Değerler İncitildiğinde Kalbe Değer

“…kaybedersek kayboluruz.”

Bir değer kolay oluşmadığı gibi, kolayca da kaybolmaz;ama incinir, mahzunlaşır. Sultan Alparslan’ın, evlad-ı Fatihân’ın, Yunus’un,Mevlana’nın, Hacı Bayram ve Hacı Bektaş’ın, Fuzuli’nin, Akif’in, Sezai Karakoç’un, Neşet Ertaş’ın hatırası, gölgesi, emaneti incinir.

Kadim topraklarda oluşmuş, kadim bir medeniyetimiz var. Mayasında emek var, gayret var, fedakarlık var, kendinden geçme ve ötelere iman var. Bir birikmişlik, olmuşluk hâli var. İncitmek yerine, imar,inşâ ve devamlılığına katkı sağlamak esastır.

Değerler incitildiğinde kalbe değer.

Bayrak, asla kumaşlardan bir kumaş; millî marş asla öylesine yazılmış ve bestelenmiş bir şarkı, mabetler taş ve duvardan oluşan bir yapı, kutsallar da yerine başka bir şey de konulsa olur, anlayışıyla değerlendirilecek unsurlar değildir.

Değerler incitildiğinde kalbe değer.

Gök ekini biçmek tırpanın değil, tutanın suçudur. Yangına sebep belki bir ateştir; ama hiçbir ateş tek başına tutuşmaz. As’lolan yetiştirmektir, yakmak değil.

Eskiden mahallelerde büyükler vardı.

Onlar, mahallede bir yaramazlık yapıldığında müdahil olurlar; bu bize, bizim mahalleye yakışmaz derlerdi. Hata yapanı önce onlar uyarırdı. Şimdi her mahallenin sakinleştiricileri değil, ateşleyicileri var. Ellerinde de körük…Uyarmak, sakinleştirmek, telafi etmek yerine tahrik etmek, incitmek esas alınıyor. Ya kim olduğumuzu unuttuk ya da nerede yaşadığımızı.

Topraktan yaratılanlar er geç toprağa dönecekler. Hiç vakit kaybetmeden göğe bakarak yönümüzü, toprağa bakarak yerimizi ve özümüzü bulmalıyız. Değerlerimizi kaybedersek, biz de kayboluruz. Hiç bilmediğimiz bir ülkede kimliksiz, dilsiz ve isimsiz kalmak gibi.

( GÖLGELİKTEN GEÇERKEN, İzler ve Yansımalar)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.