Bugün sizlerle biraz ülke gündeminin dışında ama hayatın tam içinden bir konudan bahsetmek istiyorum.

Beşeri ilişkilerimiz hangi kriterlerde olmalıdır? Dünyaya, çevremize ve insanlara karşı bakış açımız nasıl olmalıdır?

Yüce Allah CC tarafından yaratılan en üstün varlık olan insanoğlu kendisine verilen bu üstünlüğün erdemine maalesef ?hâlk? oluşundan (yaratılışından)  buyana ulaşamamış ve anlayamamıştır. 

Tarih boyunca insanlar kendilerini diğer insanlardan daima üstün görmeye (Tepeden bakmaya) başlamıştır. Oysa Hz. Muhammed (sas) ?insanlar tarağın dişleri gibi eşittir? Yüce Allah CC ise ?En üstün olanınız, takvâda en ileri olandır.? Hucurat:13) buyurmaktadır.

Öyle ise, dünyanın her neresinde yaşarsak yaşayalım biz insanoğlu renk, ırk, dil, din ve mezhep farkı gözetmeden eşit haklara sahibiz.

Dünya bir imtihan dünyasıdır. Asıl olan ve baki olan âhiret hayatıdır. Âhiret hayatı dünyada ekilenin biçileceği yerdir.

İnsanlara davranış tarzlarımız ve beşeri ilişkilerimiz bizi âhret hayatına hazırlayan en önemli imtihan aşamasıdır. 

İnsanlarla beşeri ilişkiler kurarken Allah CC? nün bizlere yüklediği ?Emri bil Maruf Nehyi anil Münker? yani  ?iyiliği yaymak kötülükten alı koymak? görevini hakkı ile yerine getirmektir. Karşımızdaki kişiyi de kendimiz gibi insan olarak görmek değer vermek onun hakkı ve hukukuna saygı göstermek zayıfı ezmemek kollamak.  Yoksulu hakir görmemek, onları gözetmek, yetime şefkatle yaklaşmak, onu korumak, bir yardımda bulunurken sağ elin verdiğini sol elin görmemesidir. Bize verildiğinde kullanamayacağımız ve yiyemeyeceğimiz, tiksineceğimiz bir şeyi yardım olarak vermemek. Kısacası Yaptığımız her işte Allahın rızasını gözeterek yapmak yükümlülüğümüz vardır. ?İşte doğru vasfı taşıyan onlardır, onlar muttakilerdir.?(Bakara:177) 

İşte bu şekilde kalbi hâk ve hakikatle dolan insanlar artık kalp gözü ile ?GÖNÜL GÖZÜ? ile görmeye başlarlar. 

?GÖNÜL GÖZÜ?; Arınmışlığın, saflığın, farkındalığın, imanın, sevmenin, hoşgörünün ve her şeyi, bir bütünlük içinden anlamanın hal ve bilincinde olarak görmektir, görebilmektir. 

?GÖNÜL GÖZÜ? ile bakmasını bilecek kadar bir liyakat elde etmiş olan insan, Allah sevgisiyle, gerçek ilâhi aşkla, evrensel bilgi ve bilinçle bakmasını bilir. 

Böyle bir insanın yaşamdan hiçbir korku ve kaygısı yoktur. Ayırmaz, ayrıştırmaz ve sınıflandırmaz, yanıltmaz ve aldatmaz. Baktığında ve okuduğunda hal, maksat ve gayeyi görür ve anlar? 

Ne mutlu bu vasıfları üzerinde taşıyan nitelikli insanlara, ne mutlu ?GÖNÜL GÖZÜ? açık olanlara, o muttaki sıfatına erişenlere selam olsun.

Tüm insanların ?GÖNÜL GÖZÜ? nün açılması dileği ile..

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

02.12.2014/adanapost.com