Sözler kâfi değildir orucun manasını anlatmaya...
Oruç, en büyük şifadır?
İnsanın duygularının şeffaflaştığı, ruhunun inceldiği, yüreğinin yufkalaştığı anlar Oruç lu anlardır...
İnsanın söz ile amelinin bir araya geldiği, döndüğü bir zaman diliminin adıdır ramazan, hal Oruç lu halidir...
İnsan ramazanda Allah ve Rasulünün sevgi seline kapılır, Kur'anî fikir ve zikir ile Oruç lu bir başlangıç için, bir silkiniş, bir bereket, bir rahmet, bir şifa halidir...
İnsanın ramazandaki Oruç lu ruha: eşya ve evren bize yaklaşıp, perdelerin kalktıığı haldir...
Evet. Oruç, insan va toplum davranışları üzerinde mutlak bir disiplin etkisinden söz etmek mümkündür...
Topluma yön veren söz sultanlarının 'On bir ayın sultanı'na ait sözlerini dinleyelim:
"Yâ Rab, şu muazzam ramazân hürmetine,
Kaldır aradan vahdete hâil ne ise
Yâ Rab, şu asırlarca süren tefrikadan
Artık ezilip düşmesin ümmet ye'se
Mâdâm ki verdin bize bir rûh-ı nevîn
Yâ Rab, daha bir nef'ha-i te'yîd insin" (Ramazan, M. Akif Ersoy)
"Bu kaçıncı Ramazan, daha kaç tane kaldı?
Renk uçuk, nakış silik, ocak sönük? ne kaldı?" (N.F. Kısakürek)
"Ey oruç, diriltici rüzgâr, İslam baharı
Ey insan ruhuna inip yüce ilham dağından
Kevser içirir, Ab-ı hayat boşalt kristal bardağından
Susamış ufuklar insan kalbinin ufuklarına" (İnsan ve Oruç, Sezai Karakoç)
"Oruç (savm) imsak manasına geldiği gibi, rif'at manasına da gelir. Bütün ibadete nazaran orucun mertebesi yüksek olduğundan, her kötülükten insanları imsak ettiğinden ona bu isim verilmiştir." M. Arabi
Muhyiddini Arabi, insanı her kötülükten alıkoyduğundan ve dolayısıyla insanlığı ulvileştirdiğinden dolayı orucu rif'at (yücelik) manasına anlar.
"Bütün ibadet meyanında oruçtan daha yüksek sevaplı ibadet yoktur. Oruç Allah ile kul arasında bir sırdır. Oruç diğer ibadet, tâat gibi insanın Allah'ına zillet ve mahviyetini, fakr ve ihtiyacını duyurur."
Cenab-ı Hak bir Hadisi Kusisinde:
"Oruçtan maada insanın her ameli kendisine aittir, yalnız oruç benimdir. Onun sevabını ben veririm."
Oruçlunun ağız kokusu, Allah indinde, misk kokusundan daha iyidir.
Muhyiddini Arabi Fütühat-ı Mekkiye'sinde:
"Haremi şerifteyim. Orada müezzinlik eden Musa isminde bir adamın hücresinde fena kokular duyulur, bir çok kimselerden buna dair şikayetler işitirdim. Yarın bende gideyim, 'sarımsak, soğan, pırasa bulunan yerlere melâike yaklaşmaz ve bunların kokusundan hoşlanmaz.' hadisini ona anlatayım, dedim. Niyyet edip bu niyyetle uykuya daldım.
O gece Allah ü Tealâ'yı gördüm: Bana; "Sizin koklayıp iğrendiğiniz koku, bizim kokladığımız kokuya uymaz, sakın o adama bir şey söyleme." buyurdu.
Sabahleyin o adam yanıma geldi. Vak'ayı ona anlattım. Adam hüngür hüngür ağlayarak secdeye kapandı: "Şer'i şerîfe imtisalen, bundan sonra fena koku bulundurmayacağım."dedi.
İşte Ramazan ve oruç:
Oruçlu insan, her fenalıktan imsak etmekle oruçlunun ibadeti makbul,
Oruçlu insanın nefesi kimya, ağız kokusu bile indellah makbul olur.
Oruçlu O kimse insanlar arasında temayüz (belli)eder.
Çünkü oruç gizli bir ibadettir.
Oruçlu insana hiçbir zaman riyâ girmez..
Oruçta teravih namazı ve fitir zekatı da var?
Oruç ancak Allah ile kul arasında bir sırdır.
Oruç insanı bedenî, ruhî bakımdan ıslah eden en büyük bir şifadır.
Evet. Oruç, hayatımızı tanzim etme, yani bir başlangıç ve silkiniş, buradan başlayarak bütün bir yıla, tüm bir ömre yayılacak bir adımdır.
Sözler kâfi değildir orucun manasını anlatmaya...
..ve Allah indinde ağzı misk kokan oruçlunun her duası binlerce duaya bedeldir...
Mehmet Yürekli, adanapost
30.07.11, Adana
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.