İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

GELECEĞİN TEMİNATI GENÇLİK

GELECEĞİN TEMİNATI GENÇLİK


Yarınlarımızın maddi ve manevi teminatıgençlerimiz. Gençler, Milletlerin geleceğinin ümit ve güven kaynağıdır. Gençlik, ömür mevsiminin baharıdır. Gençlik, sağlıklı ve güçlü bünyesiyle hayat ve enerji potansiyelidir. Gençlik, tertemiz yüreği ve önyargısız oluşuyla da tüm fırtınalara açık bir deniz gibidir.

Her türlü yönlendirmeye açık, ruhsal ve bedensel olarak çok aktif bir konumda olan gençlerimiz. Bugün ?modern çağ? diye adlandırılan bilim ve teknolojik gelişmelere her gün bir yenisinin eklendiği, iletişim ve erişimin neredeyse ışık hızına ulaşıldığı bir çağı yaşamaktayız. Bu gelişmeler ile insanlığın özelliklede çocuk ve gençlerin ihtiyaçları da başkalaşım göstermiş, gereksinimleri ve talepleri artmıştır. Bu gelişmeler karşısında kültürel, psikolojik ve ekonomik yönden yetersiz kalan ailelerde paralel olarak, gençlerin sorun ve taleplerine yetersiz kalındığıgözlenmektedir.

Geçmişe nazaran ailelerin çocuklarına karşı tutumları davranışları ve onların taleplerine karşı yaklaşımlarında daha fazla hoşgörü bir esneklik kısacası pozitif gelişmeler kaydedilse de, bu sefer de araya ?kuşak farkı ? diye adlandırılan ebeveyn- genç arası iletişim uyuşmazlığı yani ?kuşak çatışması? devreye giriyor.

İnsanlığın varoluşundan bu yana, insanlar he zaman sahip olduklarından daha fazlasına sahip olmaya meyletmiştir. Elbette ki, insanoğlu yaratılmışların en üstünüdür, her şeye ve her şeyin en iyisine layıktır. Ancak, unutmamalıdır ki; bizim için en büyük servet sağlığımız ve sahip olduklarımızdır. Bir başkasında olup da, bizde olmadığıgibi, bizim değerini bilemediğimiz sahip olduklarımıza da bir başkasının sahip olmadığını aklımızdan çıkarmamamız gerekir.

Bu gün gençliğimizde, ?Gencim, dilediklerimi şimdi yapamaz dilediğim gibi yaşayamaz isem, bir daha bu yaşta olamayacağım, ne zaman yapabilirim.?. Gibi yaygın bir düşünce bulunmakta. Bir anlamda haklıbir düşünce olarak görünse de, istekler ve yaşam şekilleri kontrol altında tutulamaz ise, insanı felaketin eşiğine götürmesi muhtemel bir düşüncedir. Yanlış arkadaş, yanlış çevre edinme ve kontrol altında tutulamayan arzular neticesinde gençlik, çeşitli mihrakların ve kötü emelli kişilerin tuzaklarına düşerek şiddet, yaralama, öldürme, terör, alkol, kumar, fuhuş, uyuşturucu ve satanizm gibi yanlış inanış ve davranışlara yönelebilmektedirler.

Tüm bunlar hem gençlerimiz, hem toplumumuz, hem de geleceğimiz için ciddi birer tehdittir. Başta anne-babalar ve eğitimciler olmak üzere; gençlerimize sahip çıkıp yol göstermek, tüm toplum kesimlerinin önemli bir görevidir. Çünkü ülkemizin ve milletimizin bu güne kadar olan tüm maddi ve manevi kazanımları,istikbalimizin meşalesi olan gençlerimize emanet edilecektir. İşte bu düşünce ile Ulu önder M.Kemal ATATÜRK?de, Ülkeyi gençlere emanet etmiştir.

Eğer bu gün gençlerimizin bir kısmının elinde kitap yerine uyuşturucu ve silah, gönlünde sevgi yerine kin ve nefret, zihninde milli ve manevi değerlere bağlılık yerine yanlış düşünceler varsa, bu gençlerimizi ihmal ettiğimizin en açık göstergesidir.

Gençleri önemsemek, onların gözüyle dünyaya bakabilmek, sevgi, hoşgörü ve sabırla eğitimlerine yardımcı olmak ve kendilerinde var olan heyecan ve dinamizmi; ilmî, fikrî, sportif ve sanatsal faaliyet ve aktiviteler gibi, faydalı ve yararlı etkinliklere yönlendirmek gerekir. Böylece sorumluluk sahibi, sevgi ve hoşgörü ekseninde yol almış,yaşadığı çağın modern imkânlarının farkında olan, ülkesini ve milletini seven, milli ve manevi değerlerine bağlı, negatif hareket ve düşüncelere geçit vermeyen, ufku açık bir gençlik yetişmiş olur.

Bunun öneminden dolayıdır ki Peygamberimiz (s.a.s); "Yaşlılık gelmeden önce, gençliğinizin kıymetini biliniz? ( Et-Terğib, 4/251)(zira) ?insanoğlu kıyamet günü gençliğini nerede ve nasıl harcadığından. Sorguya çekilmedikçe yerinden ayrılamaz? (Tirmizi, kıyamet, 1)buyurmuşlardır.

Öyle ise; gençlerimizdeki şiddet ve her türlü olumsuz davranışı yok etmenin çaresinin sevgi ile yoğrulmuş bir eğitimde olduğunu bilelim. Gençlerimizde görmek istediğimiz güzel hasletleri daha çocukluk döneminde vermeye başlayalım. Ayrıca Gençlerimizi yaşadığımız zamana göre değil, onların yaşayacakları zamanın ve çağın gereklerine göre yetiştirmeye dönük gayret içerisinde olalım.

İbrahim H.SİPAHİ

23.06.2013/adanapost.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi