Doğru Zaman, Doğru Yer, Doğru İnsan

"Herkes sinirlenebilir, bu kolay bir şeydir der,  Aristoteles.  Ancak; doğru insana karşı sinirlenmek, doğru derecede sinirlenmek, doğru zamanda sinirlenmek, bu herkesin harcı değildir ve hiç de kolay değildir." Hiçbir insan yoktur ki içinde kin, nefret, kıskançlık bulunmasın. Hiçbir insan da yoktur ki içinde merhamet, sevgi, hoşgörü bulunmasın. Güzel bir Tolstoy hikâyesi var. Doğru zaman, doğru insan doğru yer ile ilgili. Bir zamanlar kralın biri doğru zaman, doğru yer ve doğru insan ve de hepsinden önemlisi, her zaman yapılması gereken en önemli şeyin ne olduğunu merak etmiş. Bunu öğrenebilmek için âlimleri huzuruna çağırmış. Ancak kralın sorularına hepsi farklı cevaplar vermişler. Kral cevapların hiçbirinden tatmin olmamış. Kral o yörede bulunan bilge birine danışmaya karar vermiş. Bilge bir ormanda yaşıyormuş. Bilgenin yaşadığı ormana tek başına gitmiş. Kral bilge adamın yanına geldiğinde bilge kulübesinin önündeki toprağı kazmakla meşgulmüş. Kral, bilge adamın yanına gelerek onu selamlamış ve bilge adama dönerek, Sizden soracağım şu üç soruyu cevaplamanız için size geldim demiş. Birinci sorum, Doğru zamanda doğru şeyi yapmayı nasıl öğrenebilirim? İkincisi, Bana en gerekli olan insanlar kimlerdir ve dolayısıyla kimlerin sözüne daha fazla önem vermeliyim? Üçüncüsü, Hangi şeyler diğerlerinden daha önemlidir? Bilge adam, kralı dinlemiş ama hiçbir şey söylememiş. Bahçeyi kazmaya devam etmiş. Kral, bilgeye yardım etmek istediğini söyleyerek küreği elinden almış ve toprağı kazdıktan sonra bilgeye sorularını yinelemiş. Bilge adam krala yine cevap vermemiş. Kral uzun bir süre daha kazdıktan sonra bilgeye sorularını cevaplamasını yoksa oradan ayrılmak istediğini söylemiş. Tam o sırada yanlarına koşarak birinin geldiğini fark etmişler. Adam, yanlarına iyice yaklaşınca yaralı olduğunu ve kan kaybettiğini görmüşler. Kral hemen elindeki küreği bırakmış, yaralının kanını durdurmak için elinden geleni yapmış. Kral ve bilge adamın yardımlarıyla yaralı ölümden kurtulmuş. Sabah olduğunda yaralı adam kendine gelir gelmez kraldan özür dilemiş. Bu duruma çok şaşıran kral, bu özrün nedenini anlayamamış. Yaralı adam, krala minnettarlığına neden olayı anlatmaya başlamış. Yaralı adam, o gün kralı takip ettiğini, bilge adamı görmeye gittiğini bildiğini, dönüşte onu öldürmeyi planladığını anlatmış. Ancak kral, bilgenin yanında uzun süre oyalandığından onu öldüremeden kralın adamları tarafından yakalanarak yaralandığını ifade etmiş. Yaşlı adam, hayatını kurtaran kraldan kendisini bağışlamasını söylemiş. Kral düşmanıyla böyle kolay yoldan barıştığı ve onu bir dost olarak kazandığı için çok mutlu olmuş. Onu bağışlamış. Kral bilgeden son kez sorularına cevap almak için kendisiyle konuşmasını istemiş. Bilge adam, ona cevaplarını aldığını söylemiş. Kral istediği cevapların ne olduğunu kendisinden dinlemek istediğini söylemiş. Bilge adam bunun üzerine anlatmaya başlamış: Dün bana yardım etmeyip bu bahçeyi benim için kazmasaydınız ve yolunuza gitseydiniz, o adam sizi vuracaktı. Dolayısıyla en önemli an o bahçeyi kazdığınız andı. En önemli kişi ise bendim ve en önemli uğraşınız da bana iyilik etmekti. Sonra, o adam bize doğru koşarak geldiğinde, en önemli an onunla ilgilendiğiniz andı. Zira siz adamın yarasını sarmasaydınız adam sizinle barışmadan ölecekti. Dolayısıyla sizin için en önemli adam oydu ve onun için yaptıklarınız sizin için en önemli uğraştı. Şunu sakın unutmayalım: Önemli olan tek bir an vardır, o da şu an içinde bulunduğunuz andır. Çünkü bir tek o zaman elinizden bir şeyler gelebilir. Sonuç olarak; İnsana gerekli olan kişi şu an yanında olan kişidir. Çünkü hiç kimse günün birinde bir başkasına işinin düşüp düşmeyeceğini bilemez.  İnsan için en önemli uğraşı iyilik yapmaktır. Zira bu, insanın varoluşunun gayesidir. Atalarımız: “Keskin sirke küpüne zarardır.” demişler. Doğru yer, doğru zaman, doğru dozda kullanılamayan hasletlerimiz de imanımıza zarardır.

Kalın sağlıcakla

Sait Özdemir

www.saitozdemir.net

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.