Miladi takvimime göre 4 Kasım 2013 Pazartesi günü 1 Muharrem 1435 Hicri yılbaşı. Hicri yıl ve önemi nedir?

Hz. Muhammed (sas) 20 Eylül 622 Pazartesi günü, Mekke?den Medine?ye hicret ederek Medine?nin Kuba köyüne geldi. Peygamber Efendimizin bu hicreti sıradan bir göç değildir. Hicret, Müslümanlar için birçok dersler içermektedir. Hicret, İslam davası uğruna anadan, babadan, evlattan hatta candan vazgeçişin, ibretli ve meşakkatli kıssasıdır. Hicret, yarını, diyarını, malını-mülkünü Allah için, göz kırpmadan terk eden Muhacir ve onları bağırlarına basan  Ensârın destanıdır.

İşte bu İslam tarihinde bir dönüm noktası olan gün, bir başlangıç olarak, Müslümanların şemsi yılbaşı olarak kabul edildi. O yılın Muharrem ayının 1. günü de, hicri (kameri) yılbaşı oldu. Muharrem ayının birinci gecesi Müslümanların yılbaşı gecesidir.

Hicri Yılbaşı veya 1 Muharrem (kameri) hicri takvime göre Zilhicce ayının son gecesini Muharrem ayının birinci gününe bağlayan zaman dilimidir. İslami takvime göre bir sonraki güne saat 00:00 da değil güneş batması ile (akşam ezanı) geçilir. Bu zaman dilimi ay takvimi esaslı olduğu için bir sonraki hicri yılbaşı 11 ya da 12 gün daha erken bir tarihe denk gelir. Muharrem ayı, Zilkade, Zilhicce ve Receb ile beraber Kuran?da kıymet verilen dört haram aydan biridir. Bu aylarda barış içinde yaşanması, savaş yapılmaması ile ilgili İslam öncesi ve sonrası kurallar mevcuttur. Muharrem ayı, hicrî kameri yılın birinci ayıdır.

Osmanlı döneminde uygulanan Kameri takvim Cumhuriyet?in ilanından kısa bir süre sonra 1 Ocak 1926?da Dünya ile aynı zaman uygulamasına yani Miladi takvime geçilmiştir.

26 Aralık Hz. İsa?nın doğumu milat olarak, Bu gün kullanılan Miladi takvim ya da Gregoryen takvimine göre 1 Ocak?ı yılbaşı olarak kabul edilmiştir. Miladi takvim başlangıcı olan yeni yıl (yılbaşı) kutlamaları Hıristiyan toplumlarında Noel kutlamaları tarihlerinin yakın olması sebebiyle iç içe girmiştir. Noel kutlamalarının temelinde İsa?nın doğumunu kutlama geleneği yatmaktadır. Yeni yıl kutlamalarının geçmişi ise Eski Romalıların 1 Ocak'ta yaptıkları yeni yıl kutlamalarına dayanmaktadır. 31 Aralık'ı 1 Ocak'a bağlayan gece kutlanan yeni yıl ile Noel şenlikleri temelde birbirinden farklı olmakla birlikte, adet ve gelenekler açısından Hıristiyanlar arasında karışmış vaziyettedir.

Maalesef ülkemiz ile birlikte pek çok İslam ülkesinde de, Miladi yılbaşı kutlamaları Hıristiyan adetlerini aratmayacak bir şekilde kutlanmakta. Resmi tatil olmasının verdiği avantaj ile bu güne özel eğlenceler, özel yemekler, hediyeler, Noel Baba kıyafetleri ile dolaşan insanlar hat safhaya çıkan alkol tüketimi vb. İslam inancına uymayan davranışlar sergilenmekte.

Ülkemiz nüfus itibari ile % 94?ü Müslüman olan bir ülke olmasına rağmen Hicri yılbaşının kutlanması konusunda Miladi yılbaşını kutlamaya gösterilen özen ve katılım hususunda zayıftır. Diyanet işleri başkanlığının çabaları, bir kısım Vakıf ve derneklerin düzenledikleri programların dışında herhangi bir etkinlik düzenlenmemektedir.

Kitle iletişim aletlerinin gelişmesi ile eş zamanlı olarak sosyal paylaşım sitelerinin hayatımızın bir parçası olması, insanların birbirleri ile hızlı iletişim ve bilgi paylaşımını da bir arada getirdi. Bu vesile ile böyle önem arz eden gelenek, görenek, inanç ve milli değerlerimizi ortaya koyan özel günler yapılan paylaşımlarla bir grup insanımız tarafından yaşatılmaya çalışılması da bir nebze olsun bizleri mutlu kılıyor.

Hicri yılın ilk ayı olan Muharrem ayı, Dünya ve İslam tarihinde pek çok önemli olayın yaşandığı aydır. 1 Muharrem Kutlu göçün Hicretin başladığı gün, Hüseyin bin Ali ve beraberindeki 72 kişi hicri 61'de Muharrem'in onuncu gününde Kerbelâ'da Yezid'in ordusunca katledilmiştir. Âdem'in işlediği günahtan sonra tövbesinin kabul edilmesi, İdris'in diri olarak göğe yükseltilmesi, Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması, İbrahim'in ateşte yanmaması, Yakup'un oğlu Yusuf'a kavuşması, Eyyub?un hastalıklarının iyileşmesi, Musa?nın Kızıldeniz'den geçip İsrailoğulları'nı firavun'dan kurtarması, Yunus?un balığın karnından çıkması, İsa'nın doğumu ve ölümden kurtarılıp göğe yükseltilmesidir. Bu olaylar saygın hadis kitaplarının hemen hepsinde geçmektedir. Musevilerin de bu günü oruçla geçirdikleri, İslam peygamberi Muhammed bin Abdullah?ın bu günde oruç tutmayı tavsiye ettiği, Yahudilere benzememek açısından orucun Aşure günü ile bir gün öncesi veya bir gün sonrası ilâve edilerek tutulması gerektiğine inanılır. 10 Muharrem tüm İslam mezheplerinde ve Şiî İnancında Aşure Günü gibi daha birçok önemli olay muharrem ayında vukuu bulmuştur.

Bu güne ve ayın kutsiyetine ait Yüce kitabımız Kuran?ı kerimde ve Hz. Muhammed (sas) hadislerinde yer verilmekte, özel dua ve ibadetler bir çok dini kitaplarda uzunca anlatılmaktadır. Bu bağlamda önemli bir çalışma ve kaynak kitap olarak Emekli müftü Mustafa Kabcı?ın ?İlahi Sofradan İkramlar? kitabını tasfiye ederim.  Hicri yılın, ülkemize, İslam âlemine ve Tüm insanlığa hayırlara vesile olmasını diler Hicri Yılınızı tebrik erdim. Yüce Alla CC hakkı ile idrak etmeyi nasip etsin.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı-Yazar

04.11.2013/adanapost.com