Zihnimizde Türkiye ve Mısır'ı yan yana koyup Gezi, Adeviyye ve Nakda olayları açısından emperyalist devletler oyununu düşünmeliyiz: Dünya güçleri, Gezi Parkı olaylarında Türkiye'ye karşı gösterdikleri performansı Mısır'da gösteremedi. Bunun anlamı nedir?

Dünya güçleri ve Türkiye'deki Geziciler'in birlikte desteklediği Gezi eylemleri sonuç vermedi ama Tahrir 2 eylemi başarılı oldu, Mısır'da askeri darbe gerçekleşti.. Böylece Türkiye'de emperyalist oyun bozuldu, yarıda kaldı.. Mısır'da aynı emperyalist oyun başarıyla sahneleniyor.

Emperyalizm, Mısır'daki darbeyi desteklediğinden katliamı da seyrediyor: Gezi olaylarında dakikalar içinde Türkiye ile ilgili birçok kararlar alan Avrupa Parlamentosu, Mısır'la ilgili raporunda askerî darbeyi kınayamadı. Avrupa Birliğinin tüm kurumları Mısır'daki darbeye ve katliama sus-pus oldular.

Emperyalizmin Mısır olayında İslam dünyasına verdiği mesaj şudur: ?Sandıkta bizim uygun bulduğumuz siyasi partileri ve kişileri seçerseniz, demokrasi olur, yoksa darbecilere sessiz kalırız. İsrail'in güvenliğini dikkate almayan hiçbir demokratik hareketi tanımayız, yok sayarız.?

İslam dünyasında demokrasi hakim olsa bile..  Emperyalizm sandıktan çıkanın çıkarları ve İsrail için uygun olup olmadığına bakıyor. Uygunsa, sorun yok. İnönü, Ecevit, Demirel, Baykal ve Kılıçdaroğlu Türkiye'deki uygun politikacılar olarak tarihe geçtiler. Ama uygun olanların sandıktan birinci parti çıkması ve iktidara geçmesi artık mümkün değil. Çünkü İslam milleti uyandı.

İktidara gelen parti, seçimle de işbaşına gelmiş olsa.. Emperyalizm ve İsrail'in  çıkarlarına uygun değilse, ya terör örgütü ve terörist yaftası takılıyor onlara ya da darbeyle devrilmelerinin altyapısı hazırlanıyor. Emperyalizm tarafından, ?İslamcılık?, ?siyasal İslam? ve ?kökten dincilik? gibi kavramlarla bir uluslararası söylem oluşturulmuş, darbe hazırlamada kullanılıyor. Laiklik, emperyalizmin İslam milletinin iradesini kırması ve kendini savunamaz hale getirilmesidir; susturmadır, ezmedir ve sömürmedir çünkü.

İslam milletinin kendi kendini yönetmesi hiçbir zaman istenmiyor. İslam dünyasında cumhuriyet, demokrasi, baskıyı ve sömürüyü örten bir şal. İslam coğrafyasında, Batı'nın kuklaları (işbirlikçi yöneticileri) genelde totaliter düzenlerde yönetimde tutuluyor. Yönetim şeklinin demokrasi olması, kuklaları yönetime getirme şartına bağlı. Darbeler demokrasiye dahil ediliyor hemen İslam ülkelerinde, demokrasi beklenen işlevini göstermezse.. Gayrimüslimler, Batıcı sol, sağ ve liberaller, darbe hazırlamada taşeron olarak kullanılıyor. Ne kadar anti emperyalist söylem varsa, hepsi emperyalizme hizmet ediyor. İslam dünyası tiyatro sahnesi, sağcı ve solcu oyuncular, sürekli perdelerin açılmasını bekliyorlar. Kukla olmak, kafire yalakalık, servet kazandırıyor. İslam dünyası, kuklalar cenneti bu yüzden. Darbeyi meşrulaştırmada kullanılıyorlar. Darbecilerin güvenliğini sağlamada ve yargılanmalarını önlemede kullanılıyorlar..  Müslüman olmak, emperyalizmin oyununu bozuyor..

İnsanlık ve İslam milleti, sömürge demokrasisini, güdümlü demokrasiyi yeni yeni öğrenmiş oluyor böylece. Güdümlü demokrasi, darbeciliğin de dahil olduğu bir demokrasidir.

Türkiye, 1945'ten beri sömürge demokrasisiyle yönetiliyor. Emperyalist devletler oyununu ve sömürge demokrasisini Türkiyeli Müslümanların iyi bilmesi gerekir. Darbelerin hazırlanışını, sahnelenişini ve sonuçlarını biliyorsa, İslam milletiyle paylaşma zamanı geldi de geçiyor bile.. Darbeler nasıl önlenir, Mısır'daki Müslümanlara çoktan anlatılmalıydı..

Darbecilerin Mısır'da yaptıkları katliamda, kanlı demokrasiyi anlatmamamızın yüklediği sorumluluktan nasıl  kurtulabiliriz?  Ulaşımın ve  iletişimin böylesine geliştiği bir çağda Türkiyeli Müslümanlar, Mısırlı Müslümanlara emr-i bil maruf ve nehy-i ani'l münker yapmamışlarsa, hesabını nasıl verecekler?

Kolilerle, çuvallarla ve poşetlerle gıda ve giysi yardımı götürmenin ötesine geçmemiz gerekiyor.. İslam coğrafyasının dört bir köşesine okul açıp uzun vadeli çalışmalara girmeye ve uzak sonuçlarını beklemeye vaktimiz yok..

İslam milletinin gerçek liderlerine ve ileri gelenlerinin salih olanlarına ulaşıp emperyalizme karşı saf tutarak gönüllerimizi, kafalarımızı ve saatlerimizi hakikate göre ayarlamak zorundayız. İslam Birliği'ni sağlayacak bir üst otoriteyi kurma dönemine girildi. Türkiye, Suriye ve Mısır'daki Müslümanlar, İslam İşbirliği Teşkilatı harekete geçirilmeli, harıl harıl çalıştırmalı, acilen NATO dengi askeri bir birlik çıkarılmalı.. İslam Barış Gücü, tek çözüm..

Mustafa Yürekli - Haber 7

mustafayurekli@gmail.com