Aday Değilim, Beni Mehmet’e Sor Cafer!

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nin olağan genel kurulu Ocak 2017 tarihinde yapılacak. Bu seçimlerde Özcan Aladağ olarak kendi adıma net bir şekilde ifade etmek isterim ki, cemiyetin hiçbir kurullarına aday değilim. Ve iki adayın ikisinin de listesinde yer almadığım gibi listeler dışında da adaylık beklentim olmayacaktır.

Bunu niçin yazma ihtiyacı duydum.

3 dönem yani 9 yıl birlikte aynı yönetimde görev yaptığım Cafer Esendemir, 5.kez aday olarak Ocak 2017’deki seçimlerde İsmail Başkan ile birlikte yarışa girmeye hazırlanıyor. Cemiyet üyelerine karşı söyleyecek sözü kalmayan Esendemir’in benim üzerimden aleyhte tezviratlar yaparak ‘Özcan Aladağ, İsmail Başkan’ın listesinden aday olacak. Ve genel sekreter olarak da divanda yer alacak’ şeklindeki sözlerini meslektaşlarım arasında duymaya başladım.

Korkunun ecele faydası yok Esendemir. Kendine ait büro gibi kullandığın ve yönetmeye çalıştığın cemiyet makam koltuğunun altından gitmemesi adına söylemlerinin doğru olmadığını buradan açık yüreklilikle tüm meslektaşlarıma ileterek ‘ben aday olmayacağım’ diyebilecek kadar da açık yürekli davranıyorum. Sen bu yürekliliği yapamazsın onu biliyorum ama ben bunu söyleyecek kadar da açık ve netim.

Sürekli kafasının içerisinde tilkilerle dolaşan Cafer Esendemir’in Rahmetli Mustafa Gümüşdamla üzerinden de ilerleyerek oy toplama telaşına girdiğini de buradan açık bir şekilde görüyorum.

Cafer Esendemir, Mustafa Gümüşdamla, Salim Büyükkaya, Basri Baş ve Özcan Aladağ olarak birlikte ÇGC yönetiminde bulunduğumuz dönemde Esendemir’in ‘Mustafa Gümüşdamla TGS başkanı. Salim Büyükkaya TGS yönetiminde. Basri Baş, ASGD Başkanı. Güçlerimizi ayrı ayrı kulvarlarda kullansak daha iyi olur. Üyelerimiz bu konuda bana tepki koyuyorlar. Sizler listede olmasanız daha iyi olur’ diye başlayan cümleler kurduğu günlerde Mustafa Gümüşdamla’nın tepki koyarak Esendemir’in karşısına Cemiyet Başkan Adayı olarak çıkacağını o tarihte yönetimde olan arkadaşlarımızın hepsi çok iyi bilir.

Yani bugün arkasına sığınmaya çalıştığın Rahmetli Mustafa Gümüşdamla eğer yaşamış olsaydı sen o koltukta olmayacaktın. Bunu en iyi bilen sensin.

Gümüşdamla’nın vefatından sonra yerin genişledi. Bunu da yönetimdeki arkadaşları cemiyet seçimlerinde kendince oluşturduğun bir ‘kırım ekibi’ ile listelerde çizdirip ‘dikensiz gül bahçesi’ oluşturup bugünlere kadar geldin.

Rahmetli Mustafa Gümüşdamla’nın ölümünün 5.yılını anma törenlerinde Mustafa Gümüşdamla üzerinden prim yapmaya çalışarak çok çirkin bir ifade ile ‘Gümüşdamla yaşasaydı Cemiyeti hainlere, kalleşlere bırakmazdı’ ifadesi kullanarak sana yakışanı yaptın!

Hainlik ve kalleşlik konusunda hiç üzerime alınganlığım yok. Senin olamayacağın kadar mert bir insanım. Son söyleyeceğimi peşinen söylediğimi de bilirsin. Bu konuda ‘biraz daha yumuşak ol’ diyerek yönetimde beni çok ikaz ettiğin günler olmuştur. Senin ikili oynayarak Cemiyeti kullanmaya çalıştığın günlerde sana karşı çıkan yönetim kurulu üyelerim arkadaşlarım da benim bu mertliğime çok tanıklık etmişlerdir.

Hainlik ve kalleşliği hiç üzerime alınmıyorum. Lakin bu sözlerin özellikle beni kastederek söylediğini de biliyorum. Bu söz bana yapışmaz. O söz olsa olsa sana yakışır Cafer Esendemir.

Bak şimdi sana ne diyeceğim biliyor musun?

Madem Rahmetli Mustafa Gümüşdamla yaşasaydı ÇGC hainlere ve kalleşlere teslim edilmezi, böyle düşünüyordu, böyle söylüyordu.

3 dönem yani 9 yıl benimle niçin aynı yönetimde görev yaptın?

En son cemiyet seçimlerinde kalleş ve hain dediğin beni niçin anahtar listene aldın Gümüşdamla’nın ölümünden sonraki seçimlerde yani Gümüşdamla’nın olmadığı seçimlerde benimle çalışmak istedin?

Madem Gümüşdamla hain ve kalleşlerle çalışmamak isterdi. Seçimlerden sonra yani benim listeye giremedikten sonra eşini de alarak bugün hain ve kalleş deme çirkinliğini gösterdiğin benim evime niçin geldin?

Eğer ben benim evime geldiğin gün ‘bizim dostluğumuz buraya kadar. Sen adam satan bir kişisin. Eğer satmamış olsaydın listene aldığın kişiyi kapalı kapılar ardında çizdirmezsin’ diyerek tepki gösterip seninle olan yollarımı ayırmamış olsaydım bugün senin ifadene göre hain ve kalleş olur muydum? Yoksa dün arkasından konuştuğun kişilerle bugün yan yana olduğun gibi benimle de dostluğun devam eder miydi?

Hiç merak etme bu sorunun yanıtı ‘devam ederdi’ olurdu Cafer Esendemir.

Sözü fazla uzatmadan bağlamak istiyorum.

Korkunun ecele faydası yok…

Eğer hainlik ve kalleşlik konusunda daha net ifadeleri benden duymak istiyor isen genel kurulda senin nasıl bir yapıya sahip olduğunu tüm meslektaşlarıma anlatacak kadar da yürekliyim. Bunu da en iyi sen bilirsin.

İstersen aynaya bir bak ve kendini gör.

Kardeşin Mehmet Esendemir’e de sor beni. O da iyi bilir beni, kalleş miyim? Hain miyim? Sana bir o izah etsin.

Onun da sana söyleyecekleri var Cafer Esendemir söyleyecekleri…