İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Muhalefet, AKP zafer kazandırdı,

Muhalefet, AKP zafer kazandırdı,

 

7 Haziran seçimlerinde AKP’nin birinci parti çıkmasına rağmen AKP’nin tek başına iktidar olmasına yetmemişti. Muhalefetin toplamda yaklaşık yüzde 55 oranında oy alması ve güçlü bir koalisyon iktidarı kurmasına yeter sayıya ulaşmış olmasına rağmen.  Meclise dördüncü parti olarak girmeyi başaran HDP’nin, PKK’nın temsilcisi olması vasfı ile MHP tarafından kurulacak bir koalisyon hükümetine içeriden veya dışarıdan vereceği hiçbir şekildeki desteği kabul etmemesi,  muhalefete bir koalisyon hükümeti kurma imkânı sağlamamıştı.

O günde söylediğim gibi, bu tabii ki AKP’nin işine yaradı. Çünkü ortaya çıkan hükümet belirsizliği,  bu belirsizlikten doğan siyasi ve ekonomik istikrarsızlık, önce AKP’yi tek başına iktidar olmaktan alı koyan seçmeni tabiri caiz ise adeta pişman etti.

İşte tam bunu fırsat bilen ve 7 Haziran’da çıkan tabloyu daha ilk gün beğenmeyen ve erken seçime işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, yaveri Davutoğlu’na verdiği taktikler ile önce CHP sonrasında MHP ile sözde koalisyon görüşmeleri yapıyor izlenimini kamuoyunda oluşturan Davutoğlu. Her iki partiye de ülkeyi seçime götürecek kısa vadeli bir hükümet için AKP’ye destek vermelerini istedi. Haklı kırmızıçizgileri ve şartları olan her iki parti ile anlaşamayan Davutoğlu nihai hedefe ulaşarak ülkeyi erken seçime taşıdı.

7 Haziran sonrası oluşan belirsizlik, muhalefetin özellikle de MHP lideri Bahçeli’nin tutumu ile kamuoyunda muhalefete karşı oluşturulan algıya, siyasi ve ekonomik belirsizlikle eklenince AKP’in ekmeğine yağ sürülmüş oldu. Muhalefetin 7 Haziran sonraki süreçte tutumunu onaylamayan seçmen istikrar için yeniden AKP’ye yöneldi. MHP seçmeni üzerinde oluşturulmaya çalışılan algıya, 7 Haziran sonrası Bahçeli’nin HAYIR’cı tutumu, Tuğrul Türkeş’in ayrılması, Meral Akşener olmak üzere partinin ağır toplarının aday gösterilmemesi gibi etkenler de eklenince MHP seçmeninin partisi ve liderine olan güvenini kaybetmesine ve en yakın gördüğü AKP’ye yönelmesinin önünü açmış oldu.

7 Haziran sonrasında yeniden tırmanan terör ve iktidarın teröre karşı kararlı mücadelesi HDP içerisindeki İslamcı kesim ile milliyetçi oylarında yönünün AKP’ye dönmesi 1 Kasım’da AKP’nin zaferinin ana temellerini oluşturdu.

 

AKP’nin kazanmasındaki muhalefet faktörü;

