İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Erken seçimlerde iktidar partileri hep oy kaybetmiştir,

Erken seçimlerde iktidar partileri hep oy kaybetmiştir,

 

7 Haziran seçimlerinin ardında hiçbir partinin tek başına hükümet kuracak sayıya ulaşamaması, seçimde en yüksek oyu alan iktidardaki AKP’nin hükümeti kurma görevini almasına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçim arzusu nedeniyle bir koalisyon hükümeti kuramaması nedeniyle; Türkiye tarihinde ilk defa bir seçim sonrasında hükümet kurulamadan tekrar yeni bir seçime gidilecek.

Türkiye ilk kez 27 Ekim 1957’de Demokrat Parti (DP) iktidarda iken erken seçime gitmişti. Sonrasında 1987, 1991.1995.1999 son olarak da 2002 olmak üzere toplam altı kez erken seçime gidildi.

Daha önce altı defa denenen erken seçimlerde hep iktidarda olan birinci partiler oy kaybına uğramıştır.

Türk siyasi tarihinin ilk erken seçimi Demokrat Parti döneminde olmuş DP’nin isteği ile seçimler bir yıl önceye alınmıştır. Çok sıkıntılı geçen seçim sonunda DP % 10 oy kaybına rağmen son kez seçim kazanmıştı.

12 Eylül darbesi sonunda Turgut Özal tarafından kurulan ve 1983 Kasımında yapılan seçimle tek başına iktidara gelen Anavatan Partisi (ANAP) döneminde. Darbe sonrası siyasi yasakların kalması için yapılan 1987’deki referandumda. Özal’ın “HAYIR” demesine karşı muhalefetin “EVET” diyerek siyasi yasakların kalması üzerine Özal erken seçim kararı almış, 29 Kasım 1987’de yapılan ikinci erken seçimde de iktidar partisi % 8,8 oy kaybına uğramıştı.

1989’da Turgut Özal Cumhurbaşkanı olunca yerine Yıldırım Akbulut’u atamıştı. Bunu kabullenemeyen parti içerisindeki kurmaylar arasında liderlik tartışmaları yaşanmaya başlandı. ANAP’ta yapılan olağanüstü kongrede genel başkan olan Mesut Yılmaz erken seçim kararı aldı. 20 Ekim 1991’de yapılan üçüncü erken seçimde ANAP’ın oyu % 24’e düştü. Bir önceki seçime göre % 12,3 oy kaybı ile seçimlerden üçüncü parti olarak çıkaran ANAP’ın iki dönem üst üste tek başına iktidar olma dönemi böylece son bulmuş oldu.

1993’de Doğru Yol Partisi (DYP) Sosyal demokrat Halkçı Parti (SHP) koalisyon hükümetinin başı DYP  lideri Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanı seçilmesi ile iktidarda olan DYP-SHP koalisyon hükümetinin büyük ortağı olan DYP genel başkanlığı ve başbakanlık görevini devralan Tansu Çiller’in dış seyahatte olduğu bir dönemde. Koalisyon ortağı SHP’nin genel başkanı,  ana muhalefet partisi lideri Mesut Yılmaz ile anlaşması ve DYP’li Hüsamettin Cindoruk’un desteğiyle erken seçim kararı alması neticesinde 24 Aralık 1995’de gidilen dördüncü erken seçimde. Koalisyonun büyük ortağı bir önceki seçimin birinci partisi DYP % 7,3 oranında bir oy kaybına uğrayarak Refah Partisinin (RP) arkasından ikinci parti konumuna düşmüştü.

1991 ve 1995 tarihinde yapılan seçimlerle başlayan koalisyon hükümetleri kısa dönemli koalisyonlar ve koalisyon ortakları arasında başbakanlık değişimlerine sahne olmuş. CHP’nin dışarıdan desteği ile kurulan ANAP-DSP-DTP koalisyonu CHP’nin desteğini çekmesiyle 18 Nisan 1999’da beşinci kez erken seçim kararı almıştı. Yapılan seçimlerde 1995 seçimlerinde % 14.64 alarak ikinci parti olan Demokratik Sol Parti (DSP), CHP’nin barajı aşamaması ile bu sefer %7,5 oranında oylarını yükselterek %22.18 oy oranı ile seçimlerden birinci parti olarak çıkmış Kurulan DSP-ANAP-MHP üçlü koalisyonunun büyük ortağı olmuştu.

1999 Marmara depremi, 2001 ekonomik krizi ve Başbakan Ecevit ile Cumhurbaşkanı A.Necdet Sezer arasında anayasa kitabı fırlatma krizi ardında üç koalisyon ortağı arasındaki anlaşmazlıkların hat safhaya çıkması ile altıncı kez erken seçim kararı alındı. Bu erken seçim birçok ilklere ve ilginçliklere sahne oldu. 3 Kasım 2002’de yapılan erken seçimde Refah Partisinden ayrılan yenilikçilerin kurduğu AK Parti  % 34.28 oy alarak birinci parti olurken 1999 seçimlerinde barajın altında kalan CHP sandıktan ikinci parti çıktı. İktidardaki koalisyon ortakları DSP,ANAP ve MHP ile birlikte DYP ve RP’de sandıktan çıkamadı ve meclis dışı kaldılar.

18 Nisan 1999 erken seçiminde bir önceki seçimin ikinci partisi DSP’nin % 7.5 oranında oy alarak birinci parti konumuna yükselmesi dışında bugüne kadar yapılan tüm erken seçimlerde erken seçim kararı alan iktidarlar ve meclisteki birinci parti konumunda olan partiler sürekli oy kaybına uğramış ve zamanla seçim barajı altında kalmak suretiyle meclis dışında kalmaya mahkum olmuşlardır.

2011 genel seçimlerinde R.Tayyip Erdoğan’ın Başbakan ve genel başkan olarak katılığı genel seçimlerden % 49.83 oy oranı ve tek başına iktidar olarak çıkan AKP.  7 Haziran 2015 genel seçimlerine Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması ile başbakanlı ve genel başkanlığa atadığı Ahmet Davutoğlu ile giren AKP % 8.96 oy kaybı ile seçimlerden % 40.87 oranında oy alarak birinci parti çıkmasına rağmen tek başına iktidar olma şansına ulaşamadı.

7 Haziran sonrası yasal süreç içerisinde bir hükümet kurulamaması nedeniyle Türkiye tarihinde ilk defa Cumhurbaşkanı tarafından erken seçime götürülüyor. Daha önce yapılan erken seçimlerde mecliste birinci parti konumunda ve iktidarda olan partiler erken seçimlerde aradığını bulamamış ve büyük oy kayıplarına uğramışlardır. Hatta bunardan bir kısmı meclise dahi girememişlerdir. Bakalım bu erken seçimde de tarih tekerrür mü edecek? Yoksa farklılıklara mı sahne olacak? 1 Kasım 2015 akşamı bunu hep birlikte yaşayacağız. Sonu ne şekilde tecelli ederse etsin, seçimlerin milletimize ve devletimize hayırlar getirmesi dileğiyle.

 

İbrahim Halil SİPAHİ

27.08.2015/adanapost.com

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi