – nisa arasına sıkışmış olanlardan, fesattan başka bir şey sâdır olmaz!.. Onlardan ihanet de zulüm de her tür alçaklık da beklenir.

İslam’a, Müslümanların arasına tarih boyunca bu fesat sahipleri tarafından öylesine plan ve projeler yerleştirilmiştir ki, akıllara durgunluk verir!.. Bunlar karşısında yıkılmamak, yok olmamak için, feraset sahibi Müslümanlara, feraset sahibi önderlere, liderlere  ihtiyaç vardır.

Gelin şimdi bu fesat ve fesatçılar ile bunların karşısına dikilen feraset sahiplerini konuşalım… Türk ve İslam tarihinde son yüzyılın en komplike, en şeytani, en alçak fesat hareketi, bence “FETÖ” hareketidir. Öylesine şeytani bir fesatlıkla planlanmıştır ki, akıllara durgunluk verir!..  FETÖ hareketi, EVANGELİST Hıristiyanların Müslüman Türk’e, İslam ümmetine son ve öldürücü darbe olarak planladıkları bir harekettir.

Son yüzyılımıza damgasını vuran en büyük fesat projelerinden biri de CHP’dir. İstanbul’u işgal eden, dünyanın en büyük fesat üreticisi İngiliz, “Düğün değil, bayram değil; eniştem beni niye öptü?!..” misali, garden partilerle, danslar valsler ile, gemilerden mendil ve el sallayarak İstanbul’u terk ederken, Türk milletinin kucağına bir saatli bomba bırakarak gidiyordu. O saatli bombanın adı, CHP’dir. CHP, bu milleti millet yapan değerlerin köküne dökülmüş bir kibrit suyu, temeline konmuş bir dinamit lokumudur.

CHP, son yüzyılımızın en büyük fesat hareketlerinden biridir. Bugüne kadar işi gücü hep yıkmak, bozmak, zulmetmek olmuştur!.. Halkı aşağılayan, zulümlerden zulüm beğendiren; ahlak, din, iman, namus düşmanı bir hareketin adıdır CHP…

Zulm ile âbâd olunmaz!.. Allah, bu millete acımış ve Allah’ın inayeti ve halkımızın feraseti ile, bu zalimler güruhunu altmış yedi yıldır hep zelil etmiştir. Ne var ki, bu fesat hareketinin planlayıcıları öylesine planlar yapmışlardır ki, altmış yıldır bunların karşısında iktidar olanlar, iktidar olmalarına rağmen bir türlü muktedir olamamışlardır. Bu fesatçılar, iktidarda olmamalarına rağmen, fesatlarını sürdürmüşler, yıllarca Müslüman Türk milletine işkence çektirmiş, zulmetmişlerdir.

Son yarım yüzyılımızda, bu fesatçı zalimler güruhu karşısına çıkmış iki büyük feraset sahibi insan, iki büyük lider, önder vardır: ERBAKAN ve ERDOĞAN… Çalı çırpı ile uğraşmayan, ormanı bir bütün olarak görüp ormanda olup bitenlere, fesat sahibi şeytanlara karşı, büyük plan ve projeler geliştiren, Müslüman Türk’ün ve Ümmetin makus talihini yenmeye azmeden iki büyük lider!...

Siz AK Parti’nin rastgele, iş olsun torba dolsun diye mi kurulduğunu sanıyorsunuz?!.. Bakınız ben Erbakan Hoca’nın en yakın akrabası olarak buraya tarihi bir not düşüyorum: Bundan belki on, belki yirmi yıl sonra, belki de daha fazla bir zaman sonra, ömrü yetenler, Recep Tayyip Erdoğan’ın, Necmettin Erbakan’ın ve belki de Fatih Erbakan’ın hatıraları, günlükleri yayımlandığında, AK Parti’nin Erbakan & Erdoğan yapımı nasıl bir senaryo olduğunu, nasıl bir plan ve proje ürünü olduğunu, tıpkı CHP’nin kuruluşundaki gibi nasıl bir danışıklı döğüşle kurulduğunu belki şaşkınlıkla, belki de gururla okuyacaklardır. Fesatçıların fesadına karşı, feraset sahibi Müslüman liderlerin, Evangelist Hıristiyanların, Siyonist Yahudilerin ve onların içimizdeki ajanlarının, itlerinin suratlarına indirdikleri Osmanlı tokadını gururla okuyacaklardır!..

