İrfan Küçükköy

İrfan Küçükköy

Kimlerdi o güzel insanlar?

Kimlerdi o güzel insanlar?

Mücadele Birliği Hareketi’nde

Afyon’da Üç Önder

Ali Yıldırım, Mehmet Özutku, Seyyit Ahsen Hoca.

Afyon’da ileride Mücadele Birliği olacak çalışma üç imamla başladı. Kısa bir zaman sonra Afyon sorumluluğunu Burdurdan naklen Afyona tayinini alan Mehmet Çetin Abi, onun memuriyetten ayrılarak İstanbul’a intikali ile de Veysel Hoca’nın oğlu Ali Yıldırım üstlenecektir. Ali Yıldırım, yukarıda belirttiğimiz gibi, Afyon’daki ilk çevremizden olan Veysel Hoca’nın oğludur. Öğretmenlik görevini daha sonra Afyon’a aldırdı. Sonra da tamamen ayrılarak bütün vakitlerini teşkilatçılığa hasretti. Afyon’daki çalışmalarımızın önderi olmuştur. Çalışkan, dürüst, sabırlı ve akıllıdır. Akıllı tabirini, tedbirli anlamına kullanıyorum. Çevreden saygı ve sevgi toplar. Sakin tavrı güven vericidir. Büyük fırtınaya kadar fire vermeden hizmetini sürdürmüştür.

Mehmet Özutku, Aykut Edibali’nin liseden sınıf arkadaşıdır. Yedek subay askerlikten sonra Afyon’da ilkokul öğretmeni olmuştur. Hukuk Fakültesinde Afyon Yurdunda kalmıştır. İlk dönemden itibaren çalışmalarımızda aktif olarak görev yapmıştır. Aktif, cesur, fedakâr, kitleleri sürükleyicidir. Daha sonra Teşkilât adına AP Teşkilâtına girecek ve milletvekili olacaktır.

Seyyid Ahsen Hoca, iyi bir din alimidir. Yetiştirdiği öğrenciler müftü ve vaiz olmuşlardır. Yukarıda ifade ettiğim gibi, teklif üzerine, Seydişehir’deki kursunu bırakıp, Afyon’a taşınmıştır. Afyon merkez vaizi olmuştur. Sempatik tavırlarıyla çok etkili olmuştur. Bütün öğrencilerini Teşkilâta kanalize etmiştir. Afyon’daki çalışmalarımıza güveni artırmıştır.

Afyondakibu üç önderi özel andım. Bu üç dâvâ adamı arkadaşımız Afyon merkezli çevre illere ulaşmanın, çok çeşitli faaliyetlerin merkezidir.

MÜCADELE BİRLİĞİ HAREKETİ’NDE

ADANA’DA ÜÇ ÖNDER

Önce sürekli Adana civarında sorumluluk üstlenen üç önderi arz edeyim: Mustafa Ünlü, Recep Kırış (daha sonra milletvekili) ve Ökkeş Söğüt.

Bu her üç genç arkadaşımız da vukufiyetlerini her zaman ispat edegelmişlerdir. Mustafa Ünlü, ağırbaşlı, ciddî ve aktif bir arkadaşımızdır. Her yönüyle önderlik özelliklerine sahiptir. Recep Kırış da etkili konuşmaları ile dikkati çekmiştir. Daha sonraki zamanlarda, partisinin genel başkan yardımcısı olduğu tarihlerde Türkiye’nin gündemini belirliyordu. Yeteneği inkar edilemez. Adana çalışmalarında da aynı tarzda başarılı olmuştur. Ökkeş Söğüt de başarılı bir arkadaşımızdır. Teşkilâta büyük hizmet vermiştir.

Üç önderi arz etmemin manâsı, bunların etrafında yüzlerce aktif eleman, binlerce sempatizan ve onbinlerce taraftar demektir.

MÜCADELE BİRLİĞİ HAREKETİ’NDE

SİVASTA İKİ ÖNDER:

