Vatandaşın verdiği her bir oy ile ülkenin varlığı, birliği, yer altı/yerüstü zenginliklerini vatandaşının cam, mal güvenliği vb. sağlamak üzere seçerek ülkeyi teslim ettiği siyasi irade. Göreve geldikten sonra seçim kampanyaları döneminde bir yandan vatandaşa sunduğu projeler ve vaatleri, bir yandan da seçim kampanyası döneminde maddi destek aldığı grubun beklentileri arasında kalıyor.

Geçtiğimiz hafta sonu ülkemiz genel seçim havasına sokulan bir mahalli seçimden çıktı. Seçim gününden aylar önce hummalı bir seçim kampanyası başlatan adaylar madden ve manen var gücünü ortaya koydular.

Özellikle mecliste bulunan partilerin adaylarının seçilmeye daha yakın aday olmaları nedeni ile Türkiye genelinde hiçbir masraftan çekinmediler. Adana?da adayların yaptığı harcamalar hakkında söylenenler bir kenara dursun, gözlemlediğim kadarı ile sadece merkez ilçe belediye başkan adaylarının her birinin harcadığı iki milyon tl den aşağı değil. Bir de bunun aday adayı oldukları dönemde harcadıkları var o da çabası.

2014 yılında yerel seçimler nedeni ile Partilere devlet bütçesinden yapılan hazine yardımı iki kat arttırılarak AKP: 180,4 milyon, CHP: 94 milyon ve MHP: 47,2 milyon olmak üzere toplam 322 milyon tl olarak ödendi.

Bu rakamlara göre partiler devletten aldıkları yardım adayların harcadıklarının yanında ?devede kulak? misali oluyor.

Peki değirmenin suyu nereden geliyor derseniz? Biz yine bulunduğumuz yer ve adaylar üzerinden yorumlama yaptığımızda; Adayların tek başına kendi kesesinden bu kadar harcama yapma imkânı ve mümkünü olmadığını söyleyebiliriz. Burada eş dost yardımı ve tabii ki kaz gelecek yerden tavuğu esirgememe zihniyetinde olan bir takım kişilerin yardımı devreye giriyor.

Öyle bir devirde yaşıyoruz ki nerdeyse bir menfaat olmadan birbirine selam vermeyecek insanlar hâsıl oldu. Hal böyle olunca da bir kişinin diğerine bir karşılık olmadan yardım etmesi neredeyse imkânsız.

Aday adayı olup da 500-600 bin tl harcama yapmasına rağmen aday gösterilmeyenler, aday olup da 1,5 ? 2 milyon tl. Harcamalarına rağmen seçilemeyenler bir yana dursun. Kazanan adayın beş yıllık görev süresince alacağı maaş ve harcırahlar harcadıklarının yarısını bile karşılamayacaktır.

Seçilemeyen başkan adaylarının bir kaçının önümüzdeki genel seçimlerde milletvekili adayı gösterilmesi muhtemel.

Katıldıkları beldenin siyasi tercihlerinin yönü geçmiş seçimlerden aşağı yukarı belli olsa da Seçimlere kazanmak hedefi ile giren adayların seçim çalışmalarında yaptıkları bu harcamaların sadece halka hizmet adına yaptıklarını düşünmek ne kadar inandırıcıdır. Bu da madalyonun aslında asıl yüzü, lakin seçim heyecanı içerisinde bunu idrak eden ve umunda olan kaç seçmen çıkar bilinmez.

Değirmenin suyu nereden geliyor buna bakan yok, benim adayım kazansın, ben ne kadar bu sudan içebilirim, günün beyliği beyliktir diye seçim bürolarını dolduran vatandaş seçim sürecince yemeğini yedi çayını içti. Şimdi sıra değirmene suyu dökenlerde dersek inşallah zanda bulunmuş olmayız.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

03.04.2014/adanapost.com