Yüce Allah; en kıymetli varlığı olan insanın maddî ve manevî ihtiyaçları için gerekli olan her şeyi var etmiştir. İnsanın doğru yolu bulup dünya ve âhiret saadetini temin edebilmesi için peygamberler ve kitaplar göndermiştir.

Hz. Muhammed (s.a.v.) son peygamber, Kur'ân son ilâhî kitap, İslâm da son hak dindir. Kur'ân ve Sünnet, İslâm'ın iki temel kaynağıdır.

Kur'ân tamamen Allah sözüdür. Çağların geçmesi ile hükümleri asla değişmeyecek olan bir kitaptır.

Kur'ân'ın ana konusu; Allah ve insan, gayesi, insanın mutluluğudur. Kur'ân; insanın Yaratıcısı, nefsi, insanlar, canlılar ve çevre/doğa ile olan ilişkilerinde ona rehberlik eder.

Kur'ân'ı; Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'in gön­lüne yerleştiren, ona öğreten ve açıklayan bizzat Allah'tır.

Peygamber?in görevi, Kur'ân'ı insanlara tebliğ etme,okuma,öğretme ve anlatma; insanları Kur'ân'a davet etme, onlara vaaz etme, güzel örnek olma, uygulayarak gösterme, doğ­ru yola sevk etme, iyiliği emretme, temiz ve iyi şeyleri helal, pis ve kötü şeyleri haram kılma, onları uyarma, müjdeleme, kötülüklerden men etme, İslâm'ın tanınması, bilinmesi ve uygulanması için çalışma, gerektiğinde bu uğurda kâfir, müşrik ve münafıklarla savaşma, Kur'ân'da zikredilmeyen konularda hüküm koymadır.

Peygamberimiz (s.a.v.), Allah'tan aldığı bilgi ile Kur'ân'ı tefsir etmiş, mutlak hükümlerini takyîd etmiş, âmm hü­kümlerini tahsis etmiş, mücmel âyetlerini tafsîl etmiş ve müşkil âyetlerini tavzih etmiş ve müphem âyetlerini açık­lığa kavuşturmuştur.

Kur'ân ve Sünnet, İslâm'ın kaynağı olma açısından bir bütündür. İkisinin de menşei ilâhidir.

Kur'ân; sadece Peygamber (s.a.v.)'in zamanında yaşayan insanlara hitap eden, sadece onların ihtiyaçlarını karşıla­yan ve o devir için geçerli olan bir kitap değil, kıyamete kadar yaşayacak bütün insan, toplum ve çağlara hitap eden, rehberlik eden, hükümleri tarihsel değil evrensel olan bir kitaptır.

Kur'ân'ı, Kur'ân ve sünnet bütünlüğü içinde anlamak ve yorumlamak gerekir. Hâkim ve baskın kültürlerin etki­sinde kalarak Kur'ân hükümlerini değiştirmek isteği Kur'ân'ın Allah kelamı olması ile örtüşmez. Kur'ân'ın beyanı ile onun hükümlerini kimse değiştiremez.

İnsanın görevi, Kur'ân ve Sünnet' iyi ve doğru anlamak ve Kur'ân'da yer alan hükümleri uygulamak, Allah ve Peygamberine itaat etmektir.

Sözümüzü şu âyetle bitirelim; "Kim kendisine doğru yol (Allah'ın yolu İslâm) belli olduktan sonra Peygambere karşı gelirse ve mü'minlerin yolundan başka bir yola uyar­sa onu döndüğü yolda bırakırız ve onu cehenneme sokarız. Ne kötü bir gidiş yeridir orası." (Nisa, 4/115)

Garip Paşa , 26.06.10, Adana

*İnsan Niçin ve Nasıl Dua etmeli?