Hayrettin Durmuş

Hayrettin Durmuş

Kitap Ekleri İyi Ki Var

Kitap Ekleri İyi Ki Var

Kitap Ekleri İyi Ki Var

Gazeteler haftalık ve aylık olarak “Kitap Eki” yayımlıyorlar. Galiba en eski ve özenli olanı Cumhuriyet Kitap. Haftalık olarak yayınlanan Kitap eki neredeyse 1500 sayıya ulaştı. Hürriyet, Milliyet, Vatan, Yeni Şafak, Star, Yeniçağ ve Karar gazetelerinin kitap eklerini de anmamız gerekiyor. İrili ufaklı pek çok gazetenin kitap eki var.

Kitap ekleri yeni çıkan kitaplardan haberdar olmanıza, alacağınız kitapları listelemenize yardımcı oluyor. Kimi zaman sığ, kimi zaman dopdolu. Bazen “Bu sayıyı almasam da olurmuş” diyor, bazen de “Bu sayıyı almayı nasıl unuttum?” diyerek gazete bayilerini dolaşıyorsunuz. Popüler kültürün etkisiyle zaman zaman umulanı vermese de; emek ürünü, yürek coşkusu yazılarıyla kılavuzluk ediyor okura.

Kayda değer bir yazıya, insanı yüreklendiren bir şiire rastlayınca sevinirken, reklamlardan ve kitapların arka kapak yazılarından oluşan yazıları görünce sükût-u hayale uğruyorsunuz.

Eskiden yeni kaseti çıkan, ya da klibi çekilen şarkıcılarla bütün gazetelerde röportaj yayınlanır, televizyon kanallarında arz-ı endam ederlerdi. Şimdi pek çoğunun adını bile hatırlamıyoruz. Kalburun üstünde çok azı kalıyor. Kitaplar da öyle. Bu bakımdan çok ağır bir sorumluluğu var kitap eklerini hazırlayanların. Elbette yeni çıkan, kendilerine ulaşan kitapları duyursunlar okurlarına ancak hakkında uzun uzun yazılacak, kendisiyle mülakatlar yapılacak kitaplarla bir tutmasınlar. Hal böyle olunca uzun vadede kıymetli olan eser hayatta kalsa da, kitapçıkların arasında sesi boğulabiliyor. Umarız Kitap eki editörleri bu yazıyı okur da kitaplara hak ettiği hürmeti gösterir.  Kadrolu yazarların aşksız, zevksiz kitap tanıtımları yerine, kitapla hemhal olan, kitabın kahramanlarıyla kendisini özdeşleştiren, kitabın yazarı hakkında en ince ayrıntıları es geçmeyen uzun soluklu yazılara yer verirler.

Güzel bir örnek olması bakımından Yeni Şafak Gazetesinin 09 Mayıs 2018 tarihinde yayınladığı kitap ekinden ve 10 Mayıs’ta yayınlanan Star Kitap’tan  bahsetmek istiyorum sizlere. Tabii ki kendi penceremden.

 

YENİŞAFAK KİTAP

Yeni Şafak Kitap ekinin 133. Mayıs sayısında Emine Işınsu’nun eşiyle bir röportaj yapılmış. Röportajı derginin editörü Ayşe Olgun yapmış ve güzel bir işe imza atmış. 80 yaşındaki Emine Işınsu’nun kendisiyle değil de neden eşiyle röportaj yapıldığını merak ediyorsunuz haliyle.  Yazdığı birbirinden güzel kitaplarla Türk edebiyatında iz bırakan, Halide Nusret Zorlutuna’nın kızı Emine Işınsu 2008 yılından bu yana Alzheimer hastalığıyla mücadele ediyor. Röportajdan üzülerek öğreniyoruz ki aile bireyleri dâhil kimseyle konuşamıyor. Oysa “Yazmayı Bırakmak En Korktuğum Şeydi” diyor. Bir yazarın susuşu, ömrünü kelimelere veren bir insanın birden bire harflerini kaybetmesi nasıl anlatılabilir ki? Sadi’nin söylediği gibi “Ali’nin zülfikarı kınında durması için değilse, Sadi’nin dili de damağına yapışması için değildir.” Allah’ım konuşmak ne büyük bir nimet. Harfleri hecelemek, heceden kelimeler çıkarmak, kelimelerden cümleler kurmak ve bir ırmak misali yazmak, yazmak… İnsan başka ne ister ki? Sadece bu röportajı okumak bile kitap ekinin bu sayısını almak için yeterli sebeptir. Keşke her sayısı bu dolulukta çıksa.

Âlim Kahraman’ın “Muallim Naci” yazısı ve Beşir Ayvazoğlu, Abdullah Uçman, Necmettin Türinay gibi önemli şahsiyetlerle yapılan “Ramazan edebiyatımız” konuşmaları ile bu bağlamda Merve Akbaş’ın “Kitap Dünyasında Ramazan Günleri” yazısını anmamız gerekiyor. Necmettin Türinay’ın “İslam’ın Nuru” dergisini anlattığı yazısı da ilgi çekici.

Bir kitap ekinde bu kadar okunacak, saklanacak yazı bulmak az şey değildir. Öyleyse bundan sonraki kitap ekleri için yapılması gereken şey bellidir. Kaliteyi bu sayının gerisine düşürmemek.

 

STAR KİTAP

Star Kitap’ta Sevinç Çokum’u anlatmış bu ay. Yazılarını severek okuduğumuz Turan Karataş kaleme almış yazıyı. Sevinç Çokum’un “Eskimeyen Adam öyküsündeki ‘Hey vatman efendi! Bu adamı tramvaya almayın’ ikazı nasıl etkimemişti beni. Sanki horlanan babamdı, emmim, dayım, bizim diyardan herhangi biri. Unutmadım.” diyor Turan Karataş. “Ne anlatırsa anlatsın, Sevinç Çokum’un Türkçesi billur bir su gibi, duru ve tatlı.”diyerek bizi okumaya davet ediyor.

Star Kitabın editörü Hale Kaplan ÖZ, genç şairlerimizden Hasan Hüseyin Çağıran’la samimi bir sohbet gerçekleştirmiş. Şairin ilk kitabı olduğunu öğreniyoruz röportajdan. İlk göz ağrısı kolay unutulmaz. Keşke bütün dergiler yeni yazarlara, ilk çıkan kitaplara bu özeni gösterebilse.

Cahit Zarifoğlu’nun anlatıldığı “Hanımın kolundan bilezikleri alıp, ‘Haydi Dergi Çıkarıyoruz’ demeseydim, bizimkiler hâlâ ‘bir dergi çıkarsak’ demeye devam edeceklerdi” yazısı da okunası yazılardan. Asım  Öz’ün “Kitap Hüviyetindeki Mektuplar”ı da es geçilmemeli. Genç yazarlardan Senem Gezeroğlu’nun “Unuttum Yalnız” ını da unutmayın derim.

İyi ki kitaplar, kitap ekleri var. Acılarımızı hafifleten, hüznümüzü dağıtan ve bizi içimizde bir yolculuğa çıkaran edebiyatçılarımıza selam olsun.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hayrettin Durmuş Arşivi