Seçimler yaklaştıkça, muhalefetin telaşı artıyor.

Her geçen gün biraz da şaşırıyor, her ortamda farklı bir şaçmalıkla izan sahiplerinin karşısında gülünçleşiyorlar.

Belli ki, eteklerinde işe yarar bir taş yok.

Belli ki hala suyu tersine akıtma beklentisindeler.

Belli ki hala fakirin emeğini ve umudunu zengine peşkeş çekme zihniyetindeler.

Belli ki, devleti, yağmalama aracı  olarak görmeyi sürdürüyorlar.

Yerine oturan taşları gördükçe, eteklerindeki taşın değersizliğini anlıyorlar ancak, yüklendikleri kaba yükten kurtulma erdemliğini değil, halkı da aynı yanlışa çağırma tilkiliğini seçiyorlar.

DTP, Kürt kesim için 80 yıldır olumlu tek bir adım atmayan, onların varlığını bile görmeyen, doğuyu ?elmanın çürük tarafı? addeden CHP ve MHP?ye bir cümle dahi söylemezken, 8 yılda yaşanan bunca olumlu gelişmeyi görmeyip, paylaşım adaletini ve halkların kardeşliğini sağlayan iktidara teşekkür edeceğine, siyaseten nemalanmak için var gücüyle iktidara yükleniyor.

Halka zulmü, işkenceyi, aldatılmayı, açlığı, sefaleti reva görüp, ülkenin olanaklarını talan ederek, milleti el kapısına muhtaç bırakan bu sistemin işleyişinden keyfince nemalanan, yaptığı işin adını da ?sosyal demokratlık? olarak koyan kesim de büyük bir pişkinlikle milleti hala o çamur yatağına çekmeye çalışıyor.

MHP, kendisinden çok daha pozitif, güncel, kapsamlı, anlamlı bir milliyetçilik anlayışı getiren ve bunu halkına sevdirerek özümseten iktidar karşısında, çağdışı kalmış bir milliyetçilik iddiası ile, buzun güneş karşısında eridiği gibi erimekten korkup hala milleti bir yanlışa çağırıyor.

Halk, CHP, MHP ve DTP?yi gülerek, Ak Parti?yi ise severek, yürekten, can kulağıyla dinliyor: Başbakan?ın ağzından çıkacak olan her cümleyi, yeni bir müjdenin haberini işitebilmek için bekliyor:

Seçim kazanabilmek için milleti yıllarca Ankara?ya deniz getireceğiz diyerek kandıranlar, bu iktidar sayesinde kendi içindeki denizleri keşfeden insanımızı daha fazla kandıramayacağını biliyor. 

Bu seçimler, halkımızın; yıldızı parlayan, hak ve adaleti sağlayan, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimini hızla tamamlayan, siyasi itibarını ziyadesiyle kazanmış güçlü bir ülkeye sahip çıkacağını mı, yoksa, hayalperestlere fırsat vererek bizleri yeni sefaletlere sürükleyeceğini mi gösterecek.

Muhalefetin iddiası, menfaat denklemini kurmak için hala eski alışkanlığını sürdürenlerin, kendilerini iktidara taşıyabilecek yeterlilikte olduğu.

Bu hayalle yaşamaları ve milletimizin sandıkları kadar saf olmadığını anlamaları için sadece 3 ayları var.

İzninizle, benim de kendilerine bir sorum var:

Yahu sizin, oynadığı kumarı gizlemek için, oturduğu kumarhanenin adını Kanarya Sevenler Derneği olarak koyanlardan ne farkınız var?

Ahmet Yürekli

13.03.2011, Üsküdar.