Emperyalistler Topraklarımızdan Defol!

2011'den bu yana; acıdan, gözyaşından, kandan, ölümden, işkenceden, silahtan, nefretten ve fitneden başka bir gündemi olmayan, insanlığın gözleri önünde yok olan Suriye'de; Yüzün üzerinde kadın, genç, çoluk çocuk demeksizin “KİMYASAL SİLAH KULLANMAK SURETİ İLE” İNSANLIK KATLEDİLMİŞTİR. Her biri ayrı bir can, ayrı bir hayat, ayrı bir hikâye, ayrı bir nefes, ayrı bir imtihan olan yüzün üzerinde İNSAN.

Savaşın ne olduğundan habersiz çocukların, çırpına çırpına can verdiği Suriye, insanlık düşmanı emperyalistlerin satranç tahtası ve silah üreticilerinin deneme sahasına dönmüş durumdadır. Dünyanın en büyük silah üreticileri ve sömürgeci  güçleri olan Rusya, ABD ve AB bir yandan katliamları doğrudan kendileri işlerken, diğer taraftan yapmacık üzüntülerini bildirmekten de geri kalmıyorlar.

Son bir ay içerisindeEset rejimi veemperyalist işgalcilerin saldırılarında;

19 Mart 2017 tarihinde Rakka’nınMansura beldesinde Alman hava kuvvetleri saldırı düzenledi. En az 33 sivil hayatını kaybetti

23 Mart 2017 tarihinde ABD Hava Kuvvetleri tarafından, , Musul'un El Cedide Mahallesi'ne bombalar atıldı. 200 civarında sivil hayatını kaybetti.

Esed güçlerinin başkent Şam, Dera ile İdlib illerinde muhaliflerin kontrolündeki bölgelere düzenlendiği hava saldırılarında 12 sivilin öldüğü, 82 kişi yaralandığı, saldırılar sırasında klor gazı kullanıldığı iddia edildi.

Son olarak; 4 Nisan 2017 tarihinde, İdlip’in Han Şeyhun beldesine kimyasal bombalar atıldı. Onlarca ölü yüzlerce yaralı,

Bu olaydan hemen sonra, ABD yönetiminden ve Siyonist işgal rejimi başbakanı Netanyahu'dan yapılan 'Suriye'ye müdahale edilmeli' açıklamaları da SURİYE VE İSLAM TOPRAKLARINDA NE DENLİ BÜYÜK BİR OYUN İÇİNDE OLDUKLARINI AÇIKÇA ORTAYA KOYMAKTADIR.

Suriyeli çocuklar bazen kimyasallarla eriyerek, bazen alevlerde yanarak, bazen enkazlar altında kalarak ölümün her türlüsünü tadarken; silahı veren, savaşı destekleyen, kendi düzmece gözlem heyetlerini gönderen, zalimi destekleyen, mazlumu sömüren, fitneyi körükleyen emperyalistleri kınıyor, lanetliyor ve mazlumların topraklarından DEFOL diyoruz. 

"Zalimlere meyletmeyin yoksa ateş size de dokunur" ilahi emrini unutan kimi Müslümanlar zalim Baas rejimiyle, kimileri Rusya ile, kimileri ABD ile, kimileri de Siyonist İsrail ile "müttefik" olarak Sünnetullahı hiçe saymakta ve yaşanan zulme ortak olmaktadır.

Bu katliamları yapan emperyalist zalimleri ve onların yerli işbirlikçilerini Yüce kitabının Bakara suresinin 11. Ayetinde ne güzel tanımlıyor:

Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, «Biz ancak ıslah edicileriz» derler.

Biz MAZLUMDER Adana Şubesi olarak;

Bu katliamları şiddetle ve nefretle kınıyor, ölenlere Allah’tan Rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Ve kamuoyu adına buradan sesleniyoruz;

Emperyalist zalimlerin Müslüman topraklarını işgal etmek, Siyonist işgalcinin güvenliğini sağlamak dışında bir derdinin olmadığını biz iyi biliyoruz.

ABD, İngiltere, Rusya, AB, Almanya, Hollanda, Fransa…. Veya bilmem ne bela;Çekin ellerinizi topraklarımızdan!                                                                                                                                        Aksi halde akıttığınız mazlum kanları ve gözyaşları öyle bir öfkeye dönüşecektir ki; sizi de o kokuşmuş medeniyetinizi de yakıp kül edecek Allah’ın izniyle.

Başta Türkiye olmak üzere, bölge ülkelerinin bu zalim emperyalistlerle yaptıkları iş birliği ve ittifakları gözden geçirmeye, bölgenin sorunlarını kendi aralarında çözmek için çaba sarf etmeye davet ediyoruz.

Acilen ve derhal bu savaşı durdurun. Sonra nasıl bir çözüm buluna bileceğini konuşun.En kötü barış en iyi savaştan iyidir.

STK’lar, cemaatler, tarikatlar ve örgütlü örgütsüz tüm Müslümanlara da sesleniyoruz: Allah’ın ayeti çok açık “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin.”  BİRLEŞİN!

Emperyalist zalimler aramızdaki farklılıkları düşmanlığa dönüştürmek için ciddi çabalar sarf etmektedir. Biz onlara inat, Allah’ın emri üzere bir olmak için, farklılıklarımızı değil ortak yönlerimizi ön plana alarak davranmak zorundayız. Farklılıklarımız düşmanlık değil, zenginliğimizdir.

Unutmayın! Zalimler güçlü oldukları için değil, biz dağınık olduğumuz için bize galip geliyorlar.

Kamuoyuna ve Basın’a saygıyla duyurulur.

 MAZLUMDER Adana Şube Başkanı                                                                                                                     Mehmet Ali Önal