Mekke'den Bir Hatıra
Rol çalmak belki itibar sağlar ama, esas konunun cılkını çıkarır.
Sultan II.Mahmut Han döneminde fes serbest giyilen bir kıyafet ama sarık Din adamı kıyafetidir, diye bir kanun çıkarılmış.. Böylece II. Mahmut sarığın itibarını korumak istemiştir. Daha doğrusu hocaların itibarını korumuştur. Sarıklı Mücahitler demek, mücahit hocalar demektir. Günümüzde sarık artık hoca kıyafeti olmaktan çıkmıştır. Bazı özel Kur'an Kurslarında, kursa geleli bir ay olmayan bebelere sarık - cübbe giydirilip, hoca olmuşlar süsü verip daha çok yardım almanın vasıtası olarak kullanılıyor.
Suudî Arabistan'da imamlar sarık kullanmazlar. Poşu ile takkelerinin üstünü de, omuzlarını da örterler.
Mekke'de Cervel semtinde bir hoca Hac mevsimi yaklaştığı için, namazdan sonra ayaküstü vaaz ediyordu. Camide Türkler var. Endonezyalılar var. Endonezyalılar da, Türklerde Arapça bilmezler. Namazdan sonra hoca va'za başladı. Türkler biraz durdular, baktılar anlamıyorlar, birer birer kalkıp gittiler. Endonezyalılar ayıp olmasın diye kalkmadılar. Hocayı anlıyormuş gibi gözüne bakıp dinlediler.
Ben de dinliyorum. Hocanın kim olduğunu sordum. Mekke Müftüsü dediler. Namazdan sonra, etrafını Arapça bilenler aldılar. Endonezyalılar da dinler gibi yapıp saygı sunuyorlar.
Ben hocaya bir soru sordum. Dedim ki Mekke'de imamlar neden namazı sarıklı kıldırmıyorlar? . Hoca bana şu cevabı verdi. "Sarık Peygamberimizin namaz kıyafeti değildir. Bir kaç defa giydiği, sardığı, sarık sarmayı öğrettiği Hadislerde var ama onlar da hep özel durumlar. Ama Hadislerde peygamberimizin omuzlarını örttüğü var, dedi. Ben bir şey demedim. Hindistanlı biri Arapça, namazda sarık sarmak sünnet dedi. {Hanefi mezhebine başa birşey giymek müstehaptır. Daha doğrusu Sürekli baş açık namaz kılmak mekruhtur) Müftü Peygamberden gelmiş hiç bir kıyafet şekli yok. Kıyafetin şeklini kişinin kendi ve örf belirler, ded,. Ben artık dinlemedeyim. Hindistanlı hoca görünümlü kişi itirazını sürdürdü. Müftü Hoca, Peygamberimiz Hind sarığını hiç giymedi. Giydiğinde de takke üstünde hafif bez doladı. Hadislerde böyle geçiyor, Yemen Sarığı diye de ifade etti. Bir iki sardığı için sünnet olmaz, diye ilave etti.
Hindli hoca ısrarını sürdüründe Arapça bilenler müdahale ettiler. Hindliyi susturdular. Müftü Hoca da izin alıp ayrıldı. Halbuki Hindli Hoca da sarıklı değildi. Bunu yazdım diye bana kızan olabilir. Gördüğümü, bildiği mi yazdım.
Daha enteresan bir Mekke hatıramı başka zaman yazarım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.