
Ahmet Yürekli
Ak Parti?nin kılçıksız golleri...
Bundan yirmi yıl kadar önce A Milli Futbol Takım?ımızın maçlarını izlerken, büyük bir adanmışlıkla bastıran oyuncularınızın ürettiği pozisyonlarda düdük hep aleyhimize çalar, sayılmayan goller aylarca psikolojimizi bozardı.
O yıllarda siyaset, sporda skoru belirleyen önemli etkenlerdendi.
Sonradan sonraya, statlarda görsel kalite beklentilerine cevaben çoğalan kameralar her şeyi tespit eder oldu da, çimlere cansiperane dökülen terler sonuca yansır oldu, emekler heba olmaktan bir nebze olsun kurtuldu.
O yıllarda bir Avrupalıyı yenebilmek için çok net ve kılçıksız goller atmak gerekiyordu.
Bu gün de değişen bir şey yok aslında.
Ben hala, Erdoğan?ın kaptanlığında hizmet için sahaya inen siyasi millilerimizin dünya genelinde verdiği mücadelelerde benzer duyguları yaşıyorum.
Avrupalı, ekonomik, sosyal ve siyasal birçok alanda uğradığı yenilgiyi hazmedemiyor, olayları çarpıtıp sonucu değiştirmeye çalışıyor; bunu anlayabiliyorum.
Anlayamadığım, içerdeki muhaliflerin bu hizmetlerin görünmemesi, takdir görmemesi için başvurduğu acizlikler.
Ülkemizde sporun gelişmesi için trilyon bütçe harcayan bu iktidar, açılış için gittiği Arena Stadyumu?nda haksız yere provakosyona uğrayınca, bu pozisyonu siyasetine malzeme etmek isteyenler ?Spora siyaset karışmamalı? gibi alakasız bir yakınmayla hükümete veryansın ettiler.
Oysa halk bu pozisyonda da, golün kimin kalesine gittiğini gördü.
Halkın pekâlâ görüp takdir ettiği hizmetleri inkâr etmek, muhalefetin inandırıcılığını büsbütün bitirdi.
Türkiye, cehalete, anti demokratlığa, nankörlüğe, kadir şinas bilmezliğe karşı attığı kılçıksız gollerle finale koşuyor.
İçeride ve dışarıda, çaresizlikten diz döverek çim yolan muhalif güçlerinse elinden bir şey gelmiyor.
Sahada kameralar, sosyal hayatta da insanlar artık her şeyi görüyor, kimse bu galibiyetleri inkâr edemiyor.
Bugünkü muhalefetin bağırıp çağırması, yenildiği halde minder dışında kükreyen güreşçilere benziyor.
Oysa sırtlarının izi minderde duruyor.
Ahmet Yürekli
21.02.2011, Üsküdar.
Had bilmek herkese yakışır.
16 Kasım 2016 Çarşamba 20:19Allah (cc) ile arkadaş olma hastalığı…
31 Ocak 2015 Cumartesi 07:36Derin Aydınlık
05 Aralık 2014 Cuma 21:45Bu şemsiye hangimize yetmiyor?
02 Kasım 2014 Pazar 14:15Pimi mi çekildi yoksa insanlığın?
15 Ekim 2014 Çarşamba 21:51Güzelliğin ömrü bir sivilce...
12 Ekim 2014 Pazar 12:56Kalbi Allah'a (cc) sabitlemek...
10 Haziran 2014 Salı 21:32Ebu Bekir (r.a) ruhu ile kucaklaşmak...
01 Haziran 2014 Pazar 16:15İddia ve Acziyet
25 Mayıs 2014 Pazar 10:58İddia ve Acziyet
25 Mayıs 2014 Pazar 10:58




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.