ÖMER POLAT, HAMZA ERDOĞAN

Mücadele Birliği Hareketi’nin güçlü olduğu illerden biri Sivas’tır. Askerlik sonrası, İstanbul, Ankara, Konya dışındaki illerin sorumluluğunu aldığım zaman ilk uğradığım illerden biri Sivas olmuştur. Kontrol için gittiğim illerde ilk yaptığım iş, şehirdeki Mücadele Birliği Hareketini tanımak olurdu. İlk gözüme çarpan konu, hareketi yüklenip götüren iki önder oldu. Biri, Mücadele Birliği’ni İstanbul’da Kuran kursunda hafızlık yaparken tanıyan, dışarıdan orta kısım sınavına girip İmam Hatip Okulu Lise öğrencisi olan Ömer Polat, diğeri hareketi sürükleyip götüren, beş bin çalışanı olan DDY (Devlet Demir Yolları) Fabrikası işçilerinin önemli bir bölümünün eleman veya sempatizan olarak harekete dahil olmasını organize eden Hamza Erdoğandır. Geceyi Hamza Erdoğan’ın evinde geçirdim. Ondan Sivastaki çalışmalarımız hakkında geniş bilgiler aldım. Aktif eleman, sempatizan, kitleleşme üzerine sorularım oldu. Sorduğum sorulara vukuflu cevapları ile Hamza Erdoğan’i başarılı bir yönetici önder olarak gördüm. Ömer Polat, İmam Hatip Okulu Lise öğrencisi, diğeri aynı yaşta Çıraklık Orta okulunu bitiren, böylece fabrikada işçi olan, ortaokulu dışarıdan sinavla ve Akşam ticaret Lisesini eğitimle bitiren Hamza Erdoğan davayı üstlenirler. Tabii ki bunların güçlü ve gayretli yardımcıları var. Bunların çalışmalarını Sivasta Mücadele Birliği başlığı altında genişçe sundum.

DİYARBAKIR DA İLK HEYECAN

ÖMER VEHBİ HATİPOĞLU

Ben Mücadele Birliği Teşkilatlanma işlerinde görev aldıktan sonra, Ömer Vehbi Hatipoğlu arkadaşımızı İstanbul’a çağırdık. Birkaç ayda bir İstanbul’a gelip Diyarbakır ve çevresi çalışmaları hakkında, görevli olarak bana çalışmalarını anlatırdı. Diyarbakir çok aktif olduğumuz illerden biri idi. Ömer Vehbi arkadaşımız bazen yanında yardımcısı arkadaşımızı da getirirdi. Tabiiki çalışmaları hakkında bilgileri genişçe dinler ve varsa problemleri çözerdik. Mücadele Birliği faaliyetlerinden ikimiz de uzak kaldıktan senelerce sonra, arkadaşımız bana şunu anlattı. “Teşkilat çalışmalarımızı, ağabeylerimize sunmak ve direktifler almak üzere Diyarbakır’dan trene biniyoruz. Yanımıza yolda yiyeceklerimizi alıyoruz. Paramız yok ki restorantta karın doyuralim. İki gün yol alıyoruz. Yorgun argın İstanbul’a ulaşıyoruz. Mecmua binasının odalarında vakit geçiriyoruz. Gelirken Liderimiz Aykut abiyi göreceğiz, konuşacağız, diye çok heyecanlanıyoruz. Sonra İrfan abi bizi bir odaya alıyor. Birkaç saat bizimle görüşme yapıyor. Bize şöyle olsun, böyle yapın diyor. Aykut abimizi göremeden dönüyoruz. Gene trenle ve aldığımız peynir ekmek kumanya iki gün dönüş yolu.” Evet, aynen böyle oluyordu.Ömer Hatipoğlu bunları bana anlattığı zaman sadece hak verdim. Elimden gelen bir şey yoktu. Zaten geçmişte kalmıştı. Keşke düzeni farklı kurmuş olsaydık diye düşündüm.

Böylece Diyarbakır çalışmaları hakkında birinci elden , o vilayetin teşkilat başkanından bilgi almış oluyorduk.Diyarbakır umutveren dirilikte idi. Ömer Vehbi Hatipoğlu vukuflu bir sorumlu idi. Önceden adını bildiğim bir babanın oğlu idi. Babası İzmir Müftüsü idi. Ben Afyonda vaizken 1970 öncesi, Afyon Müftüsü Mısır Ezher tahsilli Celal Yıldırım idi ve Ömer Vehbi’nin babası Haydar Hatipoğlu Müftü Celal Yıldırım’ın arkadaşı idi. Ben Afyon Merkez vaizi olduğum için ondan işitirdim

BAŞARILI ELEMAN HER YERDE BAŞARIR

CELİL AKKOÇ

Aslen Adanalı olan Celil Akkoç’u Konya Yüksek İslanm Enstitüsünde öğrenci iken tanıdım. Bir süre kültür çalışmalarını birlikte yaptık. O tarihte kendisinden yüksek hizmetler beklediğim bir arkadaşımızdı. Kendisinin başarılı hizmetler sunduğunu bu kitabı yazarken gördüm. Öğretmen olarak tayin olduktan sonra Elazığda bulunmuş, hemen hareketi Elazığda ve çevre illerde başlatmış. Evini bir dernek binası gibi kullanmış, Çok kaliteli arkadaşlarımızın önce davaya katılmalarında, sonra da iyi yetişmelerinde fonksiyon ifa etmiştir. Bir Adana’ya gittiğimde kendisi ile görüştüm. Adana faaliyetlerinde daha aktif olması proğramı yaptım ama çok geçmeden ben Teşkilat çalışmaları dışında bırakıldım. Tabiiki daha sonraki seyri bilmiyorum. Bu kitabı hazırlarken görüşmelerim ve istişarelerim oldu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Küçükköy Arşivi