Mustafa Yılmaz

Mustafa Yılmaz

Aileyi Ayakta Tutan Değer, ’’İstişare’’

Aileyi Ayakta Tutan Değer, ’’İstişare’’

İstişare, Arapça kökenli olup ‘’ŞVR’’ fiilinden türemiştir. "Bir şeyi belirtmek, ortaya çıkarmak, danışma, görüş sorma" anlamına gelmektedir. İnsanların bir konuda görüş alışverişinde bulunması anlamında bir terimdir. Meşveret kelimesi de bu kökten türemiştir ve danışma meclisi anlamına gelir. İstişare etmek ya da istişarede bulunmak kişiyi geri dönülmez hatalardan alıkoymaktadır.

Kelimenin kökenine indiğimiz de arı kovanından bal almak, balı peteğinden süzmek analamına gelir, arı nasıl bal yapmak için bir çok çiçekten nektar alır polen alır, bize en değerli nimeti balı verir.

Allah bize akıl vermiş ama herşeye aklımız yetmeyebilir, başkalarına akıl danışabiliriz.

Şura: ilim ve ihtisas sahibi kişilerin oluşturduğu heyetin en doğru kararı ortaya çıkarması. Tıpkı bunlar arı kovanından bal almaya benzer. Yani ortak kollektif akılla alınan kararlar önemlidir değerlidir.

İstişare ve danışma konusunda ayet hadis ve pek çok atasözlerimiz mevcuttur.

Akıl akıldan üsündür.

Bin bilsende bir bilene danış.

Danışan dağları aşmış danışmayan ise düz ovada yolunu şaşırmış.

İstihare eden aldanmaz,istişare eden pişman olmaz, iktisat eden yoksul olmaz. Hadis

İstişare pişmanlığa karşı kaledir.

Peygamber’imiz, “Kendi düşüncenize göre hareket etmeyin.”, “Yapacağı işi ehliyle istişare edene, o işin en güzeli nasip olur.” demektedir.

Peygamber’imiz; yapılacak işlere herkesin ruhen ve fikren iştirakini istemiş, “İstişare eden güvenlik içindedir.” demiştir.

Kanuni Sultan Süleyman’ da âlimlere ve istişareye çok değer verirdi. Danışmanı Ebussuud Efendi’ye sevgi ve saygısı yüksekti. Onun nasihatlerini dinlerdi. Kanuni, sarayının önündeki bir bahçeye kendisine hediye edilen bir armut ağacını diktirmişti. Zaman zaman onun büyüyüp büyümediğini kontrol ederdi. Her nasılsa karıncalar armut ağacını kemirerek kurutmuşlardı. Bunun üzerine Kanuni, Şeyhülislam Ebussuud Efendi’den karıncaları öldürmek için yazdığı şu beyitle fetva istemişti: “Dirahta ger ziyan etse karınca, zarar var mıdır anı kırınca?” (Ağaca karınca zarar verdiği zaman onu kırmanın, yok etmenin mahzuru var mıdır?) Ebussud Efendi de bir beyitle cevap vermişti: “Yarın Hakk’ın divanına varınca, Süleyman’dan hakkın alır karınca.”

Her bilenin üstünde daha çok bilen biri vardır.. Yusuf Suresi76.ayet

K.K de 42. Surenin ismi Şuradır, ismini 38.ayette geçen ve ‘’emruhum şura beynehum’’, Ayetinde geçen Rablerinin çağrısına uyarlar, namazı özenle kılarlar. İşleri de aralarındaki danışma ile yürür. Kendilerine verdiğimiz rızıktan başkaları için harcarlar. bu surede istişare, iman edip namaz kılanların bir özelliği olarak zikredilmiş, buradan yola çıkan alimler Müslümanların işlerinde istişare ile emr olundukları sonucuna varmışlardır. Hz. Peygamber’in istişare edenin pişman olmayacağını ifade etmesi istişarenin karar verilecek konuda en doğru sonuca ulaştıracak önemli bir yöntem olduğunu dile getirmektedir.

