Dün ve Bugün!
Hızlı öfkeli, yumrukları sıkılı, sloganların arkasına saklanan insanlardan hep çekinmişimdir.
Her şey zıttını içinde taşır.
Daha dün “vur de vuralım, öldü ölelim” (ki kesinlikle vurmayı ve öldürmeyi gerektiren hiçbir şey yokken) diyenler en küçük sıkıntıda “reise ders verelim” demeye başladılar.
İnsan yoldaşını, yaranını en küçük sıkıntıda satıyorsa ondan asla hayır gelmez.
“Dik dur eğilme bu millet seninle” diyenlerden bazıları maalesef muhaliflerden daha fazla agresif hale geldiler.
“Seni Abdülhamid’in yalnızlığına terk etmeyeceğiz” diyenler birden ittihatçı oldular.
Önemli olan, yiğitlik gerektiren darda ve zorda daha çok kenetlenerek bir ve beraber olabilmektir.
Evet, sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz, ekonomik toparlanma için alınan tedbirler bazı kesimlerin canını acıtıyor büyük davanın adamları geçmişle geleceği harmanlayabilen bilgeliğe sahip olmak zorundalar.
Batıl davası için ömrünü dağlarda heder eden insanlar kadar sağlam duramayanlar düşük insanlardır.
Makamını, parasını, toplumsal itibarını kaybeden Fetöcü hainlerin ağzından hala hoca efendi lafları çıkıyor ve kuş kondurmuyorlar
Örnekleri çoğaltmak mümkün
Önemli olan dik durabilmek, büyük düşünebilmek, sıkıntılı zamanlarda davayı satmamaktır.
Menfaatçiler, yalakalar, iyi gün dostları, Çanak yalayıcılar için bu sözleri söylemiyorum.
Onların kimler olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.
Ak Parti iktidardan gitmiş olsa onların tamamı ertesi gün bir anda değişirler.
Sözüm dava sahiplerinedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.