İNSANLIK ÖLÜYOR MU?
İnsanlık Kavramı İnsanlık, tüm insanlarıiçine alan bir kavramdır. Bu kavramın içine, geçmişte yaşamış, bugün var olan ve gelecekte de yaşayacak bütün insanlar girmektedir.
İnsanlık, bütün insanlar tarafından ortaklaşa paylaşılan bir niteliktir. İnsanlık kavramı, barış, hoşgörü, kardeşlik, dayanışma, özgürlük, yardımlaşma gibi düşüncelerin ortaya çıkışına temel olmuştur. İnsanlık, bütün insanların, insana yaraşır bir yaşam sürdürmeleri için ulaşılmak istenen bir amaçtır.
Yaşadığımız şu zamanda, Türkiye ve dünya gündemini biraz olsun takip ettiğimizde yaşadığımız çevrede ve dünyadaki gelişmeler karşısında kendimize ne kadar insanız diye sormamak akıl sahibi bir insanın elinde değildir sanırım.
Müslüman azınlığın Budistlerin baskılarına maruz kaldığı Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar'da bir yılı aşkın süredir devam eden Budistlerin Müslümanlara karşı uyguladığı soykırım ve katliama gün geçmiyor ki bir yenisini duymayalım. Son olarak 12 Nisan 2013 günü Ülkenin en büyük kenti Yangon'da bulunan, Müslüman yetim çocukların barındığıbir külliyede meydana gelen yangında 13 çocuğun diri diri yanması.Doğu Türkistan da Uygur Türklerine uygulanan şiddet tecavüz ve ölümler, yıllardır Filistin de Siyonistler tarafından tecrit altında tutulan Müslümanlar, Suriye de yaşanan iç savaş Mali de yaşananlar Irak ta, Afganistan da bitmek bilmeyen zulüm ve ülkemiz de otuz yıldır süren terör.
İnsan olarak özellikle de Müslüman bir fert olarak kuşkusuz kayıtsız kalamayacağımız vakalardır. Bütün bunlar yaşanırken, bir de gündelik hayatta karşılaştığımız yaşamsal vakalar.
15 Nisan 2013 günü Galata Köprüsü'nde balık tutmaya çalışan yaşlı bir adam olduğu yerde yığılıp kalıyor. 53 yaşında bir balıkçı olduğu belirlenen ve her sabah "rastgele" diyerek gittiği Galata Köprüsü'nde geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybeden balıkçının cesedi olay yerinde beklerken, Galata köprüsünde yaşanan ibretlik görüntü de bundan sonra başlıyor. Balıkçının ceset torbasına konmuş cansız bedeni olay yerinde beklerken, köprü üzerindeki balıkçıların hiçbir şey olmamış gibi balık tutmaya devam etmesi Balıkçının arkadaşları balıklarını tutmaya devam ederken, turistlerin de cesedi fotoğraflamaya başlaması da ayrı bir drama. Bu olay ister istemez insanın aklına ?İnsanlık öldü mü? Sorusunu getiriyor. Görüleceği üzere orada bulunanlar için insanlığın öldüğünü de düşünmeden edemiyoruz.
Maalesef günümüzde insanların büyük çoğunluğu dünyaya neden geldiklerini, ne için yaratıldıkları sorusuna cevap verirken tereddüt geçireceklerdir. Birçok insan önem arz eden sadece "yasamak" yaşamaktan, ibarettir.
İnsanoğlu hastalıklara çare bulmayı öğrendi, gökyüzünde kuşlar gibi uçmayı, denizin dibinde balıklar gibi yüzmeyi ve hatta uzayda yürümeyi öğrendi; fakat dünyada nasıl yasaması gerektiğini bir türlü öğrenemedi.
İnsan, yalnız yemek, içmek, gezmek tozmak için yaratılsaydı insanın herhangi bir hayvandan farkı olmazdı. İnsan boş yere yaratılmamış ve başı boşbırakılmamıştır. O, bir görevi yerine getirmek için yeryüzüne gönderilmiştir. Kendisi gibi herhangi bir yaratığa kul, köle olmak için değil; yaratanınıtanımak ve O?na ibadet etmek, dünyada Allah?ın hükmünü hâkim kılmak, buna karşıçıkan engelleyici güçleri (fitneyi) bertaraf etmek suretiyle halifelik görevini yürütmek için yaratılmıştır. İnsan, nefsi için değil; Allah?a ibadet etmek için, şu fâni dünya için değil; ebedî hayat için yaratılmıştır. Allah CC. Yüce kitabımız Kur-anı Kerimde ?Ben cinleri ve insanları sadece bana ibadet etsinler diye yarattım.? (Zâriyât, 56) ?Sizi boşuna yarattığımızı ve gerçekten bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?? (Mü?minûn, 115) buyurmaktadır. Allah'a ibadet için yaratılan insan, bu kulluğunun karşılığını hem dünyada hem ahirette alacaktır. Allah'ın emirlerine itaat, dünya ve ahiret mutluluğuna sebeptir.
İnsan, yeryüzünde yaşayan diğer canlıların hayatlarını devam ettirmelerinden, ebeveyn, ailesi, komşuları, arkadaşları diğer insanlar, yeryüzündeki bitki örtüsünden, çevreden ve benzeri şeylerden de sorumludur. Çevremizde, yaşam bölgemizde yaşanan olaylar ve gelişmelerden kendimizi soyutlayamayız, beşeri ilişkilerden kaçamayız. Kısacası ?bana ne ?diyemeyiz. Bu yaratılış gayemize ?Natura? uygun değildir. Bu gün bir başkasının maruz kaldığı sıkıntı, tehlike, hastalık vb. nin yarın bizlerin de başına geleceği unutulmaması gereken önemli bir husustur. "Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı,fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor." (Nahl, 90)
Daha mutlu ve huzurlu bir yaşam için birbirimizi sevmeli ve yardımı esirgememeyi unutmamalıyız ki, Allah CC. nin rahmet ve mağfiretine mazhar olalım.
İbrahim H.SİPAHİ
Adanapost.com/Adana 16.04.2013
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.