Yine Kuran’ı Kerim’de Ali imran suresi 159. Ayette; ‘’ve şevirhum fil emr’’..

Sen onlara sırf Allah’ın lütfettiği merhamet sayesinde yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onların bağışlanmasını dile, iş hakkında onlara danış, karar verince de Allah’a güven, doğrusu Allah kendisine güvenenleri sever.

Aile Kurulurken Eşlerde Aranması Gereken Özellikler

İstişare evlenmeye hazırlanırken eş seçiminde önemlidir, müthiş bir istişare yapılması gereken konulardandır. Aile kurulmaya başlanırken istişare ile kurulursa daha mutlu huzurlu aileler ortaya çıkar.

Mevlana’nın dediği gibi; Gencin aynada göremediğini ihtiyar tuğla parçasında görür. Buna tecrübe demişler.

Akıllı adam aklını kullanır. Daha akıllı adam başkalarının da aklını kullanır.(G.Bernard Shaw) Yani başkalarının tecrübesinden ve aklından faydalanır.

Evlilik, geçici bir süre için bir araya gelme değil, çoğunlukla ölüme kadar devam edecek bir sözleşmedir.

Eşler birbirlerinde bu kurumun devamını sağlayacak özellikleri aramalıdırlar.

“Canım ne olacak evlenmek helal ise ayrılmak da helaldir” deyip, gerekli araştırmayı yapmadan karar vermek, sonunda pişmanlık duymaya sebep olur.

Mevlana hazretleri şöyle der:

Eşlerin birbirine benzer olması şarttır,

Ayakkabı ve çizme gibi çift olan şeylere bak ta anla!..

Eş seçerken ailelerin birbirleriyle denkliklerine mutlak surette dikkat edilmelidir.

Ailede karşılıklı anlayış hâkim olmalıdır. Eşler birbirine güven duymalı ve bağlılık göstermelidir. Sevinç, keder, yorgunluk ve sıkıntılar paylaşılmalıdır. Aile fertleri arasında yardımlaşma ve dayanışma asıldır. Ailede her fert sorumluluk bilinciyle hareket etmelidir. Alınan kararlarda istişare hâkim olmalıdır. Ailedeki her fert, kendisinden daha çok karşısındakini düşünmelidir. İşte o zaman ilahî rahmet tecelli eder ve meveddet yani sevgi ve muhabbet kalıcı hale gelir.

Hz. Peygamber “…işini onlara danış” (Âl-i İmran/159) gereğince vahye dayalı, dinî mevzular dışında kalan ailevî meselelerde eşleri ile istişâre eder, bazı konuların müzakeresini yapar ve ashabına da bazı meselelerde kadınlarla istişâre etmeyi tavsiye ederdi. Örneğin, ebeveynlere evlilik konusunda kızlarla istişâre yapmasını öğütlemiştir: (“kendilerini ilgilendiren hususlarda kadınlarla istişare edin “Kızları hususunda kadınlarla istişare edin.” (Ebû Dâvûd

Bazı konularda eşleriyle istişarelerde bulunmuştur;

İlk vahiy geldiğinde ilk koştuğu yer Hz. Hatice’nin yanı olmuştur.Bu olanlara, bana kim inanır diye ona danışıyor, Hz. Hatice kimse inanmazsa ben inanırım diyor.

Peygamberimiz teheccüd namazı kılacak, O, "Ey Aişe, bu gece bana, Rabbime ibadet için izin verir misin?" diyerek nafile ibadet için eşlerinden izin isteyecek kadar ince bir ruha, istişare danışma ahlakına sahiptir.

Ebû Hureyre: “Rasûlullah (s.a.v)’den daha çok adamları ile istişâre eden bir kimse görmedim”

Peygamberimiz vahiy aldığı halde eshabıyla, eşiyle istişarelerde bulunuyor bunun pek çok örnekleri var.

