İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

DP?den AKP?ye Zeytin düşmanlığı;

DP?den AKP?ye Zeytin düşmanlığı;

Soma Yırca?da termik santral yapımı öne sürülerek kesilen 6 bin zeytin ağacı daha önce mısır, arpa buğday, şeker pancarı ekimlerinin sınırlandırılması zeytin ve don yağının ithal edilmesi ile ilgili ABD ile yapılan antlaşmaları hatırımıza getirdi.

İktidar geçtiğimiz Temmuz ayında ?Elektrik Piyasası Kanunu İle Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılanması Hakkında Kanunda" değişiklik yapacak olan tasarıyı gündeme getirmişti.

Türkiye?de Zeytin alanları 1939 yılında çıkarılan ?3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun? ile devlet koruması altına alınmış ve kanun 75 yıldır sorunsuz olarak uygulanıyor.

Zeytin üreticisinin tek güvencesi olan bu yasaya yapılacak eklemelerin  AKP Hükümeti tarafından değiştirilmeye çalışılmasının altında, Soma Yırca ve Mersin Akkuyu gibi zeytin bahçelerinin olduğu yerde termik santral yapmanın yolunu açmak birilerine rant sağlamaktan başka bir amaç yatmamaktadır.

Neden mi? Tarımı ilgilendiren bu konu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Komisyonunda görüşülmüştü de ondan.  3573 Sayılı Kanunun 20. Maddesinde; ?Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez? hükmü bulunmaktadır da ondan.

Tasarı ile kanunun 20. Maddesine ?Ancak? diyerek eklenen yeni bentleri okuyunca ne anlatmak istediğimi ve amaçlarını daha iyi anlayacaksınız sanırım.

İşte o maddeler;

a) Jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları,

b) İlgili bakanlıkça kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri

c) Elektrik üretimine yönelik yatırımlar,

d) Petrol ve doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri,

e) Savunmaya yönelik stratejik yatırımlar,

f)  Doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı,

g) Kamu yararı gözetilerek yol, altyapı ve üstyapı faaliyetlerinde bulunulacak yatırımlar için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilebilir. Denilmektedir. 

İktidar, bu değişikliği daha önce yönetmelikle yapmış fakat Danıştay 8. Dairesi yürütmeyi durdurmuş. Ancak Danıştay bu karar alınana kadar 26 maden şirketine 18.350 dönüm zeytin alanında faaliyet izni vermiş.

Şimdi de Soma Yırca?da 6 Bin zeytin ağacı katledildikten sonra Danıştay yürütmeyi durdurma kararı aldı ve termik santrali yapacak firma Kolin grubunun bir daha itiraza mahal olmayacak şekilde termik santral yapımı iptal edildi.

Aslında ağaçlar kesilmeden önce Danıştay?ın yürütmeyi durdurma kararı aldığı ancak bir Danıştay üyesinin kararı 10 gün kamuoyu ile paylaşmadığı iddialar arasında.

Türkiye?de seçim sistemlerinin nimetlerinden yararlanan ve seçmenin büyük çoğunluğunun oyları ile birkaç kez üst üste iktidar olanlar milli irade arkamızda diyerek bir müddet sonra ülkenin tek sahibi kendilerininmiş, ülke babalarının malıymışçasına hareket etmeye başlıyorlar. 

Tarih tekerrür ediyor;

Tarihi tekerrürler ile dolu ülkemizde 1950-1960 Demokrat Parti,1983-1991 Anavatan Partisi dönemlerinde bu ve buna benzer icraatları görmüştük.

Bugün zeytin konusunda yaşanan olaylar 12 Kasım 1956 ABD ile yapılan ?Tarım Ürünleri Antlaşması? ile yaşanmıştı.

10228 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren bu antlaşmaya göre ABD Türkiye?ye 46.3 milyon dolarlık buğday, arpa, mısır, dondurulmuş et, sığır eti, konserve, donyağı ve soya yağı satacaktı. Bir tarım ülkesi olan Türkiye?nin ürettiği bu temel ürünler, ABD gibi gelişmiş bir ülkenin, eşit olmayan rekabetine terk ediliyordu.

Antlaşmanın 2. Maddesinde: ?Türkiye?nin yetiştirdiği ve bu antlaşmada adı geçen ya da benzeri ürünlerin Türkiye?den yapılacak ihracatı, Birleşik Devletler tarafından denetlenecektir? deniliyordu.

3. Maddenin C bendinde ise: ?Türk ve Amerikan Hükümetleri, Türkiye?de Amerikan mallarına talebi arttırmak için birlikte hareket edeceklerdir? deniliyordu.

Antlaşmanın imzalanmasından altı yıl sonra 21 Şubat 1963?te ABD Ankara Büyükelçisi, Türk Hükümetine bir nota verdi. Bu notada antlaşmanın 2. ve 3. maddelerine dayanılarak hükümetten şunlar isteniyordu: ?T.C. Hükümeti,1 Kasım 1962?31 Ekim 1963 tarihleri arasındaki devrede zeytinyağı ihracatını 10 bin metrik tonu aşmayacak biçimde sınırlayacaktır. Türkiye eğer bu miktardan fazla zeytinyağı ihraç edecek olursa ABD?den fazlalık kadar yağ ithal edecektir.? Bu nota dönemin Ticaret Bakanı Muhlis Ete tarafından hemen kabul edildi.(*)

Değerli okurlar yazılarımda sıkça Türkiye?nin bağımsız olmadığını yazarım.Bu antlaşma Bağımsızlıkla ne kadar bağdaşıyor değil mi?

Şimdi oyuncular farlı ancak senaryo aynı Neden mi?

Ülkemizde;805 bin hektar zeytin alanı, 167 Milyon zeytin ağacı, 1.8 milyon ton zeytin üretimi ve 300 milyon dolar ihracat geliri vardır.

Sadece Manisa 20 milyon ağacı ile önemli bir zeytin merkezi. Bunun 12 milyonu Akhisar ilçesinde. Tarım kenti olan Manisa?da on binlerce çiftçi zeytin ve zeytinyağı üretiminden geçimini sağlıyor.

Tasarı ile zeytin alanları rant odaklı yatırımlara açılmaktadır. Turgutlu Çal dağında sülfürik asitle nikel madeni çıkarılmasına karşı 10 yıldır mücadele veriliyor. Çal dağında 200.000 ağaç kesilmiştir.(**)

İktidar bu kanun çıkarsa zeytin ağaçları madene kurban edilecek. Yerine istedikleri gibi maden ocağı açılacak ve termik santral yapılacak.

6 bin yetişmiş birçoğu yarım asırlık zeytin ağacı telef olduktan, tek geçimi zeytin yetiştiriciliği olan bölge halkının darp edilmesi gözyaşlarına boğulmasına neden olduktan sonra bu karar neye yarayacak o da ayrı bir soru.

Şimdi zaten zar zor hayatlarını sürdüren köylüleri sökülen zeytin ağaçlarının yerine yeniden yeni zeytin fideleri dikme başladı. Yeni fidanlar dikiliyor ama gariban köylü uzun yıllar fidanların büyümesi ve meyve vermesini bekleyecekler bu arada geçimlerini nasıl sağlayacaklar. Eli kazma tutan mecburen madene inecek ya madencilik yapamayacaklar? Onları ise; uzun, zorlu ve sıkıntılı yıllar bekliyor.

 

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

11.11.2014/adanapost.com

 

 

(*)  Haydar Tunçkanat;?İkili antlaşmaların iç yüzü? Kaynak yayınları 2006

(**) salihligazetesi.com 11.07.2014

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi