CHP’li Türkmen’den 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü Mesajı

“İktidar Otobüsleri Değil, Zihniyetini Pembeleştirsin”

“Cinsiyet Ayrımcılığı Kökleşti”

TBMM Başkanlık Divanı Üyesi CHP Adana Milletvekili Av. Elif Doğan Türkmen,  Türkmen, 10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle yayınladığı mesajda, insanların kadın-erkek doğuştan ve eşit haklara sahip olduklarını belirterek, ülkemizde, kadınların karar verici konumlarda, siyasette, ekonomide yeteri kadar temsil edilmemesinin ve cinsiyet ayrımcılığının toplumsal yaşamda kök salmasının hak, özgürlük ve demokrasi açısından handikap oluşturduğunu söyledi.

Kadına karşı artan şiddet, taciz, tecavüz ve cinayetlerin, kadını toplumdan soyutlamaya dönük olan “pembe otobüs” gibi göstermelik uygulamalarla çözülemeyeceğini ifade eden Türkmen; kadınlar, her alanda eşit yurttaşlık temelindeki politikalara ihtiyaç duymaktadır. İktidar da bu ihtiyaca dönük adımlar atabilmek için otobüsleri değil, biraz olsun zihniyetini pembeleştirmelidir” dedi.

İnsan hakları bilincinin ve gerekli sorumluluk duygusunun tüm toplumda yer etmesinin büyük önem taşıdığını ifade eden Türkmen ne yazık ki,  özgürlükler ve temel insan hakları açısından 2016 yılının kayıp bir yıl olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

“Ülkemizde hemen hemen her gün bir hak ihlali yaşanmakta, kadın ve çocuklara yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve cinayet olayları artmakta, hukuk ve demokrasi dışı eylem ve uygulamalar toplumun her kademesinde yer etmektedir.

Terör, patlattığı bombalar ile şehir merkezlerine kadar inerek can almaya devam ederken, eğitimden sağlığa, ulaşımdan yaşam hakkına kadar her türlü hak ve özgürlük ayaklar altına alınmakta, OHAL gerekçe yapılarak hukuksuz, savunma hakkı tanınmadan insanlar tutuklanmakta, iş ve geleceklerinden olmaktadırlar.

Gazeteci, yazar, sendikacı, eğitimci, ne kadar muhalif varsa cezaevine atılmakta, sokaklarda kadın ve çocuklara pervasızca uygulanan şiddet, taciz, tecavüz ve cinayet olayları adeta sıradanlaşmaktadır. Kadınlar şort giydiği için otobüslerde tekmelenmekte, hamile kadınlar parkta spor yaparken saldırıya uğramaktadır. Öte yandan çocukların çeşitli dernek ve vakıflara ait yurtlarda taciz ve tecavüzlere uğraması yetmezmiş gibi, devletin himayesinde olması gereken bu küçücük yavrular çeşitli tarikat yurtlarında hem de yanarak canlarından olmaktadırlar.

Tüm bu olumsuzluklar artarak devam ederken, ülkenin başındaki hükümet ile aynı zihniyetteki yandaş ve yöneticileri ise çocukları tecavüzcüleri ile evlendirip tecavüzcüyü affetmenin yasal zemine oturtmanın hesapları içindedir. Aynı zihniyet; kadına karşı şiddet, taciz ve tecavüz olaylarını önlemek adına “pembe otobüs” gibi ama yine kadını toplumdan soyutlamaya, hayatın içinden men etmeye dönük plan ve projeler ile uğraşmaktadır.

Açık ve seçik ortadadır ki; hak ve özgürlüklerin gelişmesi ve korunması için kadın ve erkeğin birlikte toplumun her kesiminde iç içe, yan yana yer alması gerekir. Kadınların karar verici konumlarda, siyasette, ekonomide yeteri kadar temsil edilmemesi ve cinsiyet ayrımcılığının toplumsal yaşamda kök salması hak, özgürlükler ve demokrasi için en büyük handikaptır.

AYRIMCILIK DEĞİL, EŞİT YURTDAŞLIK

Bu ülkede kadınlar; “pembe otobüs” gibi ve koruma adı altında toplumdan soyutlanmalarına neden olan göstermelik uygulamalara değil, her alanda eşit yurttaşlık temelinde atılacak adımlara ve politikalara ihtiyaç duymaktadırlar. İktidar bu ihtiyaca dönük adımları atabilmek için otobüsleri değil, biraz olsun zihniyetini pembeleştirmelidir”

CHP’nin yerelde ve genelde iktidar olduğunda, AKP’nin hak ve özgürlük ihlalleri ile yarattığı tahribatı gidereceğini ve insanların pratikte de hak ve özgürlüklerini sonuna kadar yaşayabileceklerini ifade eden Türkmen; insan haklarını, özgürlüklerini koruyup kollamak, geliştirmek tüm dünyada ve ülkemizde hak ihlallerinin yaşanmaması ve yurttaşlar arasındaki eşitliğisağlayana  kadar mücadeleye devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine uygun olarak kadın-erkek eşitliğini toplumun her kademesine yerleştirildiği, tek adamın değil, yurttaşın egemen olduğu, insan haklarına daha saygılı, daha özgür, daha eşit, daha barışçıl bir Türkiye’de yaşamamızı diliyorum”dedi.