Mahmut Eraslan: Ülkeyi yönetenlere sesleniyorum!..

Mahmut Eraslan: Ülkeyi yönetenlere sesleniyorum!..

Mahmut Eraslan: "Ülkemize ve milletimize yalnızca bomba değil, etkisi uzun sürecek öldürmeyen ama süründüren bir savaş açıldı. Bu savaşta, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız ve kardeş olacağız düsturunu hayata geçirebilecek miyiz?"

Ülkeyi yönetenlere sesleniyorum!..

ABD’nin teşviki ile 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yeni bir hamle ile Türkiye’ye diz çöktürülmek isteniyor. Tüm saldırılara rağmen başkan Erdoğan’ın direniş ve duruşunu takdir ediyoruz.

Sayın Erdoğan ekonomimize yapılan darbe girişimine karşın halkımıza seslenerek dolarlarınızı bozdurun dedi ve Amerikan mallarına boykot çağrısı yaptı.

Evet ama yetmez diyor, ülkeyi yönetenlere sesleniyor, bir çağrıda biz yapıyoruz, ekonomik ve etki gücünüz bizden çok daha fazla, lütfen önden siz buyurun ve bizlere öncülük edin.

Başkan danışmanları tüm siyasi parti liderleri milletvekilleri il ilçe başkanları belediye başkanları valiler kaymakamlar müftüler kısacası tüm bürokratların maaşları tekrar gözden geçirilerek düzenleme yapılsın. Zaruri durumlar dışında makam araçları kullanılmasın tüm devlet dairelerine israfı önleme ve tasarruf sağlamak için bir dizi kararlar alınarak hayata geçirilsin.

Kısıtlı imkânlarına rağmen halkımız her türlü fedakârlığı yaptı yapmaya da devam ediyor ama hep halk mı fedakârlık yapacak?

Ülkeyi yönetenlerin üzerine hiçbir şey düşmüyor mu neden onların sesleri çıkmıyor?

Adalet mülkün temeli değil mi?

Siyasîler, iş adamları, bürokratlar, bankalar, ticaret odaları, basın yayın kuruluşları, yazar, sanatçı herkes sorumluluk bilinciyle hareket etmek zorunda değil mi?

Özellikle basın camiasına sesleniyoruz arşivinizden ve yayın akışınızdan artık ABD yapımı belgesel film dizi ne varsa hepsini kaldırın, ABD ve boykot edilen ürünlerin reklamlarını durdurun lütfen, Sayın Erdoğan’ın boykot çağrısına siz de destek verin.

Hiç kimseye malından mülkünden vazgeçin demiyoruz, iş imkân sahipleri ve yöneticilerimiz vatandaştan bir şeyler talep ederken, kendilerinin de üzerine düşeni yapmalarını bekliyor ve istiyoruz.

İncirlikte görev yapan askerler ülkelerine gönderilsin, Arapça tabelalar indirildiği gibi İngilizce tabelalarda indirilsin, yerli ürünlere yönelelim daha çok üretelim ki ithal ettiğimizden daha çok ihraç edebilelim.

Çocuklarımızın geleceği ve güçlü bir Türkiye için, malsa malımızı, cansa canımızı veriyoruz, biz her şeye varız.

Peki, ülkeyi yönetenler bu davanın neresindeler?

Nagazaki ve Hiroşima’ya atılan atom bombalarını ve Japonya’nın bu günkü içinde bulunduğu durumu, üretimi bir hatırlayalım, ülkemize atom bombası atılmadı!

Ülkemize ve milletimize yalnızca bomba değil, etkisi uzun sürecek öldürmeyen ama süründüren bir savaş açıldı.

Bu savaşta, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız ve kardeş olacağız düsturunu hayata geçirebilecek miyiz?

Gerçekten hep birlikte Türkiye miyiz, görsün vatandaşımız?

Yoksa hep canını malını aynı kesim mi feda ediyor, bilelim?

İroni yapmıyorum içtenlikle çağrı yapıyorum.

Bu çağrıyı doğrusunun bu olduğuna inandığım için vatandaş üzerinde daha fazla etkili ve ülkemizin yararına olacağından yapıyorum.

yazının devamı..

 

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler