Pazar günü (HSYK) Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nun 10 asıl üyesini belirlemek için yapılan seçimlere YARSAV/Yargıçlar Sendikası, Bağımsızlar (Cemaat) ve Yargıda Birlik Platformu (Hükümet) katıldı.

Seçimlerde hükümetin desteklediği Yargıda Birlik Platformu (YBP) 8 üyelik kazanarak büyük başarı sağladı. HSYK 22 üyeden oluşuyor. HSYK'nın seçimle gelmeyen iki doğal üyesi, Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı.4 üyede Cumhurbaşkanının ataması ile gerçekleşiyor. Bu sonuçlara göre 22 kişiden oluşan ve karar kabul oy sayısının 12 olduğu HSYK?da iktidar kanadı çoğunluğu ele geçirmiş oluyor.

Ergenekon ve Balyoz safsataları ile akademisyen, politikacı, gazeteci, lim- bilim adamı ve yüzerce yüksek rütbeli asker tutuklanmış.  Ne ile suçlarını bilmeden,  kendilerini savunmalarına dahi müsaade edilmeden,  yıllarca hapislerde yatmalarına.  Aralarından bir kısmının ağır hatalığa yakalanarak ölümüne neden olan yargı mensuplarını alkışlayan AKP iktidarı, 17 ve 25 Aralık 2013 yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra bu yargı mensuplarını ?paralel yapılanma? olarak lanse ederek yargıya savaş açmıştı.

Oysaki Yargıç ve savcıların, 2010?da oy kullandığı HSYK seçimlerini, 17 Aralık?tan sonra Cemaat ortaklı diye tanımlanan AKP?nin 10-0 galibiyeti ile sonuçlanmıştı. Şimdi de 2014?te sonuç 8-2 

HSYK seçimlerinin sonucunun verdiği memnuniyetle karşılayan iktidar tarafının açıklamaları ise cemaatin kaybettiği milletin (iktidarın) kazandığı yönünde.

HSYK seçimleri için daha klişe bir açıklama yapan başbakan Ahmet Davutoğlu "Yargı bağımsızlığı demokratik bir siyasal sistemin ana unsurlarındandır. Bunda kimsenin şüphesi yoktur. Yargı bağımsızlığına saygımız her zaman vardır. Ama yargının kendi içinde herhangi bir vesayetin parçası haline gelmemesi veya tek bir grubun, şu veya bu grubun, şu veya bu çevrenin tesiri altına girmemesi de yargı bağımsızlığının ana unsurlarından biridir" derken.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye genelindeki hâkim savcılarımız yargının ve mesleklerinin onuruna sahip çıktılar ve yargıyı ele geçirmeye çalışan vicdanlara ipotek koymaya çalışan yapıya gereken cevabı sandıkta verdiler. HSYK seçimlerinde kazanan hiç kuşkusuz milletimiz olmuştur" diyor.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ?da,  Erdoğan?ın açıklamasına benzer bir değerlendirme ile "Hâkim ve savcılarımız, kendi üzerine yapıştırılan yaftayı kaldırıp, atmışlardır. Yargı üzerindeki bir cemaatin kurmak istediği hegemonyaya 'hayır' demişlerdir. 'Biz bir cemaatin değil, bu milletin yargısıyız' diye bugün karar vermişlerdir" diyor.

Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan ve Adalet bakanı Bekir Bozdoğan birbirinin benzeri açıklamaları ile yargıda milletin kazandığını vurgu yapmaya çalışırken asıl tarafın kendileri olduklarını da gizlemiyorlar.

Yukarıda da birebir aktardığım İktidar tarafından yapılan bütün açıklamalar yargının paralel yapı denilen cemaat?in güdümünden kurtulduğu yönünde.

Peki değişen ne oldu?

Şimdide iktidarın desteklediği kişiler HSYK?ya seçildi. Hükümetten iki daimi üye ve 4 üye Cumhurbaşkanı tarafından atanınca karar yermeye yeter sayı iktidar tarafına geçmiş oluyor.

Bu tablo ile Yargı nasıl bağımsız ve milletin yargısı oluyor.

Yargı cemaat güdümünden çıktı çıkmasına da.

Şimdiki haliyle iktidarın güdümüne girmiş gibi görünüyor.

İki defa gözaltına alınmamıza rağmen şans eseri tutuksuz yargılanarak berat etmiş bir kişi olarak.  Yargının vesayet altında olmasının sıkıntılarını bizzat yaşayanlardanım. Artık bu ülkede bundan sonra yargıda ne düzelmemeler yapılırsa yapılsın, yargı nasıl şekil alırsa alsın, benim yargıya güvenim sarsılmıştır.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

15.10.2014/adanapost.com