Tabii, fesatçılar hiçbir zaman boş durmadılar, durmayacaklar!.. İşbirlikçileri, hocaları şeytan ile, yine akıllara zarar plan ve projeler peşinde koşacaklar. Şeytanın verdiği akılla, Saadet’i çaldılar. Şimdilerde onu tepe tepe kullanma niyetindeler. Temeli de kalbi gibi kara olan mollalarla iş pişiriyorlar akılları sıra!.. Hâlâ oyunun, fesadın farkında olamayanlar; ormanı göremeyip çalı çırpı ile uğraşan zavallılar var ne yazık ki!.. Onların bir kısmı, gerçekten ferasetten yoksun zavallılar, bir kısmı hıyanetin uşakları kripto hainler, bir kısmı ise, midesine girecek birkaç murdar lokma peşinde olanlardır.

Beni, insanların isimlerinin önündeki süslü püslü sıfatlar asla etkilemez. Adam vardır, “Mercedes”tir; adam vardır, kendini Mercedes sanan “serçedes”tir. Serçedesin kıçına alfabedeki bütün harfleri sıfat olarak ekleseniz, o yine serçedestir; asla Mercedes olamaz!.  Bu kendini Mercedes sanan zavallı serçedes, halk nazarındaki binde birlik, solda sıfırlık prestijiyle, Mercedes karşısında itibar peşinde koşmaktadır!.. Heyhat!.. Beyhude çabalar!.. Ama o da, onun hocası şeytanlar da kalenin surlarından kaç taş çalabileceklerinin, koparabileceklerinin hesabı, daha doğrusu fesadı içindedirler.

Bu fesada âlet olan gafillere derim ki: Allah’tan ve hesap gününden korkun, ümmetten utanın!.. Bütün Hıristiyan dünyası, bütün Siyonist Yahudi dünyası, dünyanın bütün alçakları Tayyip Erdoğan’a hücum eder, bir kaşık suda boğmaya çalışırken, hiç olmazsa siz taş atmayın, düşmanlık yapmayın!..

Erdoğan için sarf ettiğiniz sözleri, yalan ve iftiraları, gidip de Bosna Hersek’te, Filistin’de, Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, Fas – Tunus – Cezayir – Libya’da; Afganistan – Pakistan – Endonezya – Malezya’da; Suudi Arabistan – Katar – Yemen’de; Azerbaycan, Türkmenistan’da; Sudan, Nijerya’da… söyleseniz, size okkalı bir küfür savurmazlar, suratınıza tükürmezlerse, en azından yanlarından kovarlar!.. Biraz insaf, biraz haysiyet ve susam tanesi kadar da olsa, FERASET sahibi olun!.. FESATÇILARIN FESADINA ÂLET OLMAYIN!..

24 Haziran seçimleri, iki büyük feraset sahibi lidere arka çıkan bir üçüncü feraset sahibi Devlet Bahçeli sayesinde,  inşallah asırlık zulümlerin bittiği, fesatçıların fesatları ile cehennemin dibine yuvarlandıkları, putların devrildiği, ümmetin yüzünün güldüğü, fesatçıların kazdıkları fosseptik çukurunda boğulduğu bir seçim olacaktır. Tarihin akışı böyledir; tarihin akışını fesatçıların hiçbir plan ve projesi durduramayacaktır. Fesatçıların hazırladıkları fesat urganları, kendi ayaklarına dolanacak, kendi boyunlarına geçecek ve debelene debelene geberip gideceklerdir.

Ümmet-i Muhammed için yapılacak en güzel dua, “ALLAH’IM, ÜMMETE VE ÜMMETİN ÖNDERLERİNE İZ’AN - AKIL – FİKİR – FERASET İHSAN EYLE; GÜÇ – KUVVET, BİRLİK – DİRLİK – DÜZENLİK VER!..” duasıdır. Kendim için Allah’tan en çok talep ettiğim şey de feraset sahibi olmaktır. Ben her namazdan sonra bu duayı yapıyorum; siz de bu duayı edin!..

yazının devamı..