12 Eylül sonrası (MÇP) MHP dışında ANAP ve DYP’de siyaset yapan ve bu iki partiye oy veren ülkücü ve milliyetçiler artan terör saldırıları, terör örgütü PKK’nın kontrolünde Kürt şovenliği yapan siyasi partinin karşısında. Türk milliyetçiliği savunan MHP’ye yönelmesi ile 1991 üçlü ittifakının ardından ilk defa tek başına girdiği 1999 seçimlerinde meclise giren MHP, aynı zamanda DSP ve ANAP ile birlikte üçüncü koalisyon ortağı olarak hükümette yer almayı başarmış, 3,5 yıl kaldığı iktidarda 2002’de yapılan erken seçimde. Cem Uzan ile siyaset arenasına sürülen Genç Parti’nin, MHP’nin genç tabanının oylarını alması ile MHP’yi meclis dışında bıraktı. 2007 seçimlerinde yeniden toparlanan MHP, sağda güçlü bir kitle partisi olma yolunda verdiği mücadelenin meyvesini 7 Haziran’da yüzde16.29 oy alarak toplamasına rağmen Devlet Bahçeli’nin hiçbir koalisyon önerilerine yaklaşmaması ve HAYIR’cı tutumu. MHP’nin parti yönetiminde başlayan görüş ayrılıkları ve huzursuzluklar tabana kadar yayılarak seçmenin tavrına da yansıdı. Böylece AKP’ye dönecek en yakın seçmen olarak hedef seçilen MHP seçmeni üzerinde algı oluşturulması planı Bahçeli tarafından kolaylaştırılmış oldu.

MHP 1 Kasım’da yüzde 4.39 oranında oy kaybederken mecliste ise yüzde 50 oranında sandalyesini kaybederek 80 milletvekilinden 40 milletvekiline düşerken, mecliste de HDP’den sonra dördüncü parti konumuna düştü.

Kılıçtaroğlu’nun yenilikçi, hoşgörülü, kucaklayıcı ve yapıcı politikası sayesinde genel başkanlığa gelişinden sonra tabanı ve oylarını korumaya başarmasına rağmen farklı kesimlerin henüz güvenini kazanamadığını ve oylarını alamadığı 7 Haziran’dan sonra 1 Kasım’da da görüyoruz. 1 Kasım’daki yüzde 0,35 oy artışı ile 2 milletvekili artışı CHP’nin sadece oylarını koruduğunu gösteriyor. CHP seçmeni 7 Haziran sonrası gelişmeleri MHP seçmeni gibi değerlendirmemiş partisini hatalı görmemiş demek ki.

Her seçim sonrasında olduğu gibi CHP’de muhalif sesler sesini yükseltmeye başladı. Sosyal medyada CHP yeni bir lider arayışı içerisine girmişler ve bazı isimler öne sürüyorlar. CHP Kılıçtaroğlu'nun başlattığı, yumuşak, hoşgörülü ve toplumun her kesimine hitap eden kucaklayıcı ve yapıcı vakur politikasını parti tabanına yaymadıkça ve eski CHP zihniyetinden kurtulmadığı müddetçe başa kim gelirse gelsin kalıplaşmış seçmeninin dışında kalan seçmenin güvenini kazanması, onların oyunu alarak iktidara yürümesinin zor olacağını kanaatindeyim.

HDP’nin kaybetmesindeki en önemli faktör ise, 7 Haziran’da aldığı emanet oyların arkasında duramaması ve terör örgütü PKK ile arasına mesafe koyamamasıdır. Buna rağmen hala emanet oylar ile bıçak sırtı barajı aşarak üçüncü parti olarak seçimlerden çıkmıştır

MHP lideri Bahçeli’nin tutumu, Davutoğlu’nun CHP ve MHP’ye uzun soluklu koalisyon yerine kısa vadeli seçim iş birliği sunması bunu kamuoyuna “koalisyondan kaçtılar” olarak lanse etmesi. Koalisyonları istikrar getiremeyeceği izlenimi oluşturulması ve beş aylık sürede yaşananları muhalefetin uzlaşılmaz ve beceriksizliğini seçmene işleyen AKP. Hortlayan terör, istikrarsızlık, belirsizlikten bezen, muhalefete güveni kalmayan seçmen iktidara en yakın gördüğü AKP’ye yeniden tek başına iktidar olması için bir şans daha tanıdı. Umarız 7 Haziran’ın tekrarını yaşamamak ve artık millete bir şeyler vermek adına AKP bu şansı daha iyi değerlendirir.

 

 

İbrahim Halil SİPAHİ

03.11.2015/adanapost.com

Twitter.com/ihalilsipahi

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi