Ahi Evran Külliyesi'ndeki 27. Ahilik Haftası Törenleri'nde konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Konuşmasında Allah'tan kendilerini ? AHİ EVRAN?'ın ahlakından ayırmamasını isteyerek, "Elimize, dilimize, belimize, soframıza, kapımıza haram yaklaştırmasın. Bir zerre haramdansa bin yıllık esareti, acıyı, sızıyı tercih ederiz" diyerek Kırşehir?de millete bu konuda da söz verdi. İnşallah diyerek bende duasına katılıyorum.

Konuşmasının devamında AKP iktidarı dönemini kastederek, ?Onun için son 12 yılda bu sofralar bereketlendi.? Diyor. Milletimiz kimlerin sofralarının bereketlendiğini çok iyi biliyor onun için yorum yapmaya gerek yok. 

Moğulların değil AHİ EVRAN?ın torunu Davutoğlu;

Kırşehir?de bir buçuk milyon Suriyeli'ye Türkiye'nin bağrını açtığını kaydeden Davutoğlu, ?Ahilik geleneğini benimsediği içindir ki  bizimle emniyet bulmak isteyen, soframızda helal bir lokma yemek için kapımıza gelen, Suriyeli kardeşlerimize kapımızı açtık. Onlarla soframızı paylaştık, Coğrafi olarak komşumuz olmasa bile bize yardım eden birisi olmayacak mı? Diyen Somali halkına bu toprakların helal rızkını götürdük. Her yere elimiz ulaştı, ulaşacak. ?AHİ EVRAN? ne dediyse onu yaptık. Yedi düvel ne dese önemli değil. ?AHİ EVRAN?'ın dediğini yapmak önemli. Çünkü biz ?AHİ EVRAN?'ın torunlarıyız, Moğolların torunları değiliz.? Hepsine Eyvallah. 

Batı ve Arap Dünyası?nın duyarsızlığı;

Bölgede çıkardıkları sorunlara, çıkmaza düşüldüğünde askeri müdahale ederek karşılığında bu ülkelerin doğal kaynaklarından hizmetleri karşılığı paylarını alan ABD ve Avrupalı paydaşları,  iş savaştan kaçan mazlum sığınmacılara gelince ne kapılarını ne sofralarını, açıyorlar.

Maalesef aynı coğrafyada yaşanan sıkıntılarda aynı dil, din ve soy birliğini taşıyan zengin Arap Devletleri de buradaki mazlum insanlara kapılarını, sofralarını ve yardım elini uzatmaktan imtina ediyorlar. 

Görev Türk milletinin;

Bu minvalde iş her zaman olduğu gibi ?CİHAN MİLLETİ? Türk milletine düşüyor.

Mensubu olduğumuz İslam dini;  yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalan gariplere, isteyenlere ve boyunduruk altında bulunup hürriyetine kavuşmak isteyen köle ve esirlere yardım etmeyi  takvâ sahibi olma vasfı olarak nitelendirirken ( Bakara :177). İslam peygamberi Hz. Muhammed ise, ?Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.? Hadisi ile çevremizdekileri gözetmemiz gerektiğine dikkat çekiyor.

İnsanlar arasında ayrımı yasaklayan bir dinin mensubuyuz.

Türkmenler ve Doğu Türkistan?daki soydaşlarımızda,  Suriyeliler ile aynı kaderi paylaşırken, onları görmezden gelmek Başbakan Davutoğlu?nun uzunca yer verdiğim konuşmasında bahsettiği ?AHİ EVRAN? anlayışı ile ne kadar bağdaşıyor. Ayrıca Davutoğlu?nun ?Türkmenlere orada yardım ediyoruz? açıklaması tatmin edici ve inandırıcı bulmadığımı ifade etmek isterim.

Niye Türkmenler ve Doğu Türkistanlı soydaşlarımız cüzamlı mı? Bağrınıza basmıyor, kapılarınızı açmıyorsunuz? Müslüman?ın sofrası Halil İbrahim sofrası gibi herkese açık olur. Kaldı ki, gayri Müslim dahi olsa insanlara sofra açmak onları doyurmak hem inancımız, hem de insanlığımızın gereğidir. 

Bizim sığınamayanlar;

Birde madalyonun asıl yüzü olan ülkemizde yaşayan, bizim insanımız, bizim vatandaşımız, içimizden olan aç, açıkta ve muhtaç olanlar var. Onlar için ney yapıyoruz? ?AHİ EVRAN? Ne diyor.

Ülkemizde sokaklarda kâğıt mendil, kalem tespih, boncuk, yara bandı gibi küçük sürümü ve getirisi pek olmayan ürünleri satmaya çalışarak, çöplerden kâğıt, naylon vb. atıkları toplayıp onları satmak sureti ile geçimini sağlayan binlerce insanımızı gören.

Yine sokaklarda, çöp bidonlarından yemek artıkları, komşu, esnaf yardımı ile karınları doyuran, barakalarda, naylondan yaptıkları eğreti çadırlarda, yaşayan. Sebze meyve kasaları, kâğıt, karton yakarak kışları ısınmaya çalışan binlerce vatandaşımızı gören onlara sofrasını açan bir devlet erkânımız idarecimiz ? AHİ EVRAN? torunumuz nedense yok. Erk?imizde?EL İYİSİ? bir insanlık anlayışı hâkim olsa gerek.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

01.10.2014/adanapost.com