Ahmet Yürekli

Ahmet Yürekli

Kendine yolalan son münzevi?

Kendine yolalan son münzevi?

Ömrüm,insanları yüreklendirmekle geçti.

 

Çağımız insanın en çok ihtiyaç duyduğu şey bu:

 

Yüreklendirilmek.

 

Çünkü hepimiz bir çöküntüyü yaşıyoruz, bir teslimiyeti ve boş vermişliği.

 

Acımadan kıyıyoruz kendimize; bir aldanışı yaşıyoruz,

 

aldanışı ve aldatışı.

 

 

 

Belki de bu yüzden hiç bitmemeli insanın iç sorgusu:

 

 

 

Nereye kadar aldatabilirsin kendini;

 

ne vakte kadar kandırabilirsin bir başkası olduğuna?

 

Ne güne kadar giydirebilirsin yüzüne bir başka yüzü?

 

Nereye kadar delebilirsin hayatı bir başka yüzle;

 

daha ne kadar delinebilirsin?

 

Yükselmeyi umduğun o yüz seni ayaklarından çekmesin?

 

Kendi gerçeğin bu denli kötü mü gerçekten, yaşamaya değmez mi?

 

Ne de kolay vazgeçiyorsun kendinden.

 

Hangi cesaret getirir seni kendine?

 

Ne ikna eder seni ?sen? olmaya?

 

Ne zaman dönersin özüne?

 

Nasıl buluşuruz?

 

 

 

İnsan, kapalı bir kutu.

 

Fünyemiz avucumuzda yaşıyoruz hayatı.

 

Ayşe diye dokunduklarım belki Necla.

 

Bilmiyorum gerçekten kim benim koynumun en zehirli yılanı;

 

ya da asıl papatya?

 

 

 

İnsanı al, bir?itiraf? şelalesinde tazyikle yıka.

 

İyice kesele gerçeklerle, yüzleştir, arındır ve durula.

 

Geriye çay içilebilecek bir dost kalıyorsa bas bağrına.

 

Değilse; kır kalemi, acıma.

 

 

 

Hayat, bir itiraftır.

 

İtiraf edebildiğin hayat, senin onurundur.

 

İtiraf edemediğin bir ömür, itiraf edemediğin bir aşk ise, tabutun.

 

Hangi uçurum doymuştur, yalanla kararmış o ruha?

 

 

 

Gün gün öğütüldüğümüz şu çarka da bak!

 

Her şeye rağmen yaşama mecburiyeti.

 

Bu mecburiyet dahi seni, itirafsızlığa ve aldanışa gömmemeli.

 

Yoksa, nasıl koruyabilirsin asaletini?

 

Nasıl kurgulayabilirsin hakikate aşık bir ruhu hayata?

 

Ne kendinden kaç, ne de başkasında kaybol:

 

İtiraf,sırların saygınlığıdır.

 

İşte sana,kendinle ve hayatınla yüzleşebileceğin temiz bir ayna:

 

İtiraf.

 

 

Allah?ım, bir yazgı mı yoksa insanın kendine kıyması?

 

Nelerle yargılamalıyım ki kendimi, huzuruna çıkabileyim, iç rahatlığıyla?


 

Gözlerim kapandığında, sesimi çıkaramadığımda, yerin altına uzandığımda, yeryüzünü üstümde bulduğumda, anlaşılmayan bir şeyim kalmasın isterim, hayatıma bakıldığında.

 

 

 

 

Ahmet Yürekli

 

07.02.2012,Üsküdar.

 

 

ahmedyurekli@gmail.com

twitter : @yureklidost1

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Yürekli Arşivi