Had bilmek herkese yakışır.
İnsanlar gibi, toplumların da kendisini devaynasında gördüğü dönemler olur.
Avrupa toplumunun son yıllarda düştüğü bu yanlış psikoloji, kendilerini olduklarından farklı sanıp sunarken, dünya insanlığına çok ağır bedeller ödetti.
Avrupa’nın bu bencilliği, insanlığın gelişimini en az 150 yıl geriletti, önümüzden de en iyi niyetle bir 50 yılımızı yedi.
Küstah kelimesi, uyarılmak için onlara yetmedi.
Vahşi benzetmesinden irkilmediler, bir uyarı algısı oluşamadı.
Bu gün de kendileri için yapılan ve sıfatlarıyla tam uyuşan ‘katil’ tanımlamasını da maalesef dikkate aldıkları söylenemez.
Bu aymazlığın, vurdumduymazlığın, fütursuzluğun ve ahlaksızlığın bir sebebi de, birilerinin çıkıp, yüzlerine karşı ve yüksek bir sesle ne olduklarını söyleyememesiydi.
Şimdi bu yalancı aynalarda gönül eğleyen, insanlığın baş belası, egoist ve emperyal bu zihniyetin artık sonu geldi diyebiliriz.
Peki bu gün için değişen ne?
Bu gün, bakınca kendilerini mutlu hissettikleri o dev aynası kırıldı.
Anadolu’dan bir yiğit çıktı ve hodri meydan diyerek, gerçek kişilik ve sıfatlarını, hak ettikleri kelime ve üslupla yüzlerine karşı haykırmaya başladı.
Delillerle ahlaksızlıklarını kendi suratlarına sıvayan bu güçlü, kararlı ve inançlı ses, onlarda aynaya bakacak yüz bırakmadı.
Bu çıkış, toplumuzda ve sağduyulu tüm insanlık aleminde geniş yankı buldu, gönülden sahiplenildi.
Kendi eceline davetiye çıkaran Avrupa ise şimdi tam bir çıkmaza girdi; yanlış, çıkarcı ve saplantılı politikalarla geldiği uçurumun kenarında ne yapacağını bilemez durumda.
Hiçbir insan ya da topluma uçurumu yakıştıramayız bu doğru.
Ancak, had bilmek herkese yakışır, bu böyle biline.
Ahmet Yürekli
16.11.2016, Üsküdar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.