Bedir esirleri konusunda Hz. Ömer öldürelim derken; HZ. Ebubekir fidye karşılığı serbest bırakalım. Fidye 10 kişiye okuma yazma öğreten serbest olsun fikri

Hendek savaşında Selmani Farisinin şehrin dış girşine hendek kazılması fikri,

Uhudda gençlerin şehrin dışında savaşılması fikri halbuki Peygamberimiz şehirde savunma yapılması fikrindeydi. Yenilgi sonrası onlara kızmamış ve asla sizin yüzünüzden bu yenilgi oldu dememiştir.

Peygamberimizin eşiyle ve ashabıyla istişare etmesi;

1-Müslümanlara istişare ahlakını kültürünü öğretmek,

2-Onların fikirlerine değer, kıymet verdiğini göstermek,

3-Beşer olduğu hakikatini hatırlatmak.

İslâm, ailenin uyum içinde devam etmesini sağlamak için karı-kocanın, işlerini istişâre yolu ile yürütmelerini istemiştir. Ailevî meselelerde erkeğin hanımı ile istişâre etmesi ve ortak karar vermeleri esastır. Örneğin, Emzirmeyi tamamlamak isteyen için analar çocuklarını tam iki yıl emzirirler. “Eğer ana-baba aralarında istişâre ederek ve anlaşarak (daha önce) sütten kesmek isterlerse kendilerine günah yoktur” şeklindeki Bakara 233. âyette çocuğun sütten kesilmesi hususunda ebeveynin istişâre etmesi gerektiğine işaret edilmektedir.

Rasûlullah (s.a.v.)’ın hayatında da kadınlarla istişâre örnekleri pek çoktur. Bu örneklerden bir kısmı kadınlarla istişâre etmeyi emretmektedir: “Kendilerini ilgilendiren hususlarda kadınlarla istişâre edin.” “Kızları hakkında kadınlara danışınız.” Yine kadının nikâhı esnasında onunla istişâre edilmesi konusunda Âişe (r.a.)’den şöyle bir rivayet aktarılır.

Hz. Âişe şöyle demiştir: “Ya Rasûlallah! Kadınlarla nikâh akidleri hususunda istişâre edilir mi?” diye sordum. Hz. Peygamber: “Evet (kadınlarla nikâh akidleri hususunda istişâre edilir)” buyurdu. Ben: “(Ya Rasûlallah!) bakire bir kız, evlilik konusu danışıldığında utangaçlığı sebebiyle sıkıntı çekebilir” dedim. Hz. Peygamber: “Onun susması, izin verdiği anlamına gelir” dedi. Görüldüğü üzere, özellikle evlenme gibi şahsî bir meselede kadının fikrinin alınması ve ona uyulması ısrarla talep edilmektedir.

Ümmü seleme hudeybiye de sulh yapıldığında efendimizin yanındaydı. Anlaşma gereği o yıl umre yapmadan geri dönülecekti. Ashap peygamberin ihramdan çıkma emri karşısında ağır davranmış peygamberimiz üzülmüştü. Ümmü seleme : Ya Resulallah sen kalk, kurbanlığını kes, onlar sana uyacaklar, ve kurbanlarını kesecekler dedi. Efendimiz bunu yaptı ve ardından ashapta yapmaya başladı

Hz. Peygamber hanımlarının dertlerini ve sıkıntılarını dinleyip onlara çözüm üretmenin yanında kendi dertlerini ve sıkıntılarını da hanımlarına anlatmıştır.

İstişarenin önündeki engeller nelerdir?

Bencil olmak her şeyi ben bilirim siz bilmezsiniz, elinin hamuruyla c erkek işine karışma, sen çocuksun vs.

Karşıdakinin fikirlerini dinlememek,

Bilgiyi fikri paylaşamamak,

Empati kuramamak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Yılmaz Arşivi