Yemin krizinin çözüm anahtarı Erdoğan'da

Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Şerafettin Elçi, Meclis'i boykot etmeleri ve Hatip Dicle'nin durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Şerafettin Elçi, ''Biz birlik, beraberlik ittifakımızı koruduğumuz takdirde hiçbir güç bizi yenemeyecektir'' dedi.

Elçi, geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybeden eski BDP Muş Milletvekili Nuri Yaman'ın ailesine baş sağlığı dilemek üzere Muş'a geldi.

BDP Muş İl Başkanlığını ziyaret ederek, partililere hitap eden Elçi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptıkları görüşmeye değindi.

Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk ile birlikte Cumhurbaşkanı Gül ile yaptıkları görüşmenin 1,5 saat sürdüğünü anlatan Elçi, ''Kendisine yapılması gereken konularda önerilerimiz oldu. Sayın Cumhurbaşkanı'nın gayret göstereceğini umuyorum. Biliyorsunuz, Sayın Cumhurbaşkanı'nın da yetkileri sınırlıdır. Asıl siyasi iradeyi, siyasi gücü temsil eden Sayın Başbakandır. Çözümün de anahtarı Başbakanın elindedir. Eğer Başbakan bu tutumunu değiştirmezse biz de bu haksızlık karşısında Meclis'e katılmama kararımızı sürdürüyoruz'' diye konuştu.

Kürtlerle ilgili iki konferans düzenlemeyi planladıklarını ifade eden Elçi, şunları kaydetti:

''Biz birlik, beraberlik ittifakımızı koruduğumuz takdirde hiçbir güç bizi yenemeyecektir. Bunun için iki büyük konferansa ihtiyacımız var. Birisi Türkiye'nin sınırları içerisinde yaşayan Kürtlerle sınırlı bir konferans. Şu anda Kürtlük için mücadele eden, bu uğurda emek veren bizim dışımızda bir sürü kurumlar var. Kürtlük adına bedel ödemiş, hizmet etmiş, bu konuda değerli fikirlerini yürütebilecek insanlar var. Bunların hepsini kapsayan bir konferans düzenleyelim. Bir ulusal istem ve bir çözüm projemiz olsun. Bu Kürtlerin tamamına mal edilsin ve bundan sonra da hiç kimse, 'Kürtler ne istiyor?' diye bir iddiada bulunmasın. Bu çok önemlidir.''

Elçi, konferansta belirlenecek olan isteklerin anayasa çalışmalarında önem teşkil edeceğini de savunarak, şöyle devam etti:

''Konferansta belirlenen o istemleri anayasada hayata geçirmek için çaba harcayacağız. Kürdistan'ın bir parçası özerk bir yönetime kavuştu. Kürtler o bölgede kendi öz yönetimlerini kurdular, kendi kendilerini yönetiyorlar. Daha önce Arapların yönetiminde olan, onların zulmü altında inleyen, harabeye çevrilen ülkelerini çok kısa sürede, hem imar ettiler hem de halklarını onurlu, özgür bir yaşama kavuşturdular. O parçanın özgürleşmesi büyük bir mutluluk ve bizim için umut kaynağı. Bundan sonraki çözümlerde de bize yol gösterici bir harita olabilir. Bütün Kürtleri bir araya getirebilecek, 'Kürdistan Genel Konferansı' adı altında bir konferans düzenlemeyi düşündük. Bunun en önemli olan ayağı güneydeki Güney Kürdistan yönetimidir. Gidip Sayın Barzani'yi ziyaret ettik. Samimiyet çerçevesinde sohbet ettik. Bizim kurduğumuz ittifaktan memnun olduğunu dile getirdi. Bizi desteklediğini belirtti. Onlar bu konuda öncülük edecekler.''

Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.